Kör Müsün
Nasıl söner sinende Ata'nın yaktığı har
Çözemedim üstünde ölü toprağı mı var
Damarların kanına dar gelmeli senin dar
Söyle sen bu oyunda pul mu yoksa zar mısın?
Düşmanlar sağdan soldan geliyorlar kör müsün?

Ağam paşam diyene açma gel bu kapıyı
Aramıza kin sokup yıkacaklar yapıyı
Planlar kuruyorlar almak için tapuyu
Söyle sen yüreklerde buz mu yoksa kar mısın?
Bize diş biliyorlar sağır mısın kör müsün?

Türk'ü Laz'ı Çerkez'i tek yürek değimliyiz
Yoksa senin gözünde çakıl mı çiğilmiyiz
Can veririz namerde önünde eğilmeyiz
Söyle sen önümüzde uçurum mu yar mısın?
Kale içten yıkılır biliyorlar kör müsün ?

Lal olmuş sanki dilin iki kelam etmiyor
Namert yurduma girmiş geri adım atmıyor
Şehidim mezarında huzur ile yatmıyor
Söyle sen yüreklerde ateş misin kor musun?
Gencecik fidanlar ölüyorlar kör müsün?

Atam sağ olsa eğer alınırdı sözüne
Osmanlı tokadını indirirdi yüzüne
Sürgün ederdi seni ta Fizanın düzüne
İçin için haline gülüyorlar kör müsün?
Haritadan İlleri siliyorlar kör müsün?

SAMYELİ der biz Türk'üz Unutmadık Ata'nı
Ser verir sır vermeyiz böldürmeyiz Vatanı
Tarihe gömeriz bu toprağını satanı
Söyle sen düşmanına sevgili mi yâr misin
Karış karış yurdunu bölüyorlar kör müsün?

S.SAMYELİ

Söylesin
Gönlümdeki derdin yâr de çaresi
Başka derman bilen varsa söylesin
Derde derman olmaz canlar paresi
Aşk elinde gülen varsa söylesin

Haklıyım sanıyor sükut etmekle
Ardına bakmadan çekip gitmekle
Bu gemi yürür mü böyle itmekle
Bir çıkar yol bulan varsa söylesin

Tek taraflı aşkın tadı olmuyor
Sevgisiz muhabbet gönle dolmuyor
Bekli de yâr bende huzur bulmuyor
Bir bildiği olan varsa söylesin

Kadir gecesinde doğmak mı lazım
Yağmur gibi gökten yagmak mı lazım
Yoksa düşman gibi boğmak mı lazım
Bir kararda kalan varsa söylesin

Samyeli'nin dili sanman zehirdir
Dilini söyleten bitmez tehirdir
Yâr ile köy bile ona şehirdir
Sözlerimde yalan varsa söylesin

Safiye Samyeli

Meçhul Mektup
Dedim kırk yıldır benim bir mektuptur meramım
Tüm zarfları taradım yine mektup çıkmadı
Ya mektup bana haram Ya ben ona haramım
Sayfaları aradım yine mektup çıkmadı

Dört kitabını salmış üstat Hüseyin Güler
Demiş kızım okusun şiir söylesin diller
Okurken her kıtayı nasıl titremez eller
Mısraları aradım yine mektup çıkmadı

Sevdası yüreğinde saklı şair bir adam
Gönderdiği gül ile Şiir kokuyor odam
Derdime derman değil bardakta duran sodam
Heceleri aradım yine mektup çıkmadı

Evlat dedim mektubu on beş ayda zay etti
Yare dedim mektubu postalarda kaybetti
Hüseyin abim ise dört kitaba pay etti
Niceleri aradım yine mektup çıkmadı

Safiye Samyeli

TUT ELLERİMDEN SEVDA'M
Dönmeden günlerim ay'a seneye.
Susadım bir yudum su versen Sevda'm
Döndüm geldim sana çek bas sineye.
Alsan dertlerimi bir dersen Sevda'm.

Karlı dağlar aştım yorulmadım ben
Fırat gibi coştum durulmadım ben
Sanma ki çok gencim yorulmadım ben.
Hallerim nicedir bir sorsan Sevda'm

Sobayı harlandır çayı koy hele.
Dertler teker teker gelirler dile.
Deme sakın bana hayatın çile
Yaramı elinle bir sarsan Sevda'm.

Yüküm ağır gelip yormazsam seni
Tut elimden götür banyoya beni.
Ellerinle yıka bu yorgun teni
Saçımı tarayıp bir örsen Sevdam.

Bir tas sıcak çorba, bir bardak çay'ı
Sunsan yeter bana istemem ay'ı
Huzura muhtacım bir dudak payı
Gitmesen yanımda hep dursan Sevda'm.

Her gün bin parçaya böldürür beni.
Hasmıma hısmıma güldürür beni.
Dillenmeyen yaram öldürür beni.
Perişan hallerim bir görsen Sevda'm.

Safiye SAMYELİ

Ateş İle Kül
Kaç kere tövbe ettik kaç kere geri döndük
Anla artık sevdalım aşka aşık kuluz biz
Kor alevler gibiyiz sanma mum gibi söndük
Sevdanın ocağında ateş ile külüz biz

Eksilmese derdimiz zarımız bitmese de
Takvimde ki yapraklar vuslata yetmese de
Konmasa dalımıza bülbüller ötmese de
Sevdanın bahçesinde diken ile gülüz biz

Aşka aşık kulları Mecnun edip yürüten
Çatlamış dudakları hararetten kurutan
Susuz kalmış bedeni diz üstünde sürüten
Kızgın kumlarla kaplı vaha ile çölüz biz

Değişmese bile bu kader denen yazımız
Artsa da eksilmese yürekte ki sızımız
Aşkın serenatını çalmasa da sazımız
İnleyen nağmelerde mızrap ile teliz biz

Ey gözümden yol bulup kalbe akan biçim
Pişman etmesin bizi yaptığımız bu seçim
Sen bensiz bende sensiz koskocaman bir hiçim
Aşkı zikir eyleyen dudak ile diliz biz

SAMYELİ derler bana esen ben kavrulan sen
Kapılıp sevda seline pişimde savrulan sen
Aşkına boyun büküp gönlüme devrilen sen
Torosların bağrında gazel ile yeliz biz

Safiye Samyeli

İtiraz Eden Gelsin
Korkutamaz gözümü ne deniz ne fırtına
Rotamı çizmişim ben sancaklar fora yârim
Taşıyamayacağın yük yüklemem ben sırtına
Ak göğsümü germişim her türlü zora yârim

Ay karası gözlere görmeden vurulmuşum
Azgın fırat gibiydim sevginle durulmuşum
Kovsan çıkmam gönlünden ebedi kurulmuşum
İnan ki hiç düşürmem başını dara yârim

Sanma ki bulutlanır yağmur gibi çilerim
Senin ile ağlarım senin ile gülerim
Kâbul gördü ya duam Allah dan ne dilerim
Hayat seninle güzel kaşları kara yârim

Andalsun ki Allaha bir gün sevdandan bıkmam
Huriler saf tutsalar dönüp birine bakmam
Bir sözün iki etmem asla canını sıkmam
Aşka âşık gönlünde açtırmam yara yârim

Toplama saçlarını rüzgâr öpsün göreyim
Getir şimşir tarağı tarayıp da öreyim
Bir canım var senindir al istersen vereyim
Can nedir ki uğrunda düşürmem zara yârim

SAMYELİ der itiraz edenler varsa çıksın
Kılıç kından çekilsin ister ise kan aksın
Kendisine güvenen sırtımı yere yıksın
Ben her şeye razıyım ölümde sıra yârim

Safiye Samyeli

********BIRAK GİTSİN********

Adını andığında yanmıyorsa közlerin
Mum gibi yavaş yavaş erimeye gerek yok
Girmiyorsa kulağa değersizdir sözlerin
Bıçak sırtı yollarda yürümeye gerek yok

Bıçak sırtı yollarda yürünmez bir başına
Ya dikene basarsın yada sivri taşına
Ömrü olan insanın neler gelmez başına
Boş hayaller peşinde çürümeye gerek yok

Çürütürsen bedeni lokman hekim ararsın
Kimseler çare olmaz yaran kendin sararsın
Ben nerde hata yaptım der ellere sorarsın
Seninle olmayanı sürümeye gerek yok

Sürüsen de nafile çizmiştir o yolunu
At gözlüğü gözünde görmez sağı solunu
Zorlama hiç kendini Rabbim görür kulunu
Her suçunu af edip korumaya gerek yok

SAMYELİ' der utanma kaldır hadi başını
Bir vefasız uğrunda boşa dökme yaşını
Boşa ağırlık etme dök etekten taşını
Sonu meçhul olanı aramaya gerek yok

Safiye Samyeli

Nerdesin Sevdam
Baharı beklerken bak yaz bitiyor
Sesime ses ver nerdesin sevdam
Hasretin çekilmez cana yetiyor
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Sahil boyu gezdim hep adım adım
Ne huzurum vardı ne ağız tadım
Maralı kalacak sonunda adım
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Zaman akıp gider inan durmuyor
Yaslandığım çamlar fayda vermiyor
Perişan hallerim eller görmüyor
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Leyla ettin beni saldın çöllere
Eğirdir dar geldi daldım göllere
Malihülyadayım düştüm dillere
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Eğirdir'in gölü meskenim oldu
Sarardı gül benzim uğrunda soldu
Sayende tüm dertler hep beni buldu
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Yeter artık yârim beni bekletme
Bitmeyen çileme çile ekletme
Yorgun yüreğimi son kez tekletme
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Hicran cehennemi sardı tenimi
Kor ateşte yandım bozdu genimi
Sana vermişim ben ömür senemi
Sesime ses ver nerdesin sevdam

SAMYELİ'yim beni deli estirme
Kırma şu kalbimi aşka küstürme
Selamı sabahı böyle kestirme
Sesime ses ver nerdesin sevdam

Safiye Samyeli

Üzgünüm
Kusur etmedim bir gün sana karşı hitapta
Ben aşkımı ellerle kırışamam üzgünüm
Sevdiğini paylaşmak yazmaz bizim kitapta
Senin için yellerle yarışamam üzgünüm

Aslım Yörüktür benim inattır biraz huyum
İnandığım doğruda hizmet eder her duyum
Eğmedim eğmem başı değişemem ben buyum
Gereksiz düşman ile vuruşamam üzgünüm

Yaşadığım her,günüm zannetme yeşil çayır
Düze ermedi ömrüm yürüdüğüm hep bayır
İsyan etmem kadere yansam da cayır cayır
Cürme iten iblisle barışamam üzgünüm

Kırk yıllık şu ömrümde ne vaatler duymuşum
Yalan yanlış iftira ben hepsine doymuşum
Gam yükü yüreğimi tam ortaya koymuşum
Vereceğin karara karışamam üzgünüm

Sevip sevilsin diye kalp verse de yaradan
SAMYELİ'nin sevdası olmaz öyle sıradan
Ya sevdama sahip çık ya çekil git buradan
Gizli gizli seninle görüşemem üzgünüm

Safiye Samyeli

**** CANIM TOPRAK ÇEKİYOR ****
Dokunmayın bu gece beni bana bırakın
Avaz  avaz bağırıp  ağlamak istiyorum
Sönmek nedir bilmeyen içimde ki çerağın
Ateşinde özümü dağlamak istiyorum

El bağına girip de destursuz mu gezdim ben
Gül dalını mı kırdım karınca mı ezdim ben
Bitmeyen bu dertlerden yıldım artık bezdim ben
Elim ile urğanı yağlamak istiyorum

Şu üç günlük dünyada ne Sultanım ne şahım
Tek servetim üç kuzum birde dilde eyvahım
Beden yaşıyor amma çoktan ölmüş ervahım
İlmekleri boynuma bağlamak istiyorum

Tek kârım çile oldu yazık malihülyadan
Geri çekiliyorum inandığım davadan
SAMYELİ geldi geçti desinler bu dünyadan
Toprak ile vuslatı sağlamak istiyorum

S.SAMYEL

*****SAMYELİ KURBAN SANA*****

Hem anam hem babamsın hem de fikrime eşim
Sensiz nefes alamam yırtılır yürek zarım
Yokluğunda battığı yerden doğmaz güneşim
Ruhum bir höyük olur bedenim ise harım

Yer ile gök birleşir Dünyam göçer başıma
Sızı düşer ağzımda otuz iki dişime
Her lokmam zehir olur kaşık sunmam aşıma
Sensin ömür bağımda alım yeşilim sarım

Bin bir cefa içinde büyütüp beslediğim
Çeyrek asırdan beri adını seslediğim
Gölgesine sığınıp sırtımı yasladığım
Kırk yıllık şu ömrümde sensin en büyük kârım

Yıllardır her kahrımı gocunmadan çekensin
Başım yastığa düşse ağzıma su dökensin
Benim bitmez çilemden genç yaşında çökensin
Sensiz bir hiçim inan yalnız seninle varım

İmkânım olsa sana yedi kurban keserdim
Al kanına dokunur kaş ortana basardım
Ömrün uzasın diye ben ömrümden kısardım
Sensin benim içimde sönmeyecek tek harım

Birlerin hep bin olsun ne eksilsin ne bitsin
Dilerim Rabbim seni Resüle komşu etsin
Mahşer günü sıratta Nebi elinden tutsun
SAMYELİ sana kurban ey benim diğer yarım

Safiye Samyeli

*********YALAN*********
Zannetme unuturum demekle unutursun
Kim derse unuturum yalan billahi yalan
Bu yalanla sen ancak gönlünü avutursun
Kim derse unuturum yalan vallahi yalan

Yağmurlarda ıslanıp derbeder dolaşırken
Çamurlara bulanıp öfkeyle dalaşırken
Yetim gibi hislenip düşlerde buluşurken
Kim derse unuturum yalan vallahi yalan

Uykuyu kırka bölüp yetim gibi ağlarken
Resimlerine bakıp nehir gibi çağlarken
Geceleri gündüze kahır ile bağlarken
Kim derse unuturum yalan vallahi yalan

Yokluğunda adını yıldızlara yazarken
Elin ile kendine derin kuyu kazarken
Başın yastığa düşüp kör talihe kızarken
Kim derse unuturum yalan vallahi yalan

Ruh bedenden çekilip kan damarda donmadan
Saç bağların çözülüp teneşirde yunmadan
Salın omuza binip musallaya konmadan
Kim derse unuturum yalan vallahi yalan

SAMYELİ der ayrılık ruh da derin cinnettir
Sevmek sevilmek kula verilmiş bir nimettir
Saklama gözyaşını ağlamakta sünnettir
Kim derse unuturum yalan vallahi yalan
S.SAMYELİ

Öfke
Öfke iblis maşası aklıselim olmalı
Büyük söz söylerseniz yutamazsınız oğul
Hedefi belirleyip iyi nişan almalı
Ok yaydan fırlar ise tutamazsınız oğul

Dilin açtığı yara bağrında derin olur
Gece üstüne çöker yalnızlık kar'ın olur
Yürek çarmıhta kalır yırtılan zarın olur
Diken olur yastıklar yatamazsınız oğul

Uykusuz geceleri şafaklara bağlarsın
Resimlerine bakıp gizli gizli ağlarsın
Baş yastığa düşünce ahla yürek dağlarsın
Alan olmaz bu derdi satamazsınız oğul

Yadınızdan silinmez yaşanan anlarınız
Hicran cehenneminde kalır sol yanlarınız
Ayrı ayrı illerde çıksa da canlarınız
Gönlümüze başka aşk katamazsınız oğul

SAMYELİ der mahşere alnı ak pak geliniz
Yürekdeki cevherden bu öfkeyi siliniz
Seven gönlü incitmek kul hakkıdır biliniz
Bu hakkı boynunuzdan atamazsınız oğul

Safiye Samyeli

Mecbur Değilsin
Sevda yağmuru olup yağsam gönül evine
Aşkımla ıslanmaya mecbur değilsin yârim
Muhtacım gülüm desem gönlünde ki sevine
Yalandan hislenmeye mecbur değilsin yârim

Görmek umudu ile gelsem de ben peşinden
Kaldırmadın başını o bitmeyen işinden
Lal olmuşken dillerin çıkmıyorken dişinden
Adımı seslenmeye mecbur değilsin yârim

Adımı söyler iken taşmıyorsa yüreğin
Sevdadan yana akıp coşmuyorsa yüreğin
Adım adım vuslata koşmuyorsa yüreğin
Sevdamla beslenmeye mecbur değilsin yârim

Desem ki açım yârim sevgi ile saygıya
Doyuramam diyerek düşme sakın kaygıya
Alışkındır yüreğim hüzün denen duyguya
Sineme yaslanmaya mecbur değilsin yârim

Bu koskoca evrende zaten sana ıraktım
Aşk denilen oyunda usta değil çıraktım
Zorlama hiç kendini seni sana bıraktım
Gönlümde paslanmaya mecbur değilsin yârim

SAMYELİ'yim eserken bir başıma çöllerde
Özenmiştim sevdaya gördüğüm yad ellerde
Yansada bu yüreğim ateş benim küllerde
Benimle yaşlanmaya mecbur değilsin yârim

Safiye Samyeli

Adalet İstiyorum
İslam'ın şartlarından biridir kaza keder
Hamdolsun imanım var adalet istiyorum
İhmaller can alırken diyemem buna kader
Karıştı sap samanım adalet istiyorum

Yedi yirmi dört her gün adını anıyorum
Gözün gördüğü genci BAHADIR sanıyorum
Ciğerime köz düştü aylardır yanıyorum
Kül olmadan harmanım adalet istiyorum

Kendi çıkarı için ölüm saçtı sektörler
On bir taze fidana rapor tuttu doktorlar
Hani nerde hocalar nerde şimdi rektörler
Sönsün artık dumanım adalet istiyorum

Enes Dalkılıç hala taaa! GATA da yatıyor
Takılan platinler bedenine batıyor
Kayboldu umutları hüsran cana yetiyor
Gam eğiren kirmanım adalet istiyorum

Elimde koca dosya gitmediğim yapı yok
Hakkımı arıyorum çalmadığım kapı yok
Ses gelmiyor içerden hiç birinin sapı yok
İşlemiyor dümenim adalet istiyorum

Hangi kapıyı çalsam umudu çaldı hüsran
Onlarca ocak söndü yaşanılan hep hicran
Sızlamaz mı içiniz yok mu sizlerde vicdan
Arşa erdi gümanım adalet istiyorum

Duysun bu feryadımı duysun sesimi millet
Koltuk da oturmakla sağlanmıyor asalet
Arasın hakkımızı bulsun artık bu devlet
Dert bağladı her yanım adalet istiyorum

Yüzlerce yalan duydum hangisine kanayım
Her birine karnım tok hak hukuktan yanayım
Anlayın artık beni anlayın beee!! anayım
Tükenmeden dermanım adalet istiyorum

Medya mensuplarına haber olurken halim
Ses vermiyor sesime ne başkanım ne valim
Bende insanım diyen olamaz böyle zalim
Elinizde fermanım adalet istiyorum

Safiye Samyeli

Bitmeyen Çile
Menekşeler Laleler boy verirken bağlarda
Baban olsam ne fayda sanma gülüne doydum
Aşka sürgün eyledin beni kıraç dağlarda
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Dal kadar bedenime katrece dert kattırdın
Goncalarım açmadan soldurup hep attırdın
Tarifsiz acıları yüreğime tattırdın
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Yıllar var ki sevdamı yüreğimde gizlettin
Sanki oruçlu gibi iftar vakti gözlettin
Vuslatı teyir ettin ölüm ile sözlettin
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Ben sana kavuşmaya her gün şafak sayarken
Mutlu musun şimdi sen sevdamıza kıyarken
Titremez mi yüreğin kavlimizden cayarken
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Gereksiz sitemlerle oydun canda özümü
Sevdanın kitabında yarım koydun cüzümü
Çengel bulmaca gibi bulamadım çözümü
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Sana doğru uzattım boş koydun bak elimi
Son vurduğun vurgunla yaman büktün belimi
Dönme artık geriye görme garip halimi
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Damla et gözlerinden ağlarsan düşür gitsin
Dilinde mahrem eyle ne söylensin ne bitsin
Uğrunda Leyla ettin aşkıma sen şahitsin
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

SAMYELİ Leyla olmuş aşka boyun eğmez mi?
Çektirdin ızdırap sevdasına değmez mi?
Senden gelen azabı şükür ile kovmaz mı
Yârim senin adını bitmeyen çile koydum

Safiye Samyeli

Ölüm Uykusu
Sağ yanımda cehennem var, sol yanım aşka sürgün
Sözüm geçmedi kadere, yıllar yorgun ben yorgun
Ben İstanbul'dum sen Fatih,fethettin gülüm beni
Derbeder eyledi canı, son yediğim bu vurgun

Pervane olmuştum sana, aşıktım suna gibi
Gözlerimden kan döktürdün, ellerimde kına gibi
Vuslatsız koydun aşkımı, yad ettin gülüm beni
Karardı tüm umutlarım, aylarım sene gibi

Hep baharları bekledim,solan güllere inat
Bitmedi ki kara kışlar, yine aynı serenat
Sevda denilen oyunda, mat ettin gülüm beni
Sevenlerin kaderi bu, değişmez ki kainat

SAMYELİ'ne karışınca, reyhanların kokusu
Bozulurmuş her bedende, beş duyunun dokusu
Top tüfekle yıkılmazdım, mahvettin gülüm beni
Bırakmıyor ki yakamı, şimdi ölüm uykusu

Safiye Samyeli

Erkek Milleti
Önce canım cicim sevdalımsın der
Gönle aşk sızdırır erkek milleti
Aklı baştan alır bir Leyla eder
Sahrada gezdirir erkek milleti

Değmez ayakların bastığın yere
Düşünmezsin onsuz anı bir kere
Kurbansındır artık sevdiğin ere
Yeminler bozdurur erkek milleti

Ahşaptan eviniz hazırdır köyde
Kanatsız uçarken semada ay da
Resmini görürsün içtiğin çayda
Göllerde yüzdürür erkek milleti

Bir tek benim dersin gönül ecesi
Benle dolu yârin gündüz gecesi
Onu zikir eder her bir hecesi
Destanlar dizdirir erkek milleti

Sorsan şahadettir adın dilinde
Sensiz derbederdir sevda çölünde
Oysa eli başka avrat belinde
Şüpheyi sezdirir erkek milleti

Olsa da sözleri sevdanı öven
İçine kurt düşer kaybolur güven
Sevdan saman olur sende bir düven
Başağı ezdirir erkek milleti

Yükün ağır gelir belin bükülür
Gözlerinden inci mercan dökülür
Yanarsın sevdana ciğer sökülür
Yaranı azdırır erkek milleti

Gelmez gözlerinin nazlı uykusu
Derdine ortaktır yastık kutusu
Yalan olur gider sevda öyküsü
Canından bezdirir erkek milleti

Gönül uhuzar dan düşmüşse dara
Fayda mı eder hiç tonlarla para
SAMYELİ der kabuk tutmaz bu yara
Kabrini kazdırır erkek milleti

Safiye Samyeli

Çakma Şairler
Edebiyat edepten der
Bizim şairlerin çoğu
Edepsizliği bol eder
Bizim şairlerin çoğu

Kimi çalar kimi çarpar
Şiirlerden dize kırpar
Afilli bir resim yapar
Bizim şairlerin çoğu

Ricayla şiir yazdırır
Altına yorum dizdirir
İnsanı candan bezdirir
Bizim şairlerin çoğu

Ne topluma değer katar
Ne okur ne bilgi satar
Facebook da hava atar
Bizim şairlerin çoğu

Kimisi güftekâr olmuş
Kimisi bestekâr olmuş
Vallahi sahtekâr olmuş
Bizim şairlerin çoğu

Şairim der hani kalem
Dile gelmez üş beş kelam
Çakma şairdir vesselam
Bizim şairlerin çoğu

Emeğe saygı duymazlar
Sözü kulağa koymazlar
Reklama açtır doymazlar
Bizim şairlerin çoğu

Dost sayfalarda dolaşsa
Okusa ilim bulaşsa
İsterse benle dalaşsa
Bizim şairlerin çoğu

Emeklere saygı gerek
Şiir için duygu gerek
Der vicdana kaygı gerek
Bizim şairlerin çoğu

SAMYELİ der kızar şimdi
Moralini bozar şimdi
Küfürleri dizer şimdi
Bizim şairlerin çoğu

Safiye Samyeli

Davacıyım
Suçsuz yere yaktın beni
Yalan ile yıktın beni
Kör kuyuya tıktın beni
Yârim senden davacıyım

Ferman verdin gözün ile
Kurban ettin sözün ile
Nikah kıydın hüzün ile
Yârim senden davacıyım

Tövbemi bozduran sensin
Yaramı azdıran sensin
Makberi kazdıran sensin
Yârim senden davacıyım

Yorgun yüreği teklettin
Kervana göçü yüklettin
Her gün ölümü beklettin
Yârim senden davacıyım

Böyle kapanmaz bu fasıl
Deme şimdi nerde nasıl
Mahşer gününde velhasıl
Yârim senden davacıyım

Yüce divan kurulunca
El göğüste durulunca
SAMYELİ'ne sorulunca
Yârim senden davacıyım

Safiye Samyeli