Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
**** MEÇHUL KADIN ****
Siper etti sineyi haktan gelen her derde
Kaderine kul oldu bir kadın diyecekler
Beddua etmez dili sebep olan o ferde
Genç yaşında dul oldu bir kadın diyecekler
Kudret kalemi ile yazmış ise, var eden
Sual edilmez ondan elbet vardır bir neden
Kazanan kendisiydi ziyanda çekip giden
Şimdi ona el oldu bir kadın diyecekler
Dertleri yolcu olmuş bedeni yıkık handı
Sabah doğmayan güneş akşam doğacak sandı
Düştü aşkın oduna kor ateşelerde yandı
Avuç avuç kül oldu bir kadın diyecekler
Savrulurken külleri Kaf dağının ardına
Ser verdi sır vermedi kendi yandı derdine
Fırsat vermedi bir gün insanın namerdine
Yetimlere kol oldu bir kadın diyecekler
Vefasız çıktı yıllar nesi varsa aldılar
Yetim kaldı sevdası düşlerini çaldılar
Soldu gonca gülleri yaprağını yoldular
Özü çürük dal oldu bir kadın diyecekler
SAMYELİ çok aradı aradığın bulmadı
Aza koydu dolmadı dolu testi almadı
Onurluca yaşadı eyvallahı olma
Hakka varan sal oldu bir kadın diyecekler
S.SAMYELİ
Yastayiz İsyandayiz
Sen Dünyaya gelirken elini tutanların
Kurşun yağdı üstüne döndü kırık çömleğe
Günahı neydi söyle tabutta yatanların
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Kimi Samsun'da doğdu kimi Ağrı'da Muş'ta
Kimi Muğla'da doğdu kimi Antalya Kaş'ta
Genç yaşında yatıyor musalla denen taşta
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Adları Ersin' Kamil Necip'miş ya da Melik
Ne fark eder ki ağam bedenleri hep delik
Hangi kitapta yazar söyle böyle kahpelik
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Sevgi ve şefkat ile korur iken gülümü
Azrail'le savaşıp def ederken ölümü
Kurtardığı canlardan görür oldu zûlümü
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Düştü elinden neşter sarardı rengi soldu
Islandı kirpikleri gözlerine yaş doldu
Giydiği ak gömleği üstüne kefen oldu
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Kör kandilin şavkında canına can katandı
Din dil' ırk ayırmadan herkesi bir tutandı
Görev yaptığı her yer onun için Vatan'dı
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Görev aşkı uğruna siper etti bedeni
Sırtından vurdu kalleş neydi bilmem nedeni
Ah'lar geri getirmez bu dünyadan gideni
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
Uyan Türkiye'm uyan ateş düştü özüme
Koltuk sevdalıları kulak versin sözüme
Ciğerlerim yanıyor su serpsinler közüme
Tabipler şehit verdi kan sıçradı gömleğe
SAMYELİ diyor bir bak giden canlar bizimdir
Sevgi barış kardeşlik beklenilen çözümdür
Uyan Türkiye'm uyan bunlar da son sözümdür
Tabipler şehit verdi gömleğe kan sıçradı
Safiye Samyeli
Haddini Bilmez Kadin
Gönlümün mihrabısın başkası olmaz derken
Sana olan sevdamdan bir zarar gelmez derken
Sezdirmem ben ellere kimseler bilmez derken
Bir çiğnem sakız gibi dile düşmüş bak adın
Sevmek senin neyine haddini bilmez kadın
Gıyabında sözleri duyunca üzülürsün
Kanın donar damarda üşürsün büzülürsün
Solar gül gibi benzin mum gibi süzülürsün
Zehr olmuş ekmek aşın bozulmuş ağız tadın
Sevmek senin neyine haddini bilmez kadın
Ayran gönüllülerin gönlü hep tok olurmuş
Akşam seviyorum der sabaha yok olurmuş
Ardı olmayanların dertleri çok olurmuş
Ne anan var baban ne ağan nede dadın
Sevmek senin neyine haddini bilmez kadın
SAMYELİ demedi mi mantığından vaz geçme
Duyguna kapılıp da sevda yolunu seçme
Aşk şarabı diyerek agu sunarlar içme
Bir ömür yeter artık hafızanda ki yâdın
Sevmek senin neyine haddini bilmez kadın
Safiye Samyeli
Esma
Arama hiç boşuna buralarda sen onu
Terki diyar eyledi burdan kaçtı Esma
Ayrılamam diyordu unutamam ben onu
Dost dediği kullarla arayı açtı Esma
Lal kesildi bir anda bülbül gibi dilleri
Ne kapısını açtı nede duydu zilleri
Görsen dayanamazdın düşürdüğün halleri
Kırık kanatlarıyla şuradan uçtu Esma
Gecelerin koynunda senin için yaş döktü
Gözlerinin altına kara halkalar çöktü
Başak gibi sarardı kadere boyun büktü
Ellere yalan yere tebessüm saçtı Esma
Her gece düşlerini darağacına astı
Dilinde ki nağmeler türkü değildi yastı
Senden gelen her kahrı aldı bağrına bastı
Aşk badesi diyerek agular içti Esma
Nefesleri zor aldı öksürdü acı acı
Yardımına koştular dostlar akraba bacı
Dermansız derde düşmüş aman vermezken sancı
Yarasına eliyle kuru tuz saçtı Esma
Yalancı baharlarda üç olsun güldürdün
Riyakâr sözlerinle umudunu soldurdun
Eserin ile övün yaşar iken öldürdün
Yürekte sevdasına ak kefen biçti Esma
Küstü hayata garip ömrüne sebep oldun
Allah da biliyor ya çok büyük vebal aldın
Helallik dilemeye geldin ise geç kaldın
Geçen ay bu âlemden ahrete göçtü Esma
S.SAMYELİ
Yetiş Sevdam
Bir köşe başından karşıma çıksan
Tutsan ellerimden yüzüme baksan
Ne sen konuşsan yâr ne ben konuşsam
Gözünden gönlüme şimşekler çaksan
Yağmur olsan yağsan dertli başıma
Zülfümden süzülsen insen kaşıma
Siler miyim seni Allah aşkına
Düşman olsa alem düşse peşime
Üşüdüm yâr desem örtsen şalımı
Titrese bedenim sarsan belimi
Sen mızrabım olsan ben aşkın sazı
Sevdanla inletsen gönül telimi
Leblerimden düşen besteler sana
Kucağımda güller desteler sana
Kula köle olmuş deseler bana
Gönül tapum da ki hisseler sana
Aşktan umudumu kesmeden yetiş
Teslim bayrağını asmadan yetiş
SAMYELİ de bir kul elbet göçecek
Ruhum bedenime küsmeden yetiş
S.SAMYELİ
Vakitsiz Solan Gülüm
Nasıl geçti bunca yıl sanırsın ki daha dün
Attığın tekmelerle kaburgamı delişin
İlkbaharın son ayı hem de mübarek bir gün
Cuma'ya rast gelmişti bu dünyaya gelişin
Aksakallı bir dede düşte koydu adını
Dedi; oğlu olacak üzmeyin bu kadını
Daha o gün tatmıştım ben evladın tadını
Dünyalara bedeldi senin bir tek gülüşün.
Dedim; Oğlum okusun kalem tutsun elleri
İlim irfan öğrensin ışık saçsın dilleri
Ne bilirdim zamansız solacaktı gülleri
Hafızamdan gitmiyor kollarıma doluşun
Erken soldun be gülüm baharlarım kış oldu
On yedi aydır acın içerimde taş oldu
Kurumadı kirpiğim gece gündüz yaş oldu
Cehennem narı gibi zamansızca soluşun
Yokluğun kanadımı kollarımı kırıyor
İçerim dert bağladı ciğerlerim eriyor
Haberi olmayanlar seni bana soruyor
Tek tesellimdir benim senin Şehit oluşun.
Mezarının başına usulca kıvrılırım
Sessiz sessiz ağlarım korlarda kavrulurum
SEHER YELİ olurum göklerde savrulurum
Aklımı zay ediyor yavrum erken ölüşün.
S.SAMYELİ
Amin
Ağzı olan konuşur yalan yanlış demeden
Etrafa çamur atar kendi b... yemeden
İnsanın farkı kalmaz lağımda ki kemeden
Kim ki masum bir kulun vebalini alırsa
Kızgın şişle dağlanan dile dönsün inşallah
Yaradan dan korkmadan nasıl vebal aldınız
Ne geçti ilinize neden kara çaldınız
Eğer bu bir sınavsa siz sınıfta kaldınız
Kim ki masum bir kulun vebalini alırsa
Taş fırınlarda pişen kile dönsün inşallah
Zannetmeyin bu eza yanınıza kâr kalır
Kurulur yüce divan her kez huzura gelir
Boynuzsuz koyun bile koç dan hakkını alır
Kim ki masum bir kulun vebalini alırsa
Cennetten mahrum olan kula dönsün inşallah
Nefsi için yönünü kıblesini şaşıran
Kendi çıkarı için sol cebine aşıran
Nebiden mahrum kalsın el diline düşüren
Kim ki masum bir kulun vebalini alırsa
Rezzan'ın eşiğinde çula dönsün inşallah
Geçemesin sırattan ayakları takılsın
O koskoca kazanın ta dibine çakılsın
Helallik alamadan odunları çatılsın
Kim ki masum bir kulun vebalini alırsa
Cehennemin narında küle dönsün inşallah
S.SAMYELİ
Gerek Yok
Verdiğin emaneti al geriye getirdim
Kaburgamın altında saklamaya gerek yok
Tükettin bende seni umudumu yitirdim
Yalan yanlış sözlerle aklamaya gerek yok
Ne cismin beliriyor ne eşgal seçiliyor
Ne bir sesin geliyor ne huzur saçılıyor
Ne perden çekiliyor ne camın açılıyor
Günde on kez kapını yoklamaya gerek yok
Vermek sünnet almak farz selam vereyim diye
Hasbihâl eyleyelim hatır sorayım diye
Düşlerimde olsa da bir kez göreyim diye
Gündüzleri geceye eklemeye gerek yok
Gecenin karasına bulaşıp ağlamaya
Hasretin ateşiyle yüreği dağlamaya
Vuslatsız yarınlara boşa bel bağlamaya
Doğmayacak güneşi beklemeye gerek yok
SAMYELİ emanete asla hıyanet etmez
Bende özü doğruluk sende yalanlar bitmez
Deme kaderim kara satsam beş para etmez
Her suçu da kadere yüklemeye gerek yok
S.SAMYELİ
Sitemim Sanadir Yar
Çok görme efkârımı sitemli sözlerimi
Hasreti yüreğime nikâhladın eş ettin
Baş koymuşken bu yola kül ettin özlerimi
Sevdamı yüreğimde diken ettin taş ettin
Farkında değil misin hasret ömür söküyor
Yokluğunun acısı ciğerime çöküyor
Sevda çiçeğim yasta her gün yaprak döküyor
Öteledin baharı günlerimi kış ettin
Sevda değil dert sanki ilmek ilmek ördüğüm
Ne başı var ne sonu çözülmeyen kördüğüm
Hayal midir düş müdür söyle nedir gördüğüm
Yaşattığın günleri hayal ettin düş ettin
Sensiz geçen günlerim bayram değil ki mahşer
Hayırlara yorduğum her rüyam çıkıyor şer
Böyle mi acı çeker aşka düşen her beşer
Çürüttün sol yanımı sızı çökmüş diş ettin
Taş duvara yaslarken teri çıkmış sırtımı
Anlatmadım kimseye derman bulmaz derdimi
Yaradan dan beklerken ben en büyük yardımı
Büktün nazlı belimi SAMYELİ'ni tuş ettin
S.SAMYELİ
Susma
Sevda ektin gönlümün umut tarlalarına
Başaklarım sarardı hasada kaç bahar var
Senden haber sorarım köyün turnalarına
Söylesene sevdiğim vuslata kaç bahar var
Gönül saraylarıma destursuzca dalansın
Umudumu uykumu gözlerimden çalansın
Misafir gibi gelip ebediyen kalansın
Söylesene sevdiğim vuslata kaç bahar var
Sensiz batan her güneş dertlere boyanmaktır
Şafak sökene kadar acıya dayanmaktır
Güne sensiz başlamak ölüme uyanmaktır
Söylesene sevdiğim vuslata kaç bahar var
Görmez mi yar gözlerin nicedir bu hallerim
Yönüm kıbleden yana duadadır dillerim
Kırılmış dalım kolum kalkmıyor ki ellerim
Söylesene sevdiğim vuslata kaç bahar var
Onca güzel içinden bu garip seni seçti
Sundun aşk badesini gözü kapalı içti
Yaz kış ilkbahar derken ömürler boşa geçti
Söylesene sevdiğim vuslata kaç bahar var
SAMYELİ'nin gönlünde mahşeredek yatansın
Aldığı her nefeste ciğerine batansın
Bir şafak vakti çık gel dost düşmanım utansın
Söylesene sevdiğim vuslata kaç bahar var
S.SAMYELİ
Bu Gece
Dilimi dişimle kısmış olsam da
Feryadım ayyuka çıktı bu gece
Resmini karşıma asmış olsam da
Yokluğun canımı sıktı bu gece
Ay dedin yıl oldu yaz geldi geçti
Sabret gülüm dedin güz geldi geçti
Sanma ki bu günler tez geldi geçti
Gönlüm yalanlardan bıktı bu gece
Elif gibi başı öne egdirdin
Yedi kat ellere aşkı yerdirdin
Büktün yâr belimi yere değdirdin
Gururum bendini yıktı bu gece
Sabır mihenginde bilenen bendim
El açıp Mevla dan dilenen bendim
Dua ile gözü çilenen bendim
Gözyaşım sinemi yaktı bu gece
Geceler derdime bin dert katıyor
Yorgan yatak cana dayak atıyor
Yastık diken olmuş tene batıyor
Kabuslar canımı sıktı bu gece
Kurduğum düşlere baktım yüceden
Farkları kalmamış garip cüceden
Nefret ettim yalnız geçen geceden
Yâr hasretin şaha kalktı bu gece
Karanlık çölünce dertler azıyor
Hasretin gönlümde destan yazıyor
Hüzün içerimde mezar kazıyor
Serimde şimşekler çaktı bu gece
Gamzelerim donuk soluyor rengim
Kayboldu her neşem yok ki ahengim
Makberde son bulur kaderle cengim
Felek SAMYELİ'ne taktı bu gece
Safiye Samyeli
Babam
Söküldü gözünden o ince perde
Silinmiş hafızan kayıt yok serde
Diyemedin benim balalar nerde
Gidişin yüreğe har geldi babam
Kar altında kaldı yüce dağlarım
Talan oldu sensiz viran bağlarım
Elim kolum bağlı sessiz ağlarım
Gidişin yüreğe kor geldi babam
Mevla'ya arz ettim görüşemedim
Felekle cenk edip yarışamadım
Azrail'i görüp vuruşamadım
Gidişin yüreğe ar geldi babam
Gün be gün artıyor sönüyor közüm
Balmumu gibiyim eriyor özüm
Geleceksin gibi kapıda gözüm
Gidişin yüreğe zor geldi babam
Bilirim bu gidiş dönüşsüz sefer
Ölümü tadacak her canlı nefer
Af eylesin bizi o yüce Gaffar
Cihan yüreğime dar geldi babam
Safiye Samyeli
Alişacaksin
Sen gidersen Dünya dar gelir deme
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Bu gidiş gönlüme ar gelir deme
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Belki Fırat gibi coşkun çağlayıp
Belki çocuk gibi masum ağlayıp
Belki dört mevsime umut bağlayıp
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Baharlarda bile yaprak dökerek
Hasretin yükünden omzun çökerek
Sigaran dan derin nefes çekerek
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Her suçu kaderin üstüne atıp
Derdine binlerce dertleri katıp
Belki de günlerce yatak da yatıp
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Eğriyi doğrudan ayıklayarak
Düşünceden köşk de uyuklayarak
Her gece adımı sayıklayarak
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Biliyorum çok zor uzakta durmak
El gibi konuşup hatrını sormak
Nasip değil bize bir yuva kurmak
Bensiz yaşamaya alışacaksın
Karıştırdık yazık sapla samanı
Yüreğe eş ettik bitmez gümanı
Samyeli'der artık gitme zamanı
Bensiz yaşamaya alışacaksın.
Safiye Samyeli
Başim Gözüm Üstüne
Sen soylu arap atı ben boynun da yeleydim
Koşup sevdadan yana rüzgarda savurmadın
Ele sultan olsam da sana asil köleydim
Sanma kızgın çöllerde yakıp da kavurmadın
Aktığı yön belirsiz coşkun deli nehirdim
Haktan sana verilmiş en kıymetli mehirdim
Katmadın yüreğine sanki zakkum zehirdim
Zehrim olsan içerim deyip de bağırmadın
El pençe divan dursam cismim battı gözüne
Kalkmadı hilal kaşın keder düştü yüzüne
Gözlerin konuşuyor gerek var mı sözüne
Bir kez olsun adımı hasretle çağırmadın
Açım dedim sevgiye istemem ekmek aşı
Umudumu katlettin çağlar gözümün yaşı
Gülmedi güldüremem ben bu kadersiz başı
Bir avuç yüreğimi sevgiye doyurmadın
Hedefi belirledin fırlattın oku yaydan
Nasibimi aldım ben deprem denilen faydan
Umut beklemem artık ne güneşten ne ay'dan
Sanma kanım dondurup damarı kıvırmadın
Lal kesiği dillerim payıma düştü keder
Ne el açarım arşa ne dil beddua eder
Seni de yandaş etti anladım zalim kader
Sanma ki gururumu yerlere devirmedin
Gönlünde ki sevgimi ver geriye alırım
Ne yük olurum cana ne yürekte kalırım
Aklım kıt olsa bile ben haddimi bilirim
Kahrolası çilemi huzura çevirmedin
Safiye Samyeli
Sebebi Var
Ne dilsizim ne kör nede sağırım
Susuyorsam bil ki sebebi vardır
Ne kurbanlık koyun nede sığırım
Pusuyorsam bil ki sebebi vardır.
Gözümü gönlümü ele kaparken
Bir Allaha birde sana taparken
Yürekten yüreğe secde yaparken
Yosuyorsam bil ki sebebi vardır.
Ne dilinde bir çift tatlı sözün var
Ne gözümü bakan ela gözün var
Ne vuslata doğru koşan dizin var
Küsüyorsam bil ki sebebi vardır.
Üç değil beş değil bilmem kaçıncı
Ne sen bir yolcunun nede ben hancı
Yitirdim sayende aşka inancı
Kusuyorsam bil ki sebebi vardır.
Safiye Samyeli
BEDDUAYA VARMAZ DİLİM
Dağladığın özlerini
Yaş döktüğün gözlerini
Unuttursa sözlerini
Yeminlerin çarpsın seni!
Doğru yolundan sapar isen
Sevdamız dan kopar isen
Başka gönle tapar isen
Yeminlerin çarpsın seni!
Arzularım düş olursa
Yerimi eller alırsa
Zeynep babasız kalırsa
Yeminlerin çarpsın seni!
Ağzın burnun yana dönsün
Ocağında ateş sönsün
Tenin musallaya konsun
Yeminlerin çarpsın seni!
Karatoprak bile sıksın
Melekler kin ile baksın
Zebaniler teni yaksın
Yeminlerin çarpsın seni!
Samyeli der anla gülüm
Arşa açık iki elim
Bedduaya varmaz dilim
Yeminlerin çarpsın seni!
Safiye SAMYELİ
Cananim
Ar geliyorsa eger yüreğini bu sevdam
Yolumu tekrar başa döndür gitsin Canan'ım
Mahşer gününe kadar sürmeyecekse davam
Aşkın meşalesini söndür gitsin Canan'ım
Sanki birer ama'ydık çıkmaz sokaga daldık
Sevgi degil bu aşkta ikimizde dert aldık
Gülmedi hiç yüzümüz huzura hasret kaldık
Yüreğini yalanla kandır gitsin Canan'ım
Cenk'e durduk her gece sap ile saman için
Kırdık birbirimizi bilmem ki neden niçin
Madem ki kan ağlıyor beni gördülçe için
Yürekteki sızını dindir gitsin Canan'ım
Sorma benim halimi aynanın sırlarından
Arındır yüreğini bu aşkın kirlerinden
Gönlündeki kalenin yıkılmaz surlarından
Bu aşkın bayrağını indir gitsin Canan'ım
Sönmüşse aşk ateşin boşa kibrit arama
SAMYELİ'nin sözünü radar ile tarama
Yürekli ol da söyle adım adım ırama
Her suçu omuzuma bindir gitsin Canan'ım
Safiye Samyeli
Şaştim Allahim
Düştüm bir vefası yarin eline
Dertlerime bin dert kattım Allahım
Sevgi sözcükleri gelmez diline
Aşk yerine acı tattım Allah'ım
Suçlusu ben miyim bilemiyorum
Kana kana bir gün gülemiyorum
Eller gibi mesut olamıyorum
Çileme bin çile kattım Allahı'm
Gitti geri gelmez gençlik çağlarım
Üstüme yıkılır umut dağlarım
Ben her gece böyle sessiz ağlarım
Yine gözyaşımla Yattım Allah'ım
Safiye Samyeli
Sarıl Sevdiğim
Aşkın ket vuramaz bu gün dilime
İstersen sözüme darıl sevdiğim
Sitem sayılmaz ki üç beş kelime
İstersen sözüme kırıl sevdiğim
Gün geceye gelin gittiği anda
Gözlerden kaybolup battığı anda
Kör şeytanın gelip çattıgı anda
İstemem ben gibi geril sevdiğim
Şafaklar sökmüyor gece bitmiyor
Hayalin odamdan çıkıp gitmiyor
Kuru resme bakmak artık yetmiyor
Çık gel de sımsıkı sarıl sevdiğim
Safiye Samyeli
El Şahit
Sen uykusuzluk nedir bilir misin söyle can
Bir gecede kırk kere böldüğüme el şahit
Yaşarken bedeninden nasıl çekiliyor can
Senin için her gece öldüğüme el şahit
Yaşamak için bil ki sevgine muhtacım ben
Esirgersen ilgini solar dedim canda ten
Elinin tersi ile sevdamı iterken sen
Yüz kez gönül kapına geldiğime el şahit
Namahreme göz dikip nefsim ile bakmadan
Şeytani duygularla Rahmaniyi yıkmadan
Tavaf ettim kapında usanmadan bıkmadan
Seni gönlüme Kabe bildiğime el şahit
Ayrı gecen günleri yaşıyorum saymadan
Gökte ki yıldız gibi hayatından kaymadan
Yeminimizi bozup ahtimizden caymadan
Yüreğim ile secde kıldığıma el şahit
Biçare naçar gönlüm düşmüşken böyle aşka
Kurulup da gönlüne doymadı yazık meşke
Ne gelir ki elimden hakka duadan başka
Bu aşta bir başıma kaldığıma el şahit
SAMYELİ'yim elimle yıkarken düşlerimi
Sabır Allahım diye sıkarken dişlerimi
Kirpiğimin ucunda sallanan yaşlarımı
Yastığın kuytusuna sildiğime el şahit
S.SAMYELİ