Sandikli turbeleri

Sandikli turbeleri

Yunus Emre Türbesi 

Türk halk ozanlarının tartışmasız öncüsü olan, Türk dilini tüm yalınlığı ve güzelliğiyle ortaya koyan Yunus Emre, sevgiyi felsefe haline getirmiş örnek bir insandır. 82 yıl yaşayan Yunus, ömrü boyunca cahillikten nefret edip, aşkı, barışı, güzelliği savunmuştur. Yaklaşık 700 yıldır Türk milleti tarafından dilden dile aktarılmış, Türkü ve ilahilere söz olmuş, yer yer atasözü misali dilden dile dolaşmış mısralarıyla Yunus Emre, Türk kültür ve uygarlığının oluşumuna büyük katkılar sağlamış bir gönül adamıdır.

Hayatı ile ile ilgili günümüze kadar ulaşmış bir belge ve kayıt yoktur. Bu nedenle O'nun yaşadığı tarih gibi doğup büyüdüğü yerlerle ilgili pek çok rivayetin olduğu kabul görmüş bir gerçektir. Ancak bazı kabullerde bulunarak O'nun hayatı hakkında bazı düşüncelerin doğruluğunu kastımızı aşmadan ileri sürebiliriz. Aşağıdaki bilgiler Yunus Emre'nin Sandıklılı olduğunu bize bildirmektedir. 

Yunus Emre'nin seceresi incelendiğinde, şeyh-mürid ilişkilerine göre: Sarı Saltuk, Barak Baba'yı; Barak Baba, Tapduk Emre'yi; Tapduk Emre ise Hacı Bektaş-ı Veli'nin de himmetiyele Yunus Emre'yi irşad etmiştir.

Yunus Emre'nin yaşadığı dönem Arapça ve Farsçanın etkin olduğu bir döneme rastlar. Yunus Emre'nin eserlerinden, O'nun iyi bir tahsil görerek İslami değerleri ve ilimleri öğrendiğini, aynı zamanda Arapça ve Farsçayı iyi bildiğini söyleyebiliriz. Çünkü O, ümmiliği hoş gören fakat cahillikten nefret eden bir kişiliğe sahiptir. Yunus'un derin ilminde öğrendiklerinde kuşkusuz ilim hocası Tapduk Emre'nin etkisi çoktur. 

Yunus gibi bir gönül insanı olan Tapduk Emre, Anadolu'yu karış karış gezerek birçok yerde konaklamış insanları ışığıyla aydınlatmıştır. Yunus Emre'nin 40 yıl hizmet ettiği hocası Tapduk Emre'nin kabrinin Sandıklı'da olması Yunus'un da kabrinin Sandıklı'da olduğunu gösteren bir işarettir. "Ko beni yatayım, Şeyh eşiğinde, dönmesin şeyhimden yana döneyim." diyen Yunus bunu açıkça dile getirmektedir. 

 Yunus Emre'nin hocası olan Tapduk Emre'nin kabri Sandıklı ilçemizde eski ismi Çayköy olan şimdiki Yunus Emre mahallesindedir. Burada Yunus Emre'ye ve hocası yani şeyhi Tapduk Emre'ye ait mezar, iki dere arasında yer almaktadır. Tapduk Emre'nin tapu kayıtlarını incelendiğinde, "Sandıklı Tapu Sicil Müdürlüğünde Tapduk Emre adına kayıtlı, Ada no:414, Parsel no:12, Kütük Sayfa no:1239, Pafta no:55, 95 metrekarelik alan" Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı belgeyle mevcuttur. 

 Kaldı ki, Tapduk Emre'nin Şeyhi olan Barak'ın da kabri Sandıklı'da bulunup, Barak Evleri ve Barak Baba Türbesi diye bilinir. Yine Barak Baba'nın Şeyhi olan Sarı Saltuk'un da türbesi sandıklı'ya bağlı, ismiyle anılan Saltuk Köyündedir. Bunlarla birlikte bu zincirde halka olmuş daha nice evliya ve erenin ilçemiz merkezinde ve köylerinde kabirleri bulunmaktadır: Hacim Sultan, Yalıncak Sultan, Nasreddin Sultan gibi Horasan erenlerinden olan bu şahsiyetler Yunus Emre'nin müridlerinden olup, mezarları Sandıklı İlçemiz merkezinde veya yakın köylerindedir. Bunlarda bize gösteriyor ki, Yunus Emre'nin mezarı Sandıklı'dadır. 

Sandıklı ilçesini ilim ve irfan yurdu haline getiren Yakup Çelebi Yunus Emre'nin şiirlerinde bahsettiği Seydi Balum (Seydi Sultan veye Balum Sultan olarak ta bilinir) dur. Afyon ilinin tarihini kaleme alanlardan Süleymen Göncer eserinde Balum Sultan'ın mezarının Sandıklı'ya 15 km uzaklıkta yer alan Ulupınar köyünde (Şuhut İlçesindedir) olduğunu belirtmektedir. Sadece Balum Sultan'ın türbesinin yer aldığı bu köyün adı Seydi Sultan olmuştur. Müridlerinin Yunus Emre'yi sık sık ziyaretlerinden, kabrinin Sandıklı'da olduğuna başka bir işarettir. Zaten Seydi Balum ile sık sık görüşen Yunus Emre şu dizelerinde bunu dile getirmektedir: "Seydi Balum ilinden şeker tamar dilinden Dost bahçesi yolundan eve dervişler geldi. Yunus kulun umutsuz kimsesi yok yalunuz Fada olsun canımız eve dervişler geldi." 

Sandıklılı şairlerden Şeyh Hamza 1758 yılında kaleme aldığı bir manzumesinde (15. ve 19. mısralarda); "Çay köyüdür iki dere arası, Yunus Emre'dir O'nun aşinası, Gel sorarsan Tapduk Emre, O'dur hocalar hocası." diyerek 3 asır öncesinden Yunus Emere'nin ve Tapduk Emre'nin kabirlerinin Sandıklı Çay köyünde (şimdiki Yunus Emre Mahallesi) olduğunu belirtmiştir. 

Yine Lamii'de (Çelebi,1472-1532) Nafahat Al-Uns tercümesinde "İki çayın birleştiği yerin kurbunda yatur" diye Yunus Emre'nin kabrini bildirmiştir. Görüldüğü gibi Şeyh Hamza ve Lamii, iki dere arasında olarak belirttikleri Yunus Emre'nin mezarının, Sandıklı Yunus Emre mahallesindeki (Çayköy) Sel Çayı ile Çanlı Dere arasında olduğunu tarif etmişlerdir. 

Aslında Yunus Emre'yle ilgili buraya yazılanlar belki yeterli değil, ancak Yunus Emre'nin Sandıklılı olduğuna o kadar işaret var ki hepsini burada yazmak mümkün değil. Son olarak, 1880 tarihli Osmanlı Salnamesinde (salname:yıllık) de Yunus Emre'nin ziyaretgahının Sandıklı'da olduğunu yazdığını belirtmek gerekiyor. 

Diyer türbeler

Sandıklı’da 100’e yakın evliya ve yatır mevcuttur. Yalıncak Sultan (türbesi eski İtfaiye Müdürlüğü olan Sanjet yanındadır, Buradaki caddenin adı Yalıncak Caddesidir), Nasrettin Sultan (Sandıklı Muradin Külliyesinde kabri vardır), Hacim Sultan (Susuz köyünde ve Ali Çetinkaya İlköğretim Okulu yanında tekkesinin olduğu söylenir)  Diğer türbelerden bazıları şunlardır: Çömlek Baba, Hürmayi(Fermayı) Baba, İğdeli Dede, Karaca Ahmet Baba (Çolhisar Dede), Kırklar, Kudum Baba…

Kaynak: http://www.sandikli.gov.tr/yunus-emre-turbesi




Okunma Sayisi: 239