Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
Sana Kıyamıyorum
Çok başka bir hava var yürüdüğüm caddede.
Rüzgar tersten esiyor anlam veremiyorum.
Ayaklarım gitmiyor her zaman ki yönünde.
Ne kadar istesem de adım atamıyorum..
Gelmedim diyorsun ya yaşadığın o şehre.
Burnuma kokun geldi sana inanmıyorum
Gelip bakacağım ben gittiğimiz o yere.
İçime şüphe düştü sana güvenmiyorum.
Korkma sana görünmem ben uzaktan bakarım.
Ne yanına gelirim nede bir laf atarım.
Çok olsa tavan yapar içimde ki efkarım.
Çözülse de diz bağım sana dayanmıyorum.
Söndürdün aşk çıramı isi kaldı özümde.
Hala adın yazıyor kalp kapımın üstünde.
Riyakârlık edipte durmasan da sözünde.
Yarım kalan bu aşkı hiçe sayamıyorum.
Korkumdan değil inan büyüktür asaletim.
Söyleyecek sözüm çok lakin sükut ederim.
Dillerim lal olsa da içimdedir kinlerim.
Yüzüne kusmak var ya sana kıyamıyorum.
Safiye Samyeli
Iki Kavak Gölgesi
İçimi daraltıyor yaşadığım bu şehir.
Alıp başımı bir gün bur dan gitsem diyorum.
Ne bir keder götürsem ne üzüntü ne kahır.
Hepsini bir kalemde birden silsem diyorum.
Sessiz sakin yemyeşil bir yer olsa uzakta.
Aldırmasam kimseye koşsam,koşsam diyorum.
Kanat çırpsa umudum uçsuz mavi ufukta.
Ümitlerim büyüse coşsa, coşsam diyorum.
Yeryüzü yatak olsa gökyüzü de yorganım.
Tutsam onun ucundan hemen örtsem diyorum.
Yastık bile istemem varsın tutulsun boynum.
Koysam başımı taşa hemen yatsam diyorum.
Gün doğsa üzerime gözlerimi zor açsam.
Yeni güne umutla baksam her an diyorum.
Yeniden doğmuş gibi mutlu huzurlu kalksam.
Unutsam tüm her şeyi geri atsam diyorum.
Dolaşsam dört yanımı şöyle etrafa baksam.
İki oda ev için mekan bulsam diyorum.
Taş üstüne taş koyup üstüne çatı taksam.
Dişimden tırnağıma huzur dolsam diyorum.
Çevirsem etrafını renk renk çiçekler eksem.
Olmazsa olmazım var iki de kavak diksem
Otursam gölgesinde koyu bir kahve içsem.
Şu dünyanın kahrına gülsem geçsem diyorum
Safiye Samyeli
Koca Çinar
Ne arbedeler gördün dünya denen şu handa.
İki kırık nedir ki söyle be koca çınar ?
Çok olsa bir ay geçer yattığın o yatakta!
Doğru değil mi ama söyle be koca çınar ?
Babacan sevgin düştü yıpranmış şu ömrüme
Unuttuğum duyguyu tattırdın ya gönlüme.
İnceden sızı düştü inan ki sol böğrüme.
Hayırdır neden diye sorma be koca çınar ?
Ben doğmadan koymuşlar toprağa üç ağamı.
Küçük yaşta kaybettim görmedim ki babamı.
Belki bu yüzden serdim ben gölgene abamı.
Yer yok sana deyipte kovma be koca çınar !
Gölgende yerim olsun şayet izin verirsen.
Kızım de sende bana eğer layık görürsen.
Fakir hanem senindir bir gün çıkar gelirsen.
Yerin başım üstünde yorma be koca çınar.
Önce öğretmenim ol, sonra da benim babam.
Serilmişse bir kere toplanmaz burdan abam.
İster hadi kov beni gidem sokakta yatam.
Alma beni içeri koyma be koca çınar.
Gizli bir hazine var açtığın her sayfanda.
Aleme ders verirsin hece hece mısranda.
Tırnağın olamam ben gece gündüz yazsamda.
Yağ yakıyorsun deyip kırma be koca çınar.
Çınar diyorum ama sen aslında çiçeksin.
Kanatların yok ama benim için meleksin.
Dilimde zikirsin sen duamdaki dileksin.
Kalk artık o yataktan yatma be koca çınar.
Safiye Samyeli
Mutlu Ol Yeter
Dostlardan duymuş olsam inanmazdım birine.
Resimlerini gördüm dün gece gözlerimle.
Belli ki çok mutluydun gencecik sevgilinle.
Kalp gözlerim kör oldu nasıl bakarım sana.
Önünüzde bir masa arkasında o ve sen.
Gözlerin parlıyordu defteri imzalarken.
Her insan mutlu olur elbette evlenirken.
Mutluluk senin hakkın nasıl kızarım sana.
Davetiye göndersen çıkar gelirdim hani.
Bu nikah olmaz deyip rezil etmezdim seni.
Demek ki düğününe layık görmedin beni.
Bir hediye alsam da nasıl takarım sana.
Küllüğüm doldu taştı hep izmaritler yanık.
Dört yanım kağıt kalem ortalık çok dağınık.
Divitler iş görmüyor hepsinin ucu kırık.
Heceleri ard arda nasıl dizerim sana.
Şiirler öksüz kaldı mısralar kan kusuyor.
Kafiyeler uyaklar bir birine küsüyor.
İmgeler konuşmuyor hepsi birden susuyor.
Duygular raks etmiyor nasıl yazarım sana.
Yıllardır her derdini sabır ile yoğurdun.
Belki biraz geç ama ruh ikizini buldun.
Yakana yapışan o yalnızlıktan kurtuldun.
Nasıl beddua eder ağıt yakarım sana.
Sevgi yağsın evinin kar dolu çatısına.
Mutluluk köle olsun sevdanın kapısına.
Yapış sakın bırakma eşinin paçasına.
Siz mutlu olun yeter uzak bakarım sana.
Safiye Samyeli
Ağlama Artık Çocuk
Ne oldu yine sana nedir senin bu halin
Hadi sil gözlerini ağlama artık çocuk
Sırtında bir hırkan yok ayağın yine yalın.
Sızlanıpta içimi dağlama artık çocuk.
Kim çıkardı sokağa seni bu saatlerde
Bir başına dolanma karanlık caddelerde.
Tut elimden gidelim söyle eviniz nerde
Çöz dilinin mührünü bağlama artık çocuk.
Anlat hadi her şeyi nerdeler annen baban.
Yok mu senin kardeşin, abin yada bir ablan.
Hiç mi kimsen yok senin teyzen yada bir halan.
Kaçırma gözlerini ağlama artık çocuk.
Hala iç çekiyorsun kızardı yine burnun.
Sakin ol artık biraz titriyor elin kolun.
Belikli çok incinmiş, o küçücük onurun.
Her halinden belli bu saklama artık çocuk.
Güvenme hiç kimseye eller atıp tutarlar.
Önce dost görünürler sonra seni satarlar.
Sırtından geçinirler bir de çamur atarlar.
Dön artık sen evine dallama artık çocuk.
Dallanır dallanırsın çürük dala konarsın.
Dal kırılır bir anda yerde seçde yaparsın
Ahların hiç kar etmez ömür boyu yanarsın.
Ben büyüdüm diyerek sallama artık çocuk.
Ben büyüdüm dersinde; hani yüzünde sakal?
İstersen ben gideyim sen burada yalnız kal
Etrafına toplansın onlarca hain çakal.
Onlara yem olursan yalvarma sakın çocuk.
Küçüksün daha senin aklın buna ermiyor.
Kanın kaynıyor şimdi damarında durmuyor
Ben sana ne söylesem kulağına girmiyor.
Hadi kalk gidiyoruz ağlama artık çocuk.
Safiye Samyeli
Bahti Karali Gelin
Daha yaşı on beşti selvi gibiydi boyu.
Çocukluktan çıkmadan onu gelin ettiniz.
Naif yürekliydi o melek gibiydi huyu.
Ceylan kadar güzeldi başı turalı gelin.
Gençliğin baharında açmamış gonca güldü.
Simsiyahtı saçları sanki ipekten tüldü..
Ne bir kere sordular ne fikri değer gördü.
Gece gündüz yaş döktü eli kınalı gelin.
Vuruldu davul zurna günlerce düğün oldu.
Bol gani yedi her kez kargalar bile doydu.
Anadan ayrı düşmek nazlı ceylana koydu.
Kadere boyun eğdi gönlü maralı gelin.
Erim dedi eşine yürekle secde yaptı.
Yetmeyeni yetirdi birlerine bin kattı.
Ne yüzünü karattı nede kaşını çattı.
Ne yapsa yaranmadı gözü hareli gelin.
Aç kaldı susuz kaldı ellere bildirmedi.
Gıyabında söz edip düşmanı güldürmedi.
Yar dediği vefasız kadir kıymet bilmedi.
Üç gün sefa sürmedi derdi sıralı gelin.
Hiç kimseye olmadı olmazdı onun kastı.
Çileyi kardeş yaptı aldı bağrına bastı.
Çok çırpındı olmadı yıkıldı evi barkı.
Sonunda yalnız kaldı bahtı karalı gelin.
Sakın demeyin şimdi gülmedi ki kaderi.
Cehaletin yüzünden siz yaktınız garibi.
Pişman olduk deseniz döner mi yıllar geri.
Hakkı hela eder mi gönlü yaralı gelin.?
Sizin eseriniz bu kadersiz küçük gelin.
Safiye Samyeli
Kalbin Artık Benimdir
Ne çok bekledim senin geleceğin bu günü
Hoş geldin sevdiceğim, gönül evim senindir.
Sildim artık mazimden düşünmüyorum dünü.
Hoş geldin sevdiceğim gönül evim senindir.
Unut sende geçmişi,dönme sakın geriye.
Sevgi ise açlığın yaklaş biraz beriye.
Ne kadar uğraşsam da benzeyemem periye.
Hoş geldin sevdiceğim kalbin artık benimdir.
Korkun olmasın inan kalbini hiç incitmem.
Gözüm gibi bakarım köşesini kirletmem.
Namahreme göstermem bir kez olsun elletmem.
Hoş geldin sevdiceğim kalbin artık benimdir.
Bakma sen yandığıma, inan onu kavurmam.
Avuç avuç külünü harman edip savurmam.
Hissettirmem kimseye varlığını duyurmam.
Hoş geldin sevdiceğim kalbin artık benimdir.
Bakma çelimsizim ya bükemezler bileği.
Sen yanımda kal yeter umursamam çileyi.
Gerçek oldu gönlümün nihayet son dileği.
Hoş geldin sevdiceğim kalbin artık benimdir.
Safiye Samyeli
Nizam Kurulsun
İkimiz de eşitiz Ulu Tanrı önünde.
Kurulsun artık nizam, bu davamız görülsün.
Her şey kayıt altında, hale hazır defterde.
Gelsin artık melekler, sualimiz sorulsun.
Taşırım demiştim ben, bu sevdayı mahşere.
Kaâle almadın beni, inanmadın bir kere.
İkimiz de geldik bak, şimdi dönülmez yere.
Bu aşkın katili kim, suçluları bulunsun.
Yüzüm ak anlım açık, her soruya ben varım
Ne itiraz ederim, ne son kez yalvarırım .
Kara kaplı defterde, hazırdır kanıtlarım.
İncelesin melekler, bu suçlama son bulsun
Ne red olsun bu dava, nede geri dönülsün.
Ne yırtılsın defterler, ne de mazi dürülsün.
Suçlusu hangimiziz, hepsi bir bir görülsün
Kim sevda mağdurudur, kâinatca duyulsun.
Burda adalet büyük, terazi ibre şaşmaz.
En ufak bir haksızlık, hak süzgeçinden geçmez
Yüreği mert olanlar, er meydanından kaçmaz
Eğer suçlu ben isem, darağacı kurulsun.
Son arzun nedir diye, hiç kimseler sormasın.
Pişman olmuştur diye, boşa kafa yormasın.
Geçmesinler önüme, hiç karşımda durmasın.
Helallik verme bana, nazlı boynum vurulsun.
Kanım aksın toprağa, bırak orda çürüsün.
Melekler cesedimi, cehenneme sürüsün.
Nar eteşte yansam da, sen bu gönlün gülüsün.
Hala seviliyorsun, gözlerin aydın olsun.
Safiye Samyeli
Unutamazsın
Unuttum diyormuşsun beni sana sorana.
Söylediğin sözlere kendin inanır mısın ?.
Unutmak kolay değil alışırsın zamanla.
Azraili görmeden, beni unutamazsın.
Resimlerime bakıp derin ahlar çektikce.
Gözlerin buğulanıp geçmişi yadettikce.
Kadehlerle dertleşip şişelerden içtikce.
Unuturum ben deme, inan unutamazsın.
Başladığın noktaya her gün geri dönerken.
Hüzün denen girdabın ta dibinde yüzerken.
Adıma deste deste bunca şiir yazarken.
Unuturum ben deme, inan unutamazsın.
Ağzından çıkan sözler kurşun gibi sekerken.
Yol alıp yüreğinde ta can eve değerken.
İnci gibi yaşların gözlerinden düşerken.
Unuturum ben deme, inan unutamazsın.
Mevsimler değişip te Sam yelleri esince.
Saçlarını dağıtıp gül tenine değince.
Kokum burnuna gelip ciğerine delince.
Unuturum ben deme, inan unutamazsın.
Unutmak kolay olsa yürekler dağlanır mı.?
Her yeni doğan güne ümitler bağlanır mı?
Eller görmesin diye gizlice ağlanır mı?
Unuturum ben deme, inan unutamazsın.
Safiye Samyeli
Hodri Meydan
Ne villanı isterim ne üç katlı köşkünü.
Dağ başında kulübe yapacaksan öyle gel.
Dilinden düşürmezsen besmeleyle şükrünü.
Seccadeni yanıma sereceksen öyle gel.
Masada yemek yemem kullanmam çatal bıçak
Benle yaşayan insan yere bağdaş kuracak.
Bir kap aşın yanına kuru soğan kıracak.
Kasede ki çorbamı böleceksen öyle gel.
Tencere yuvarlanıp kapağını bulmalı.
Lüks ile işim olmaz her şey doğal olmalı.
Sobamın üzerinde sıcak suyum durmalı.
Köşede ki sobamı yakacaksan öyle gel.
Sosyeteden anlamam ağzım süslü laf yapmaz.
Gözüm karadır biraz az buçuk şeyden korkmaz.
Sözüm senettir benim ölümden öte sapmaz.
Yumruk üstüne yumruk vuracaksan öyle gel.
Riyakârlığın varsa cevher olsan bakamam.
Yalvarsan yakarsan da bir gün olsun taşımam.
Gönülden sevmiş isem ölsem bile bırakmam.
Ömür boyu yanımda kalacaksan öyle gel.
Safiye Samyeli
Çimen Kokulu Kadın
Enginlere dalmışsın yine başın dumanlı
Söyle ne düşünürsün hassas duygulu kadın?
Belli ki deli gönül bugün de gamlı yaslı.
İçin için ağlarsın derin gururlu kadın.
Dört yanın balçık olsa çamura bulaşmazsın.
Tökezleyip düşsen de kimseye ulaşmazsın.
Anlat derdini desem bir kelam konuşmazsın.
Al kırmızı dudağa mühür vurulu kadın.
Sen dertlerden kaçarsın dert arar seni bulur.
Haberin bile olmaz gelir can evine kurulur.
Lal olsa da dillerin bir çift gözün konuşur.
Kurduğu hayalleri çifte kuğu,lu kadın.
Deme ki sakın bana yarasız benim döşüm.
Artık ne hayalim var nede pembe bir düşüm
Yüzüne yakışmıyor inan sahte tebessüm.
Masmavi o gözleri kara buğulu kadın
Kuş cenneti gibidir sende bir avuç yürek.
Sen bülbülü beklerken dalına konar leylek.
Gönlün ne gemi ister ne yelken ne de kürek.
Gönlü hazana düşen çimen kokulu kadın.
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 1
Mevsim henüz karakış bahara vakit varken
Dört bir yana saçılmış o kırmızı laleler.
Eğilip üzerine son kez koklayım derken.
Birden seni sordular o kırmızı laleler.
Dillerim lal kesildi ne desem bilemedim.
Sahteydi tebessümüm yalandan gülemedim.
Gözümden yaşlar düştü utanıp silemedim.
Can evimden vurdular o kırmızı Laleler.
İçim ürperdi o an iliklerim titredi.
Hüzün üstüme çöktü itiledim gitmedi.
Kaçmak istedim ordan lakin gücüm yetmedi
Kollarımı kırdılar o kırmızı Laleler.
Bang-ı rihletler sardı sanki dört bir yanımı.
Düğümlendi boğazım sıktı nazlı canımı.
Neşter attılar cana akıttılar kanımı
Yüreğimi yardılar o kırmızı Laleler.
Gözlerimin ışığı damarımda ki kanım.
Gidişinle felç oldu tutmaz artık sol yanım
Vakitsiz firağınla boş kaldı sevda hanım.
Bitmez derde kardılar o kırmızı Laleler.
Diş ağrısından beter çatlıyor şakaklarım.
Günüm geceye gebe doğmaz ki şafaklarım.
Huzur denen köşeye çıkmadan sokaklarım.
Bedenimi yordular al kırmız Laleler.
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 2
Susun artık ne olur onu bana sormayın.
Ruhumu daraltmayın al kırmızı laleler.
Kapanmayan yaramın kabuğunu kırmayın.
Yaramı kanatmayın al kırmızı Laleler.
Geçen bahar birlikte yanımıza geldiniz.
Sanki bir dalda açmış iki gönca güldünüz.
Demeyin sakın bana; nazara mı geldiniz?
Tenimi sarartmayın al kırmızı Laleler.
Aşka dair ne varsa gönlümüzde topladık.
Kem gözlerden sakındık içimizde sakladık.
Demeyin sakın bana; halinizden anladık.
Yüzümü kızartmayın al kırmızı Laleler.
Geçen yıldan bu yana ne kadar da çökmüşsün.
Avuç avuç yıldızı saçlarına dökmüşsün.
Demeyin sakın bana; sen hayata küsmüşsün
İçimi karartmayın al kırmızı Laleler.
Benim ki sevda değil nöbet nöbet saraymış
Merhemi yokmuş bunun bir ömürlük yaraymış
Demeyin sakın bana; şu bahtın ne karaymış.
Ölümü aratmayın al kırmızı Laleler.
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 3
Anlatmadım onlara riyakar olduğunu.
Belki de kırıldılar al kırmızı Laleler.
Nasıl söylerdim şimdi başka yar bulduğunu.
Belli ki darıldılar al kırmızı Laleler
Sevgin mi yetişmedi söyle ona ne ettin?
O mu seni terk etti sen mi çekipte gittin.
Anlat artık her şeyi bizi dehlize ittin.
Sormaktan yoruldular al kırmızı laleler.
Sorularının yükü omuzlarıma bindi.
Öyle derin ah çektim ta can evime indi.
Lal kesildi dilleri bütün feryatlar dindi.
Zamanla duruldular al kırmızı Laleler.
Utancım ağır geldi iki büklüm büküldüm.
Gözlerim pınar oldu diplerine döküldüm.
Tutamadım kendimi söküldükce söküldüm.
Yürekten vuruldular al kırmızı Laleler.
Baktım ki sararıyor kadife yaprakları.
Canlarını sıkıyor kökte ki toprakları.
Akıbetimi bilmek onların da hakları.
Yanıma sokuldular al kırmızı Laleler
Dedim biraz sabredin toplayayım kendimi.
Gelmeyin hiç üstüme sarartmayın benzimi
Belki de anlatırım yıkar isem bendimi.
Biranda yok oldular al kırmızı Laleler
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 4
Günlerdir siz sordunuz sabır deyip hep sustum.
Beni talan ettiniz al kırmızı laleler ?
Kastım yok ki sizlere ben kederimden pustum.
Neden çekip gittiniz al kırmızı laleler.
Nasıl küserim size sizi böyle severken.
Uzak yakın dostlara renginizi överken.
Ben ah edip inleyip şu bağrımı döverken.
Beni neden ittiniz al kırmızı laleler.
Kaybettiğim aşkımı ben sizlerde bulmuştum.
İçim tir tir titrerken heyecandan solmuştum.
Umudum olmuştunuz neşe ile dolmuştum.
Cana hüzün ektiniz al kırmızı laleler.
Yüreğimi incitti düşündüğünüz zanlar.
Görmez misiniz hala yas tutuyor sol yanlar.
Sizde anlamazsanız beni şimdi kim anlar.
Teni ipe çektiniz al kırmızı laleler.
Bende mevsim hep hazan duygular artık sağır.
Geçirdiğim günlerin biribirinden ağır.
Yediğim sanki agu içtiğimse hep kahır
Artık cana yettiniz al kırmızı laleler.
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 5
Kaldırın başınızı, artık yüzüme bakın.
Sesime kulak verin, al kırmızı Laleler.
İçimde derdim büyük, kınamayın siz sakın.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Bir son bahar akşamı çıkıp geldi uzaktan.
Daha maviydi gözü sırtımda ki kazaktan.
Kendimi alamadım aşk denilen tuzaktan.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Coştu bütün duygular o an bentlerden taştı.
Öyle çok büyüdü ki, sevdam boyumu aştı.
Beni bende bitiren sanmayın hilal kaştı.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Boyu boyuma denkti, gönlüm ona vuruldu.
Girdi sırça köşküme, can evime kuruldu.
Hırçın olan sol yanım ağır ağır duruldu.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
İstedim ki, onunla mutlu yuva kurayım.
Secde etsin yüreğim, ayağına varayım
Bir yavrum olsun ondan, kor sineme sarayım.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Günler ard arda geçti, hedefe varamadım.
Her geçen gün ıradı sineme saramadım.
Korkulu düş görsem de, hiç hayra yoramadım.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Meğer sahteymiş aşkı, yalanmış onun sözü.
Gönlüm sende dese de, eldeymiş onun gözü.
Bunca yalan söylerken nasıl kızarmaz yüzü.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Tükendim ben bu aşkta inanın çok yorgunum.
Riyakârmış sevdiğim ondan böyle durgunum
O laleyi severdi, bundan size vurgunum.
Anlayın şu halimden al kırmızı laleler.
Çırpınan şu yüreğim sanki kırık bir saldı.
Deli boran dalgalar o yari benden aldı.
Söndü aşk meşalemiz yürekte isi kaldı..
Anlayın şu halimden boynu bükük laleler.
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 6
Anlattım ahvalimi gizli saklı kalmadı.
Zır deliyim ne olsa al kırmızı laleler.
Gidenler çoktan gitti gönül hanem dolmadı.
Boş yalıyım ne olsa al kırmızı laleler.
Demeyin sakın bana gökten mucize iner.
Gittiyse o yollardan tekrar geriye döner.
Vuslat sizin olur da yürekte yangın söner.
Düş salıyım ne olsa al kırmızı laleler.
Susun artık ne olur böyle sözler etmeyin.
Yürekte ki karımı ümitle eritmeyin.
Solan sevda goncamı yeniden diriltmeyin.
Gül dalıyım ne olsa al kırmızı laleler.
Umutlanırım şimdi nabzın sayısı artar.
Duygu mantığı yener terazim yanlış tartar.
Hüzün çöker üstüme derim ; Yarabbi kurtar.
Hak kuluyum ne olsa al kırmızı laleler.
Çocuk değilim artık eğlemiyor yalanlar.
Çoğu zaman incitir yüreğime dolanlar.
Bir ömür yeter bana ondan geri kalanlar.
Ben ölüyüm ne olsa al kırmızı laleler.
Sanmayın ki bedbahtım riyakâra küserim.
Ne beddua ederim ne selamı keserim.
Hasret cana değince dizelerde eserim.
Sam yeliyim ne olsa al kırmızı laleler
Safiye Samyeli
Kırmızı Laleler 7
Gün kızıla boyandı artık gitme zamanı.
Şimdi karanlık çöker al kırmızı laleler.
Yavaş yavaş toplanıp terk etmeli mekanı.
Sevenler yola bakar al kırmızı laleler.
Gidiyorum diyerek üzmeyin kendinizi.
İndirmeyin dalları bozmayın renginizi.
Arayın şu alemde bulun siz denginizi.
Elbette bir gün çıkar al kırmızı laleler.
Esirgemeyin sözü onu bulduğunuzda.
Sevginizi büyütün ayrı kaldığınızda.
Vuslat sizin olup ta mesut olduğunuzda
Sanmayın ki o bıkar al kırmızı laleler.
Davul dengi dengine sözümden nem kapmayın.
Ben yaptım bu hatayı sakın sizler yapmayın.
Sıkı sıkı sarılın sebepsizce kopmayın
Sevgi bentleri yıkar al kırmızı laleler.
Tutun onun elinden ister fizana gidin.
Sevgiyi kapınızda bir ömür köle edin.
Arada hatırlayın bana da dua edin.
Dileriniz mis kokar al kırmızı laleler.
Deyin ;Rabbim ne olur kırma bunun kolunu.
Ömrünün hazanında güldür garip kulunu.
Düzlüğe çıksın artık sarpa sarma yolunu.
Beklide yüze bakar al kırmızı laleler.
Dualar arşa erer bir gün bende gülerim.
İçim içime sığmaz koşar size gelirim.
Beklide sizlere bir mutlu haber veririm.
Samyeli yaşlar döker al kırmızı laleler.
Safiye Samyeli
Anla Beni Be Anne
Yok oldu heveslerim küstüm kağıt kaleme
Ne serbest nede hece yazamıyorum anne.
Birleşmiyor ki harfler nasıl doğsun kelime.
Heceleri mısraya dizemiyorum anne.
İmgelerim kayboldu uyaklarım tutmuyor.
Kafiyelerim bozuk dizeye tat katmıyor.
Ne kadar zorlasam da akıl gücüm yetmiyor
Temasını beynimde çizemiyorum anne.
Üç beş cümle harf yazsam vord de hata veriyor.
Ne girişim akıyor ne finalim vuruyor.
İlham perilerim hep benden uzak duruyor.
Neden küstüler bana çözemiyorum anne
Çok gayret ediyorum dört duvar buna tanık.
Okutmadın ya beni bak nasıl bağrım yanık
Cehaletin önünde yenik düştüm ben yenik.
Kız doğurdun sen diye kızamıyorum anne.
Bir diploması olan adam oldum sanıyor.
Burnu kaf dağlarında çömezleri kınıyor.
Bu cehalet yüzünden kaç yürekler kanıyor
Kör zihniyetlerini bozamıyorum anne.
Safiye Samyeli
Ölmeyen Aşk
Aslı diyorlar bana seni sevdiğim için.
Kerem'im olmadın ya işte buna yanarım.
Hasretinle kavruldu yandı kül oldu içim.
Pınarım olmadın ya işte buna yanarım.
Ne başı var ne sonu gezdirdiğin çöllerin.
Toprakları kurumuş gönülde ki güllerin.
Ben aşkınla yanarken sen oldun ya ellerin.
Gönlüme dolmadın ya işte buna yanarım.
Kördü sanki gözlerin gerçekleri görmedin.
Açılan gonca gülü el uzatıp dermedin.
Gönül köşküm senindi salınıpta girmedin.
Sultanım olmadın ya işte buna yanarım.
Gördüklerim gerçek mi serap mı seçemedim.
Sevdan derin kuyuydu bir yudum içemedim.
Tatlı candan geçtim de Yar senden geçemedim.
Kadrimi bilmedin ya işte buna yanarım.
Sevdam boğardı seni içinde kulaç atsan.
Ömür boyu saklardım gönül köşkümde yatsan.
Kıyamet mi kopardı alıp koluna taksan.
Geriye gelmedin ya işte buna yanarım.
Ummana saldın beni baş açık,yalın ayak.
Kurtar dedim Yarabbi doğsun artık bu şafak.
Canı tenimden söktü zamansız gelen firak.
Yüzüme gülmedin ya işte buna yanarım
Zehir olsa yalardım parmağında ki balın
Gölge olmadan cana kurudu gitti dalın.
Kaydın avuçlarımdan görünmese de salın.
Yürekte ölmedin ya işte ona yanarım.
Safiye Samyeli