Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
Yüreğimde İsyan Var
Sanma ki çok mesudum sen gideli buradan
Kaburgamın altında inceden bir sızı var
Saymadım ki ayları kaç yıl geçti aradan
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Gözlerim kan çanağı hasretin uyutmadı
Vuslat için kurduğum hayallerim tutmadı
Söylediğim yalanlar gönlümü avutmadı
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Her akşamım çok gamlı geceler sensiz oldu
Kurumadı kirpiğim gözlerim densiz oldu
Hayatım darmadağın her şey düzensiz oldu
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Sanki sen mihrabımdın ben önünde diz çöktüm
Duvardaki resmine saatlerce dil döktüm
Ses vermedin çağrıma garip boynumu büktüm
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Bil ki matem tutuyor bedenimde beş duyum
Nefesim daralıyor çekiliyor can suyum
Bilirim can çıkmadan değişmez benim huyum
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Çekip indireceğim şu güneşe bir ersem
Yeter mi sanki sana ömrümden ömür versem
Yâr ölüme razıyım gelişini bir görsem
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Safiye Samyeli
Gitmesen Olmaz mıydı
Ayda yılda bir değil yanımda kalsan her an
Bir başıma bırakıp gitmesen olmaz mıydı ?
Resmin değil sen olsan şu an yanım da duran
Hayal olup düş olup yitmesen olmaz mıydı
Dikiş tutar mı sandın yürekte ki yamana
Sığar mı zannedersin senli anlar zamana
Daha yeni başlarken hayat denen romana
Okusam sayfa sayfa bitmesen olmaz mıydı
Aklımdan çıkmıyorsun ne gündüz ne gecede
Izdırabım gizlidir yazdığım her hecede
Yalnızlık mekan kurmuş büyüttüğün ecede
Garipler kervanına katmasan olmaz mıydı
Arandan yıllar geçti dindiremem sızını
Elimde olsa senin silmez miydim yazını
Hiç mi, düşünmedin sen bahtı kara kızını
Şimdi bu karayerde yatmasan olmaz mıydı
Eller deli sanıyor ne bilsin hallerimi
Özledim Anam senin o tatlı dillerini
Çıkar hadi topraktan öpeyim ellerini
Kabir taşını böyle tutmasan olmaz mıydı
Sensiz inan ki bana şu koskoca cihan dar
Bu gün bayram diyorlar yüreğimde yangın var
Kara toprak örtmeden sönmez içimde ki har
Yüreği kor ateşe atmasan olmaz mıydı
Safiye Samyeli
Sevdam Öyle Büyük ki
Kırk mum diktim bu gece, aşkımızın büstüne.
Otuz dokuzu sönse, biri yanar sevdiğim.
Öyle çok sevmişim ki, gül koklamam üstüne.
Dikeni göze batar, içim kanar sevdiğim.
Yarıyı geçse bile, kütükte yazan yaşım,
Karlar yağsa üstüme, birden ağarsa başım,
Doyamam ki sevmeye, seksen olsa da yaşım.
Sevdayı bilmeyenler, beni kınar sevdiğim.
Sevgide kuralım yok, sınırsızca severim.
Dilimi dağlasalar, gözlerimle överim.
Biri kem gözle baksa, dilim durmaz, söverim.
Bu halimi görenler, deli sanır sevdiğim.
Senin için döşedim, içimdeki köşkümü.
Bir ömür bekletsen de, eksiltmem hiç meşkimi.
Kalp gözüyle bakıp da, gören olsa aşkımı,
Dili tutulur inan, kanı donar sevdiğim.
Huriler saf tutarlar, aydınlanır zifirim.
Yaklaşmayın hiç derim, o yârdir tek ahirim.
Yâr; akdimden dönersem, ben en büyük kâfirim.
Gökten inen melekler, beni dener sevdiğim.
Hasret yaksa, kavursa, çöle çevirse beni,
Kan sersem yollarına, sarartsam da bu teni,
Son nefeste yine ben, seni isterim seni.
Çektiğim tüm acılar, sende diner sevdiğim.
Attığım her adımda, sana çıkmazsa yollar,
Kırılır umutlarım, yana devrilir kollar.
Salâmı okutsalar, öldü diyerek kullar,
Fırsat tanır Azrail, geri döner sevdiğim.
Safiye Samyeli
Şiirle Gelen Adam
Seni seniz yaşamak, kolay mı sanıyorsun?
Hayalimde, düşümde, uykumu bölen adam...
Sevda denen ateşte, bir sen mi yanıyorsun?
Çektiğim ıstırabı, en iyi bilen adam.
Nefes kadar yakınsın, gurbet kadar uzakta.
Deli gönlüm çırpınır, aşk denilen tuzakta.
Gül kokunu ararım, gönderdiğin kazakta.
Ummadığım bir anda, zırhımı delen adam.
Aşk denilen şarabı, yüreğinden içmişim,
Çakırkeyif olmuşum, her şeyimden geçmişim.
İki cihanda seni, gönlüme eş seçmişim.
Bir çift ela göz ile, gönlümü çelen adam.
Senin ile can bulur, yüzümde gülüşlerim.
Vuslata zaman biç de, hızlansın gelişlerim.
Sandığımda hazırdır, çeyizlik gümüşlerim.
Gönlümdeki kederi, aşkıyla silen adam...
Sana olan sevdamı, aşkı tatmayan bilmez.
Sensiz yıkılır dünyam, inan ki yüzüm gülmez.
Canım derim ben sana, başka hitabım olmaz.
Aldığım her nefeste, içime dolan adam.
Dokun zülfün teline, titresin o yüreğin.
Arşa aç ellerini, kabul olsun dileğin.
Bitmez bizde bu sevda, inan mahşere değin.
Acım ile ağlayıp, aşkımla gülen adam.
Mevsim hazan olsa da, yaşat bana baharı.
Birlikte söndürelim, yüreklerdeki nârı.
Gönül bahçemize hiç, yağdırmayalım karı.
Sen yaşama sebebim, kalbimi çalan adam.
Yürek hiç dayanır mı, sevdamı yitirmeye
Ant olsun ki güç yetmez, bu aşkı bitirmeye.
Ruhumu sana verdim, gel hadi götürmeye.
Bırakma ellerimi, şiirle gelen adam.
Safiye Samyeli
Sevda Hamalı
Gözlerini kapatıp derinden nefes alsan
Sol yanda ki hisleri yoklasan benim için
En mahrem hücrelerde gizli sevdamı bulsan
Duyurmasan ellere saklasan benim için
Hapsetsen içerinde sevdam derine inse
Dolaşsa damarında duygu mantığı yense
Bu sevdanın her yükü omuzlarına binse
Sevgi hamalı olsan yüklesen benim için
İlk durakta indirip çamura bulamasan
Fırsat verip düşmana dillere dolamasan
Tükürdüğün tükrüğü bir daha yalamasan
Günleri gecelere eklesen benim için
Yüreği talan eden bu kasırgalar dinse
Dumanı görünmeyen yürek ateşi sönse
Karakışlar tükense her gün bahara dönse
Gönül bağında gülü koklasan benim için
Kalmasa ruhumuzda ne tasa ne de keder
Bir fırsat verse bize insafa gelse kader
Ayrılmasak bir daha ta son nefese kadar
Vuslata mühlet biçsen beklesen benim için
Safiye Samyeli
Sona Doğru Yürüyorum
Seher ile girdim yola,
Nazlı yâri arıyorum.
Gurbet elde verdim mola.
Yadellere soruyorum.
Sordum onu dağa taşa.
Gökte uçan kurda kuşa.
Olmaz işler geldi başa.
Şerri hayra yoruyorum.
Gören haber versin bana.
Onsuz her gün zulüm cana.
Ağlıyorum kana kana.
Buz dağında duruyorum.
Yar gitti ya gülmez yüzüm.
Öksüz kaldı oğlum kızım.
Kara kışa döndü yazım.
Sona doğru yürüyorum.
Yâre varmadan sözlerim.
Tutuldu artık dizlerim.
Kapanmadan şu gözlerim.
Kara yere giriyorum
Safiye Samyeli
Aslımı İnkâr Edemem
Sanmayın ki sultanım saraylarda yaşarım
Kerpiçten evi olan köylünün çocuğuyum
Kırk yıldır soyadını gurur ile taşırım
Serveti sevi olan köylünün çocuğuyum
Ekim ayı gelince toprağa tohum eken
Nasibinde olanı tırnaklarıyla söken
Kızıl güneş altında boncuk boncuk ter döken
Ekine tırpan vuran köylünün çocuğuyum
Kuru soğan ekmeği çeşme basında yiyen
Şükür bu günde doyduk hamdolsun Rabbim diyen
Nasırlı elleriyle başına kasket giyen
Kağnıya sapı saran köylünün çocuğuyum
Öküze hooo deyipde tarladan yola çıkıp
Çıkarıp tabakadan acı tütünü yakıp
Üflediği dumanın ardından dalgın bakıp
Ova düzüne varan köylünün çocuğuyum
Yüklediği yükleri bir hamlede deviren
Dövenle harman dövüp yaba ile çeviren
Sarı saman tozuyla ciğerini geviren
Yelin önünde duran köylünün çocuğuyum
Yaba ile savurup saptan saman ayıran
Kendinden önce bizi düşünüp de kayıran
Kendisi aç yatıp da karnımızı doyuran
Her şerri hayra yoran köylünün çocuğuyum
Yalan yere söz edip riyakârı övmeyen
Kız doğurdun sen diye anamı hiç dövmeyen
Bir kez olsun kızıp da arkamızdan sövmeyen
Bizi şefkatle saran köylünün çocuğuyum
Safiye Samyeli
Korkuyorum Nazardan
Haykır diyorsun bana içindeki sevdayı
Yerin kulağı vardır eller duyar sevdiğim
Orta yere seremem kutsal olan davayı
Kem göz ile bakanlar tefe koyar sevdiğim
Tüm dünyadan çekmişim ayağımı elimi
Sana çevirmişim ben sevda denen selimi
Korkuyorum nazardan çözdürme şu dilimi
Aşkımın rengi beyaz gülü boyar sevdiğim
Deme ki sakın bana yaşanmıyor ki böyle
Şafak vakti çık gel de sarılayım bir şöyle
Hasret aşkla kardeştir yalan mı hadi söyle
Ettiğin bu sitemler cana kıyar sevdiğim
Dilin sitem edince garip boynum bükülür
Gücüm yetmez koşmaya ciğerlerim sökülür
Kirpiğime tutunan yaşlar birden dökülür
Yanağıma dokunan yeller koyar sevdiğim
Zannetme ki sağırım ses vermem ben çağrına
Çıkıp gelmedim diye hiç gitmesin ağrına
Elbet bir gün koyarım şu başımı bağrına
Hasret sona erince kalpler doyar sevdiğim
Senden gelen her kahra siper olur bu gövdem
Sanma sakın üç günlük ömürlüktür Yâr sevdam
Gülmeyen kaderimle elbette biter kavgam
Çavreşam'ın vuslata günü sayar sevdiğim
Safiye Samyeli
Ölümsüz Sevda
Saklamıyorum artık sana olan sevdamı
Köşe bucak kaçmak yok görenler görsün canım
Vuslat mahşere kalsa taşırım ben davamı
Kapanmayan dosyamı görenler görsün canım
Aşk denilen şarabı ela gözden içmişim
Çakır keyif olmuşum şu dünyadan geçmişim
İki cihanda seni kendime eş seçmişim
Kolaysa aramıza girenler girsin canım
Bir gün görmesem seni canım buna sıkılır
Şimdi nerdedir diye aklım sana takılır.
Senin gibi bir yâr den söyle nasıl bıkılır
Züleyha hallerimi yerenler yersin canım
Gılmanlar görse seni hasedinden çatlardı
Huriler saf tutardı eteğini toplardı
Volkan olurdu kanı damarında patlardı
Uzak dur sen cennetten girenler girsin canım
Haykırıyorum şimdi sana ben bak buradan
Aşılmaz engelleri kaldıralım aradan
Aşkımıza şahitken yeri göğü Yaradan
Riyakârlar fetfayı verirse versin canım
Hayâlimi düşümü senin ile süslerim
Ömür boyu gönlüne secde etmek isterim
Ancak makberde biter sana olan hislerim
Kolumu kanadımı kıranlar kırsın canım
İdamımı verseler sanma senden geçerim
Mahşerde olsan bile seni tanır seçerim
Koltuk altı terini zem zem diye içerim
Cehennemin narına sürenler sürsün canım
Safiye Samyeli
Sevda Sefili
Ben sana yar deyip de bin bir ümit bağlarken
Sen gidip de gönlünü ele mi vereceksin
Sevdanın ateşiyle yüreğimi dağlarken
Aşkımı hiçe sayıp yere mi sereceksin
Yüce Rabbim bilmez mi şu canımı sıkanı
Kurduğumuz düşleri elleriyle yıkanı
Ahım var ellerinde bırakmazlar yakanı
Ben gözyaşı dökerken sefa mı süreceksin
Elbette daralacak bedende ki kafesler
Bir gün sona erecek alınan bu nefesler
O an kabul edilmez mal mülk ile takaslar
Zannetme ki Cennete sorgusuz gireceksin
Diline dolanacak söylediğin yalanlar
Al kanını emecek koynunda ki yılanlar
Bir gün öne gelecek defterinde olanlar
Bunlar benim mi diye şaşırıp soracaksın
Gez bakalım burada sen afilli afilli
Varsın desinler bana bu bir sevda sefili
Kabul etmem nizamda getirdiğin kefili
O gün helallik diye karşımda duracaksın
Kırk yamalı gönlümden başka bir hazinem yok
İstemem Dünyalığı mala mülke karnım tok
Varsa kefenin cebi haydi durma sen de sok
Hangimiz daha büyük orada göreceksin
Safiye Samyeli
Hani Nerde
Çoğu gece uykusuz boş hayâle dalan ben
Hayâllerin içinde bir başına kalan ben
Hüzünlenip sitemi arşa salan yine ben
Garip başın altında göreceğim kol mu var
Kendimle cenk ederim gecenin bir yerinde
Oluk oluk kan akar yaram gayet derinde
Doğmayan şafakların belki bir gün birinde
Vursam canı yollara gireceğim yol mu var
Kaybetmişim yolumu şaşkınım divaneyim
Kendimden bihaberim deliyim avareyim
Kör kandilin peşinde sanki bir pervaneyim
Yorulsa kanatlarım sereceğim dal mı var
Kurumuş gönül bağım dört yanımda hep çalı
Uzatsam ellerimi tenimi çizer dalı
Ömrümde görmedim ki morun üstünde alı
Girsem irem bağına dereceğim gül mü var
Hani nerde dün gece gönlümü çalan hırsız
Ben kapımdan kovarken bacamdan giren arsız
Sensiz ölürüm derken o da çıktı hayırsız
Uğrunda şu canımı vereceğim kul mu var
Safiye Samyeli
Onu Alnıma Yaz Tanrım
Saçları omzunda ceylan kadar güzel kız
Obanın göz bebeği sanki şimâl yıldızı
Tanrım övmüş yaratmış kıskanmayın onu siz
Ela bakışlı dilber çeribaşının kızı
Gün üstüne doğunca takar kırmızı şalı
Kalp gözü çok açıktır çıkar baktığı falı
Arada çengi yapar ya Çarşamba ya Salı
Ela bakışlı dilber çeribaşının kızı
Billur gibi sesi var duyanlar hayran kalır
Kemancı darbukacı kendinden ilham alır
Mızrap tele değince raks eder aşka gelir
Ela bakışlı dilber çeribaşının kızı
Beş katlı etekleri bellerinde toplatır
Çıplak ayak gezdirir ateşlerden atlatır
Şenlendirir obayı düşmanları çatlatır
Ela bakışlı dilber çeribaşının kızı
Gül cemalini görse menekşeler kıskanır
Boyun büker laleler karlı dağa yaslanır
Deli doludur biraz bilmem ne gün uslanır
Ela bakışlı dilber çeribaşının kızı
Kaptırmışım gönlümü oysa bihaber benden
Onu görmediğim gün can çekilir bu tenden
Bu gün yaktı içimi daha beterim dünden
Ela bakışlı dilber çeri başının kızı
Ondan başka kimseler merhem olmaz sızıma
Dilerim Rabbim yazsın onu alın yazıma
İsterim ana olsun sarı saçlı kızıma
Ela bakışlı dilber çeribaşının kızı
Safiye Samyeli
Kısadan Hisse
Tomurcuk bir fidandı on beşti daha yaşı
Rızasını almadan onu gelin ettiler
Asabiydi kocası kaç kez yarıldı başı
Göz göre göre Gül'ü uçuruma ittiler
Yere sofra kurdular üstünden geçti kedi
Ne çorba içti Hasan ne de yemekten yedi
Üçten dokuza kadar boşadım seni dedi
Ayırdılar evleri ters yönlere gittiler
Aradan üç gün geçti pişman olmuştu adam
Dedi; Gül'süz olmuyor bomboş kalıyor odam
Ne bir çayım geliyor ne de bir bardak sodam
Oh olsun diyen dostlar derdine dert kattılar
Gitti derdini açtı köyde ki bir imama
Üçten dokuza kadar boşsun; dedim hanıma
Harammış artık bana gelemiyor yanıma
Kaynanamlar dün beni evlerinden attılar
Hûlle diyordu imam bu işin tek çaresi
Nasıl elin olurdu canının can paresi
İki gözü bir çeşme sanki sultan deresi
Çocuklarla sarılıp hep birlikte yattılar
Cehalet bunun adı olmaz diyordu müdür
Gül kızın bir suçu yok etmeyin onu mağdur
Kadın olmak mı suçu hak ettiği bu mudur?
Cehalet dehlizinin ta dibine battılar
Kiralık koca gerek kör olmalıydı gözü
Gül kız ay parçasıydı görülmemeli yüzü
Hak edilmeyen hûlle kader denilen yazı
Bir imamın sözüne namusunu sattılar
Gözü yaşlı Gül kıza bin bir küfür saydılar
Korkuttular gözünü dayak ile baydılar
Kör adamın üstüne nikâhını kıydılar
Sabah boşasın diye tolu dilek tuttular
Gözleri kör olsa da kalp gözü görüyordu
Melek gibiydi huyu pek naif duruyordu
Çok sevmişti Gül kızı pek değer veriyordu
Bir gören olsa derdi; yıllardır çok mutlular
Gül kız ilk kez konuştu; gelmeleri pek yakın
Sen en büyük lûtufsun bana verdiği hakkın
Lanet kocam gelince boşama beni sakın
Onlar böyle bir dersi çoktandır hak ettiler
Geldi lanet kocası boşamadı kadını
Ben karımdan memnunum bozmam ağzım tadını
Bizden bir ibret alın anman hûlle adını
Hasan ile gelenler tükrüğü zor yuttular
Âma iyi ders verdi çok da mesut yaşıyor
İki çocukları var odalarda koşuyor
Yaptığı bu hataya Hasan halâ şaşıyor
Gül kız ile kör adam eskisinden mutlular
Safiye Samyeli
Yola Baktırma Beni
Ne sahilinde gözüm ne de çalık taşında
Gözlerimi boyayıp boş ümitle kandırma
Aldığın emanetim daha yirmi yaşında
Gönder artık kuzumu ey vefasız Bandırma
Perişan oldum inan o yanımdan gideli
Görenler diyorlar ki ; hangi köyden bu deli
Alâsından ödettin hasret denen bedeli
Gönder artık kuzumu ey vefasız Bandırma
Yaşadığım mekanlar artık bana dar gelir
Çıkamam sokaklara yürümesi ar gelir
Doydum artık canıma yokluğu ağır gelir
Gönder artık kuzumu ey vefasız Bandırma
Onsuz nefes alamam kan damardan çekilir
Sanki ciğerlerime kızgın lavlar dökülür
Düğümlenir boğazım can bedenden sökülür
Gönder artık kuzumu ey vefasız Bandırma
Gün doğmuyor evime duvarları buz dağı
Dört yanım karaçalı yeşermez gönül bağı
Dirhem dirhem eridi kalmadı yürek yağı
Gönder artık kuzumu ey vefasız Bandırma
Ay değil ki yıl oldu yola umut ektiğim
Bitsin artık ne olur on beş aydır çektiğim
Ötsün irem bağımda al kınalı kekliğim
Gönder artık kuzumu ey vefasız bandırma
Gözümde fer kalmadı ileriyi seçmiyor
Gönül başka ellerden aşk badesi içmiyor
Ana yüreği işte evladından geçmiyor
Gönder artık kuzumu ey vefasız Bandırma
Safiye Samyeli
Efsun 3
Günlerdir bir haberin alamadım yar senin
Gökten turnalarla haber salsan Efsunum.
Nefes alamıyorum inan gönlüm dar benim
Seher ile kuşlukta çıkıp gelsen Efsunum.
Darda mı zorda mısın içim rahat etmiyor.
Dehlize ittin beni git git yolum bitmiyor.
Elim kolum titriyor uzuvlarım tutmuyor
Seher ile kuşlukta çıkıp gelsen Efsunum.
Sen gideli kesmedim saç sakala karıştı
Gözyaşlarım sel oldu yağmur ile yarıştı
Bana küsen dostlarım düşmanımla barıştı
Seher ile kuşlukta çıkıp gelsen Efsunum.
Yaşayan bir ölüyüm inan ruhum coşmuyor.
Ne ettim eyledimse bentlerinden taşmıyor
Yıkıldığım yerdeyim ayaklarım koşmuyor.
Seher ile kuşlukta Çıkıp gelsen Efsunum
Gündüzlerin farkı yok bil ki zindan geceler
Bin bir şiir yazsam da zevk vermiyor heceler.
Her gece Dumanlıdır hep karlıdır yüceler
Seher ile kuşlukta çıkıp gelsen Efsunum
Safiye Samyeli
Hasret Sancısı
Hasretin cana yetti uyku haram gözüme.
Gökteki yıldızları sayıyorum sevdiğim.
Ne olur artık bir kez kulak versen sözüme.
Her gece kor ateşte yanıyorum sevdiğim.
Hasret denen bu illet gitmez bir adım geri
Ne dizde derman koydu nede gözümde feri.
Pul pul olup döküldü gül yüzümde ki deri.
Her gün bir parça daha soluyorum sevdiğim.
Ne aşımın tadı var ne içtiğim tütünün.
Ne çığlığımda fayda ne tuttuğum sükûnun.
Altında kalmışım ya hasret denen yükünün.
Yokluğun bir ızdırap ölüyorum sevdiğim.
Gönül közümde tüter sevdanın miski buhru
Esen yellerde bile kokun var burcu burcu.
Ayrı ayrı ellerde tükenmez sevda borcu
Seni canımdan öte biliyorum sevdiğim.
Deme ki sakın bana sık dişini sabreyle.
Serde hasretlik varken durulmuyor bu yerde
İster kovala beni istersen kabul eyle
Yola çıktım bu gece geliyorum sevdiğim.
Safiye Samyeli
Sürmelim 2
Cemreler düştü suya kıpır kıpır bak içim
Nasıl seviliyorsun görmez misin sürmelim
Kırk yıldır oruçluydum bil ki sevgiye açım
Bu garibe bir zekât vermez misin sürmelim
Viran gönül köşkümde ece olup gezensin
Rabbim yarattığına daha nasıl özensin
Papatya güzel ama sen ondanda güzelsin
Bağımdan sevda gülü dermez misin sürmelim
Şemsin rengi karışmış saçının sarısına
Adak adarım ömrü kaşının karasına
Merhem ol isterim bu gönlümün yarasına
El uzatıp merhemi sürmez misin sürmelim
Açsam gönül köşküm de bütün kapılarımı
Sevgin ile onarsam yıkık yapılarımı
Üzerine devretsem kütük tapularımı
Adım atıp içeri girmez misin sürmelim
Kahrımdan her gece ben kadehlerden içerim
Unut deme boş yere sanma senden geçerim
İki cihanda seni gönlüme eş seçerim
Dünür göndersem bana varmaz mısın sürmelim
Safiye Samyeli
Vuslatsız Aşk
Öyle bir derde düştüm yıllardır halim harap
Boğaz dokuz boğumdur lokmaları yutarken
Dedim; benim derdimin dermanı sensin Yarap
Hıçkırığa boğuldum gözyaşımı tutarken
Bitmedi kara kışlar geceler sensiz oldu
Kurumadı kirpiğim gözlerim densiz oldu
Hayatım darmadağın her şey düzensiz oldu
Gençliğimi unuttum derdime dert katarken
Aynalarda gördüğüm ben miyim bu yabancı
Yılları tükettim de bitmedi serde sancı
Sen mi yoksa ben miyim hangimiziz yalancı
El kadar şu yüreğim senin için atarken
İnkâra gerek var mı söyle bende bileyim
Bir Yaradana kulum bir sevdana köleyim
Ölünmüyor ki yârim söyle nasıl öleyim
Kaburgamın altında kara sevdan yatarken
Karanlık gecelerde yâr diyerek seslendim
Yıldızlardan fal tuttum umut ile beslendim
Ay kayboldu semadan hüzünlendim hislendim
Güneş olsan ne çıkar uzaklarda batarken
Safiye Samyeli
Vicdanın Üşüyecek
Sanma ki bu âlemde başına taç konacak
Sanma ki dost bildiğin minnet ile anacak
Ömür boyu içinde hep bir ateş yanacak
Yâdına ben düştükçe vicdanın üşüyecek
Işıkları kapatıp yastığa baş koyunca
İçinde ki çocuğun çığlığını duyunca
Bir gün bir gece değil bütün ömrün boyunca
Yâdına ben düştükçe vicdanın üşüyecek
Ne yağmurun bitecek ne fırtınan dinecek
Ne külün soğuyacak ne közlerin sönecek
Narin omuzlarına veballerim binecek
Yadına ben düştükçe vicdanın üşüyecek
Yaşadığın mutluluk içine sinmeyecek
Yüreğinde ki hicran ebedi dinmeyecek
Ahlarımın bayrağı gönderden inmeyecek
Yâdına ben düştükçe vicdanın üşüyecek
Adın aşk olsa bile yüreğimde sızın yok
Dilinden bal damlasa leblerimde hazın yok
Sildim senli günleri Samyeli'nde izin yok
Yâdına ben düştükçe vicdanın üşüyecek
Safiye Samyeli
Kara Gözlü Sevdiğim
Lal kesilir dillerim anlatamam derdimi
Hey canımın yarısı kara gözlü sevdiğim
Güvenmişim ben sana dayamışım sırtımı
Ey gönlümün sarası kara gözlü sevdiğim
Gül yüzünü görmeden vermişim sana meğil
Rahmanidir bu sevdam bil ki şeytani değil
Secde et bu sevdama gel gönlün ile eğil
Oy gönlümün mihrabı kara gözlü sevdiğim
Senin ile can bulur yüzümde gülüşlerim
Vuslatım sen olunca hızlanır gelişlerim
Feda olsunlar sana altınım gümüşlerim
Soy gönlümün evini kara gözlü sevdiğim
Bahar demişim sana yaşatmam ki kışını
Bir gün kırmam kalbini eğdirmem ki kaşını
Kuş tüyü yastık olsa kıskanırım başını
Koy sinemin üstüne kara gözlü sevdiğim
Cennete ki huriler su dökemez eline
Gılmanlar tavaf etse dokunamaz teline
Kurban olurum senin yârim diyen diline
Doy sevdamın tadına kara gözlü sevdiğim
Senin ile can buldu şu gönlümün bahçesi
Başka lisan tanımaz bir tek sensin lehçesi
Ey gönlümün sultanı ey evimin ecesi
Zay'dır sensiz her günüm kara gözlü sevdiğim
Safiye Samyeli