Sandikli tarihi degerlerimiz

Sandikli tarihi degerlerimiz

Sandıklı Hisar Kalesi

Sandıklı Hisar Kalesi, 1325 yılında Germiyan Sultanı Çelebi Hüsameddin Yakub Bin Umur Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Mimar Çoban'ın eseri olan Sandıklı Kalesi, yığma topraktan oluşan bir höyüğün üzerinde yer alıyor. Fakat günümüze sadece kalenin duvarları gelebilmiştir. Kalenin dış kale kapısında bulunan kitabesi günümüzde  Çavuş Camii'ni çeşmesinin yan dikmelerine konulmuş durumda. 

YUNUS EMRE ve TAPDUK EMRE

Döneminin ünlü Türk Mutasavvıfı ve halk ozanı olan Yunus Emre’nin, bilahare Sandıklı’nın bir mahallesi haline getirilen Yunus Emre Mahallesinde (Çay Köy), iki ayrı yönden gelen daha sonra birleşerek vadi boyunca akıp Menderes nehrine ulaşan Sel Çayı ve Çanlı Dere olarak anılan iki çayın birleştiği yerde hocası Taptuk Emre ile birlikte yaşamış olduğu bilinmektedir. Halen bu çayın bir tarafında Yunus Emre’nin diğer tarafında da Taptuk Emre’nin kabirleri bulunmaktadır.

Yunus Emre ile aynı yıllarda Horasan’dan Anadolu’ya gelen Yalıncak Sultan ile Nurettin Sultan da Sandıklı’ya yerleşmişlerdir. Bu gün halen ziyaret edilmekte olan türbeleri ilk halleriyle ayakta durmaktadır.

Bu dönemde, Sandıklı’da Hacım Sultan ve Taptuk Emre dergahları ile eğitim ve öğretim kurumları olarak da, Havai Medresesi, Hadim Medresesi, Sülükzade Medresesi, Carancı Medresesi ve Geçi Camii Şerifi Medresesi meşhurdur.

CARANCININ MEDRESESİ

Muradin külliyesine yakın yerde ve çay kenarında iken yıkılmış ve yerine bina yapılmıştır. Yakın zamana kadar korunabilen çeşmesi de inşaatlar nedeniyle tamamen kaybolmuştur.

ÇAY MEKTEBİ

Şimdiki Sandıklı Ticaret Odasının bulunduğu yerdeki mekteptir. Bilahare bu mektep yıkılıp yerine dispanser yapılmış, dispanser yandıktan sonra da yerine şimdiki Sandıklı Ticaret Odası inşa edilmiştir.

HOCAZADE (HAVAİ) MEDRESESİ

Havai Camii sınırları içerisindeki iki katlı ahşap evin bulunduğu yer, medresenin bulunduğu yerdir. Medrese önünde bulunan çeşme halen ayaktadır. Havai Camii önündeki mezarlık ise Sandıklı’nın ilk mezar kalıntılarıdır.

SÜLEK HOCA (SÜLÜKZADE) MEDRESESİ

Yeri, Kaymakamlık Lojmanı olarak kullanılan evin bulunduğu yerdir. Medresenin çevresi çok büyük bir mezarlıktır. Bu mezarlığın bir kısmına Kaymakamlık Lojmanı yapılmıştır.

AHMEDİ FASİHİN MEDRESESİ

Yeri, Otel Tuğrul binasının bulunduğu yerdir.

EMİN EFENDİNİN MEDRESESİ

Yeri, şimdiki Belediye İtfaiye Teşkilatının bulunduğu yerdir. Daha önce bu yer, yine Belediye tarafından medrese yıkılarak Elektrik Santralı (Dinamo) olarak kullanılmıştır. Bu medresenin hocası keramet sahibi de olan zamanın en büyük bilginlerinden Emin Efendidir.

İLHAMİ KIZ MEKTEBİ

Cezayir Camiinin alt tarafında adı ile anılan dar bir sokak üzerindedir. İki katlı ve bahçeli olan ve 1940 yılında şahıs eline geçtiği için halen ev olarak kullanılan bu mektepte sadece kız öğrenciler eğitim ve öğretim görmüştür.

Küçük Hamam

Hamam önü camii yanında yer alan bu hamamda bulunan bir kısmı kırılmış olan kitabede hamamın Germiyanoğluları Çağı’nın ilk döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır.

Meydan Anıtı

Sandıklı Askerlik Şubesi’nin önünde bulunan bu anıt birbiri ile güreş tutan fakat birbirini yenemeyen iki yiğidin güreş sonunda ölmeleri üzerine, onların anısına dikilmiştir.

Ulu Camii 

1278 yılında, ilk mescit olarak yapılan bu yer daha sonra minare ve minber eklenerek camii haline getirilmiştir. Camiye konulan kitabede caminin Alaaddin Keykubat'ın, oğlu Ömer Bin Alaaddin tarafından Naib'in kölesi mimar Aydemir'e yaptırarak 1379 senesi mart ayının 26. günü ibadete açıldığı yazmaktadır.

Hamam Önü Camii

Kitabesi bulunmayan camiinin mütevellisinden alınan bilgiye göre 140 yıl önce yapılmış ve 85 yıl önce de tamir edilmiştir. Caminin en büyük özelliği kerpiç ve bağdadi duvarları, ahşap tavanı ve düz toprak damıdır. Arşiv kayıtlarında miladi 1340 olarak geçmektedir.

Keçi (Yeni) Camii

1574 yılında Mehmet Bin Cafer tarafından yaptırılmıştır. 1766 yılında büyük bir depremle yıkılan camii 1926 yılında halk tarafından yeniden yapılarak, adını Yeni Camii olarak almıştır.

Muradin Camii

Murat Bin Murat tarafından mescit olarak yapılan bu camii 1876 yılında Hacı Veli İbn'i Osman tarafından tamir ettirilmiştir. Camii dikdörtgen şeklinde ve ahşap tavanlıdır.

Mescit Camii

1900 yılında caminin ön kısmında, bir kurban bayramı namazı öncesinde hasımları tarafından öldürülen adamın etinin manda-malak eti diye halka dağıtıldığı, daha sonra bunun insan eti olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle caminin ön kısmı katil yeri olarak kabul edilmiş ve burada namaz kılınması yasaklanarak mevcut camii biraz geriden yapılmıştır.


Okunma Sayisi: 430