Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
Yürek Sızım
Bin bir umut beklerken yeni doğacak günden
Ters düz ettin sen beni bu günümü kül ettin
Kurtulacağım derken lanet olası dünden
Umut yelkenlerimi kırk yamalı tül ettin
Zalım felek darbeyi ard ardına vururken
Virane garip gönlüm ayakta zor dururken
İnci gibi yaşlarım kirpiğimde kururken
Kaldırdın bentlerini gözyaşımı sel ettin
Düşürdüğüm her damla özümden süzülürken
Sakladığım matemin yüzümden sezilirken
Senin için her derdin altında ezilirken
Bastın geçtin üstüme kurumuş bir gül ettin
Vurdun şah damarıma kanlarımı dondurdun
Geleceğe yön veren ışığımı söndürdün
Bitti derken yolumu tekrar başa döndürdün
Riyakâr kılıcıyla yontulmuş bir dal ettin
Yürek sızımdın benim sol yanda dinmez acım
Baş üstüne koyduğum paha biçilmez tacım
Yerini tutamazken ne anam nede bacım
Bağrından ittin beni bu garibi el ettin
Dert yorgunu başımı ağaçlara toslattın
Yardın kaşım gözümü zülüfleri ıslattın
Kamburlaşmış sırtımı duvarlara yaslattın
Samyeli'yken sen beni esen kara yel ettin
Asi yanımın belki son kez dik duruşudur
Aklımın vicdanından bir hesap soruşudur
Gönlümün mateminin dilime vuruşudur
Bülbül gibi şakıyan dillerimi lal ettin
Safiye Samyeli
Öğretemedim
Kıl düğüm tutmaz derler deliler ise öğüt
Düz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Anladım eğilmezmiş kocamış kurtlu söğüt
Saz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Yol yordam aramaktan ağardı garip başım
Yere değdi değecek kalkmıyor karakaşım
Tat vermiyor üç öğün yediğim ekmek aşım
Tuz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Zemherilere kardım tırnaklarım morardı
Ayaz vurdu tenime betim benzim sarardı
Karakış geri geldi baharlarım karardı
Yaz olmayı bir türlü öğretmedim sana
Uykuyu kırka böldüm derbeder yaşıyorum
Umursamaz tavrına kızgınım şaşıyorum
Sevdanın otağında yalnızım üşüyorum
Tez olmayı bir türlü öğretemedim sana
Her geçen gün artıyor gönülde efkâr harım
Sabra mecal yetmiyor yırtılır gönül zarım
Dert oldu bu sevdada benim en büyük kârım
Köz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Tüy bitti şu dilimde ne söylesem yararsız
Desen ki sen gülümsün dikenlerin zararsız
Belki de senin gönlün bu sevdada kararsız
Biz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Safiye Samyeli
Yazık Bize
Lafın yeri geldi mi her birimiz âlimiz
Yüreklerde hoş görü sevgi dokumuyoruz
Okumaya geldik mi biz en büyük zalimiz
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Oku ile başlarken Resüle gelen emir
Tıkamışız kulağı sanki olmuşuz demir
İçimizde kin nefret kemir ha durma kemir
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Onca sayısız kitap raflarda küf tutuyor
Oysa yapraklarında bir hazine yatıyor
Okuyan her insana bin bir değer katıyor
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Bir paket sigaraya onlarca lira verip
Derdini biz alarak dumanı yele serip
İnleyen hastalara bakarken garip garip
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Bir adım ötemizde bizden uzak dostumuz
Uzatmıyoruz eli sanki var bir kastımız
Oysa kitaptır bizim öğretici ustamız
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Kitap ilim demektir medeniyetin kolu
Ne din ne mezhep güder ne vardır sağı solu
Hakkıyla okuyanın doğruya çıkar yolu
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Âlimlik taslamakla adam olmuyor insan
Eğer öyle olsaydı kadı olurdu Hasan
Kişinin aynasıyken öğrendiği bir lisan
Ayda bir kitap olsun alıp okumuyoruz
Safiye Samyeli
Korkuyorum
Kırk bir kilit vurmuşken gönlümün kapısına
Kalbimi çaldırıp da şaşmaktan korkuyorum
Yıkılmaz bent kurmuşken bedenin yapısına
Duygulara kapılıp coşmaktan korkuyorum
Yüreğe söz geçmezde düşürür ise hara
Karşı koyamam o an içimde yana kora
Göğsüme siper edip önüme çıkan zora
Sevda bağına girip koşmaktan korkuyorum
Ben koşarken titrer de çözülürse dizlerim
Menzile ulaşmadan yok olursa sözlerim
Aşkın esaretinden kör olursa gözlerim
Tökezleyip yerlere düşmekten korkuyorum
Düştüğüm bu dehlizler beni dibe çekerse
Gariban şu sineme bitmez elem ekerse
Zalım felek belimi bir kez daha bükerse
Küllenen yangınımı eşmekten korkuyorum
Gariban Leyla gibi bir köşede dururken
Göstermeyip sinemi namahremden korurken
Sol yandaki bu derdim ağır ağır kururken
Kabuk tutmuş yaramı deşmekten korkuyorum
Bunca korku birleşir üzerime çökerse
Bu kara gözlerimden inci yaşlar dökerse
Dilim küfre bulanır beddualar ekerse
Cehennemin narında pişmekten korkuyorum
Safiye Samyeli
Küstürdüm Canan
Kırk yıldır oruçluyken sevda denen duyguya
İftara fırsat sunan dili susturdum Canan
Aşık olmaktan korktum aklım düştü kaygıya
Dost kalalım biz dedim gülü küstürdüm Canan
Müsaade et sen dedi kök salayım bağında
Sevdayı yaşayalım ömrün hazan çağında
Yârin de olurum ben güvendiğin dağında
Dost kalalım biz dedim gülü küstürdüm Canan
Acın ile ağlarım sevincinle gülerim
Bir kuru ekmeğimi senin ile bölerim
Yeter ki sen bir çağır dedi;koşar gelirim
Dost kalalım biz dedim gülü küstürdüm Canan
Senin ile nurlandı kapkara zindan gecem
Sensin benim ömrümce aradığım tek ecem
Bırak aşkınla yansın dumanlı sevda yücem
Dost kalalım biz dedim gülü küstürdüm Canan
Böylesine sevilmek nasip olmazken kula
Tutmadım ellerinden baş koymadım bu yola
Bilirim sözlerimle keder ektim ben sola
Dost kalalım biz dedim gülü küstürdüm Canan
Vurgun yedi sol yanım bak yine indi dibe
Kayboldu yıldızlarım geceler derde gebe
Sevda denen oyunda bilerek oldum ebe
Dost kalalım biz dedim gülü küstürdüm Canan
Gözlerim bağlı iken yönümü göremem ki
Yalan söyleyip ona boş ümit veremem ki
Kızmadım ki ben ona darılıp yeremem ki
Dost kalalım biz dedim küstürdüm onu Canan
Safiye Samyeli
El Olur
Yıllarca kaçarsın aşkın elinden
Nereye gitsen de yine yol bulur
Nasiplenirsin bir sevda yelinden
Bir avuç yüreğin aşka kul olur
Akıl serden gidip așık olunca
Duygun mantığını esir alınca
Hayaller kurarsın yalnız kalınca
Düșten uyandıran çalan zil olur
Sen sanırsın asrın aşkıdır gelen
Gönül evinde ki zırhını delen
Maralım dedikçe aklını çelen
Kuru dalda açan gonca gül olur
Kurulmuştur ahşap eviniz hazır
Ağaçlara tutar adını kazır
Dersin ki imdada yetişti Hızır
Çorak gönül yurdun billur göl olur
Hızır yardım etti derken ahtına
Çıkıp oturunca gönül tahtına
Gün doğdu sanırsın kara bahtına
Yürüdüğün yollar kızgın çöl olur
Haber gelmez yârdan boyun bükersin
Çerçevesiz resme için dökersin
Çektiğin ah ile ciger sökersin
Tek kârın bir avuç soğuk kül olur
Sen köle olsanda yıllarca ona
Sönmüș aşk ateşi düşmandır sana
Dersin ki, ölsem de inanmam buna
Aldığın her nefes cana zul olur
Yalan olur bir gün aşkın sevinde
Baykuş cümbüş çalar gönül evinde
Cüceye dönüşür koca devinde
Yâr dediğin bile sana el olur
Gözünde gördüğün yaş yalan olur
Dizine koyduğu baş yalan olur
Kurduğunuz hayal,düş yalan olur
Dökülür saçların başın kel olur
Yıllarını çalar gerçeği saklar
Kusurunu görmez kendini paklar
Sanır ki peşini bırakır haklar
Sana zehir sunar ele bal olur
Samyeli der duydum Mecnun Kerem'i
Aşk ile silmişler kalp sen veremi
Özde kalmamışsa bir tek gramı
Bu aşkın meskanı artık sal olur
Safiye Samyeli
Dilek Ağacı
Öyle çok yalnızız ki sen gideli buradan
Her gece bu balkona çıkıyoruz biz anne
Ruhlar yıldız olurmuş çağırınca Yaradan
Her gece gökyüzüne bakıyoruz biz anne.
Semada mısın şimdi sahi yıldız mı oldun
Neden bıraktın bizi sen orada ne buldun
Hani sen bizim için hem köle hem de kuldun
Her gece bin bir elem dokuyoruz biz anne
Geçen gece yatarken babama sorduk seni
Bize verdiği cevap tatmin etmedi beni
Bir kutu mum aldırdık kokulu hepsi yeni
Her gece senin için yakıyoruz biz anne
Anneniz melek oldu üzülmeyin sakın siz
Onun yokluğunda hiç ayrılmayacağız biz
Şiir yazın siz diyor haydi birde resim çiz
Her gece kalemleri yıkıyoruz biz anne
Dilek ağacımız var tenekenin içinde
Senin için süsledik her gün başka biçimde
Sana şiirler yazdım hepsi benim içimde
Her gece bir dalına takıyoruz biz anne
Yokluğun anlatılmaz yürek de bitmez sızı
Aradan yıllar geçse söndüremez bu közü
Üzülme sen orada düşünme sakın bizi
Her gece sana dua okuyoruz biz anne
Safiye Samyeli
Sarı Kız
Kaldır o kaşlarını haydi artık gül biraz
Söylesene sen kime küsüyorsun sarı kız
Saçlar altın sarısı dudaklar ise kiraz
Neden kuytu köşede pusuyorsun sarı kız
Saklandığın bu mahzen benziyorken saraya
Kimden kaçıp gizlendin söylesene buraya
Nerde arkadaşların kimler girdi araya
Günlerdir neden böyle susuyorsun sarı kız
Neşe dolu anların dünlerde mi kaldılar
Nerde bez bebeklerin hırsızlar mı aldılar
Yoksa hayallerini düşünü mü çaldılar
Bakışların ile kin kusuyorsun sarı kız
İki büklüm olmuşsun ağrımadı mı belin
Yorulmadı mı bilmem çenende ki o elin
Kenetli mi dişlerin konuşmuyor mu dilin
Gül yüzünü sen neden asıyorsun sarı kız
Huriler soyundan mı geliyor bilmem genin
Hızma gibi yakışmış yanağında ki benin
Küçücük ayakların üşümüyor mu senin
Yalın ayak taşlara basıyorsun sarı kız
Özenmiş de yaratmış Yaradan Mevlam seni
Zem zem ile yıkamış bedenindeki teni
Senin gibi melekten mahrum etmiş ya beni
Ah ettikçe yüreği kasıyorsun sarı kız
Unut gitsin her şeyi bu yaşta kafa yorma
Neden niçindir diye boşuna soru sorma
Haydi tut ellerimden gel artık burda durma
Titriyor bak ellerin üşüyorsun sarı kız
Safiye Samyeli
Anlat Hadi
Seviyorum diyorsun gel de ikna et beni
Sevmek nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Sen ki: sevdam diyorsun tanımıyorum seni
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Sevda denen duyguyu yüreğime katmadım
Dokunmadım meylere aşk şarabı tatmadım
Sarhoş olmadım ki ben yâr dizinde yatmadım
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Kırk yıllık hayatımda kimseyi özlemedim
Bakmadım yollarına yolcular gözlemedim
Bir avuç yüreğimi ateş de közlemedim
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Hep üşüdü bu serim çözülmedi buzlarım
Yaş döktü şu gözlerim eksilmedi tuzlarım
Dört mevsimim karakış gelmedi ki yazlarım
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Şemsim bir kez doğmadı ömrümün yıllarında
Çile ile dost olduk hayatın yollarında
Pembe gülüm olmadı gönlümün dallarında
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Senin sevda dediğin yenilir, içilir mi
Her zorluğa bent kurup canından geçilir mi
Söyle kuruyan dalda gonca gül açılır mı
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
İkna et hadi beni değişir kader diye
Silinir yüreğinden kaybolur keder diye
Sana olan hislerim bir dünya eder diye
Sevda nasıl bir duygu anlat bende bileyim
Safiye Samyeli
Kader Döngüsü
Toparlanın bakalım yatmaya gidiyoruz
Naza söze gerek yok sallanmayın çocuklar
Pirinç mi okuttun sen dua mı ediyoruz
Bu sözleri sakın ha kullanmayın çocuklar
Bunların her birisi urafe den ibaret
Beyninizde olmalı zafer için dirayet
Ne pirinç de ne suda sizde büyük keramet
Stres heyecan yapıp dellenmeyin çocuklar
Küçücük omuzlara kader yükü yüklüyor
Yarın çok büyük bir gün sınav sizi bekliyor
Bilirim heyecandan yüreğiniz tekliyor
Yüzünüzü kızartıp küllenmeyin çocuklar
Alın silgi kalemi oturun sıralara
Kopya üç kağıt neyin sokmayın aralara
Vaktinden erken çıkıp gelmeyin buralara
Deli danalar gibi yellenmeyin çocuklar
Beyninizi boşaltın olumsuzluk kaçılsın
İyimser düşünün ki zihniniz çok açılsın
Bunca yılın emeği puanlarla saçılsın
Zor olan sorularda dillenmeyin çocuklar
İki kere düşünün soruya cevap verin
Cevap anahtarına hep doğruları serin
Bunca nasihat yeter haydi yatağa girin
Yüzünüzü asıp da kıllanmayın çocuklar
Safiye Samyeli
Saçlarımda Kal Biraz
Kaç baharı eskittik sevdamızı saklarken
Kaç baharı eskittik vuslat için beklerken
Kaç baharı eskittik kadere suç yüklerken
Bitmedi bitmeyecek gönüllerde bu ayaz
Yağmur damlası gibi saçlarımda kal biraz
Sürülsün gökyüzünden o simsiyah bulutlar
Mavinin her tonunda boy versin tüm umutlar
Kalp kalbe karşı ise engel midir hudutlar
Bitsin artık dilinde bunca sitem bunca naz
Yağmur damlası gibi saçlarımda kal biraz
Yüreğime hasretin fikrime sen yağarken
Buğulanmış gözümden yaşlarımı sağarken
Şafak vakti yaklaşıp güneş tekrar doğarken
Rahmet bulutlarına tutun da gel sen bu yaz
Yağmur damlası gibi saçlarımda kal biraz
Gecelerin koynunda boy verirken hicabım
Şahidimdir sevdama o en yüce kitabım
Bir sana bir mevlaya bu bitmeyen hitabım
Sanma bir gün son bulur sana beslediğim haz
Yağmur damlası gibi saçlarımda kal biraz
Çağır gelsin bu aşkın görünmez perisini
Ömrüne nikâhlasın ömrümün yarısını
Kalbim kalbine köle düşünme gerisini
Gönül dediğin bil ki teli olmayan bir saz
Yağmur damlası gibi saçlarımda kal biraz
Safiye Samyeli
Yanarım
Ne yollar eski yollar ne kullar eski kullar
Mazideki günleri acı ile anarım
Ne kapılar açılır ne de çalınır ziller
Eski komşulukları düşündükçe yanarım
Komşuları aç iken tok karına yatmayan
Helâl alın terine haram lokma katmayan
Dost dediği dostunu beş para satmayan
Eski komşulukları düşündükçe yanarım
Başı darda olanın yardımına koşanı
Derdi ile dertlenip sevinciyle taşanı
Göremiyorum artık menfaatsiz coşanı
Eski komşulukları düşündükçe yanarım
Herkes bir yol tutturmuş gözünde at gözlüğü
İşin düşmeye görsün sarp ederler düzlüğü
Siz, biz olmuşuz artık unutmuşuz bizliği
Eski komşulukları düşündükçe yanarım
Oysa birbirimizden mesûl iken hepimiz
Ta Resûlden gelirken bu mübarek yapımız
Şimdi konu komşuya duvar olmuş kapımız
Eski komşulukları düşündükçe yanarım
Gelin el ele verip gafletten uyanalım
Kin nefretten arınıp şefkatle boyanalım
Birlikten kuvvet doğar sırt sırta dayanalım
Eski komşulukları düşündükçe yanarım
Safiye Samyeli
Aşkın Rüzgarı
Başı karlı dağ kadar, ulaşılmaz ve yüce
Kardelen kadar asil, ne hurisin,ne ece
Düşlerimi gezersin, hem gündüz hem de gece
Ölümüne bir aşkla, sevdim seni ben gülüm
Ne bir heves bende ki ,ne geçici bir meyil
Aşkının rüzgârına, kapıldım elde değil
Gel secde et sevdama, sende kalbinle eğil
Ölümüne bir aşkla ,sevdim seni ben gülüm
Adını zikir gibi anar ,oldum her gece
Cehennemim narında, yanar oldum her gece
Sabırımın sonunu, sınar oldum her gece
Ölümüne bir aşkla, sevdim seni ben gülüm
Hasretinden gerilsem, çelikten bir yay gibi
Geceme sen doğarsın, gökyüzünde ay gibi
Anamdan emdiğim süt, bardağımda çay gibi
Ölümüne bir aşkla, sevdim seni ben gülüm
İkinci baharımda ,açan gonca gülüm ol
Ben turapsız yürürüm, yeter ki sen çölüm ol
İster hayat ol bana, istersen ölümüm ol
Ölümüne bir aşkla sevdim ben seni gülüm
SAMYELİ der ki nolur, bahane üretmesen
Aşkının rüzğârında ruhumu eritmesen
Sahip çıksan sevdama, peşinde sürütmesen
Ölümüne bir aşkla,sevdim ben seni gülüm
Safiye Samyeli
Üstat
Kapat artık ışığı aydınlanmasın odam
İçimde bin fırtına yaşıyorum be üstat
Can yoldaşım oldular tütünüm ile sodam
Zannetme ki içtikçe coşuyorum be üstat
Kırk yıldır hep takipte bırakmıyor peşimi
Bir gün olsun hayıra çıkartmadı düşümü
Sabır deyip beklerken söktüm azı dişimi
Şu feleğin işine şaşıyorum be üstat
Ne bir yıldızım oldu nede parlayan ay'ım
Hep zifiri karanlık yalan dünyadan payım
Ok hedefi bulmuyor eğri mi bilmem yayım
Tazı gibi peşinden koşuyorum be üstat
Ben peşinden koştukça huzur benden kaçıyor
Ceylan gibi sekerek aramızı açıyor
Ben yine tökezledim o sevinçten uçuyor
Tut ellerimden hadi düşüyorum be üstat
Karardı bak gökyüzü güneşimi kaybettim
Akıl firari bende fikri ise zay ettim
Hep titriyor bedenim sanki bunu huy ettim
Ört hadi üzerimi üşüyorum be üstat
Bakma sen güldüğüme içerim kan ağlıyor
Dillenmeyen yaram var yüreğimi dağlıyor
Beni yalan dünyaya üç tek gülüm bağlıyor
Çıktım dağın başına aşıyorum be üstat
Eğer imkânım olsa İsrafil'e giderdim
Sur'u üflesin diye ondan rica ederdim
Var olan günahımın bedelini öderdim
Bu canı bir yük gibi taşıyorum be üstat
Safiye Samyeli
El Oğlu
Aldanma kadının,iş-ve nazına,
Soldurur yaprağın,ömrün söndürür
Bel bağlayıp asla,kanma yazına
Gülleri kurumuş dala döndürür
Temkinli olasın,gönlünü serme
Her olur olmaza,meylini verme.
Kıymet bilmeyenin,gülünü derme
Bu aşkın çarkında sala döndürür
Bir başkadır sevda,böyle biline
Ateşten libastır,sarar diline
Mecnuna çevirir,salar çölüne,
Bir meçhule giden yola döndürür
Bu umarsız derde,bulaman çare
Bir yuva kursan'da,söz geçmez yâre
Gönle hüzün düşer,acılar sere
Yaşamı şerbetli bala döndürür
Sevip de sevelim,demeyin keşke
Sevdaya düşenin,derdi bir başka
Sevgi özde gerek,güvenme aşka
Riyakârlar haldan hala döndürür
Durak YİĞİT derki,dert beni seçti
Gönlümün bağını,kurutup geçti
Bir nadan dalımdan,goncamı biçti
Yolunu şaşıran kula döndürür
Safiye Samyeli
Senin Canın Sağ Olsun
Mektup yazmış sevdiğim hasretle yana yana
Zarfın üstünde pulu olmasa bile olur
Darılma sakın diye haber vermiş yâr bana
Vuslata biçilen gün dolmasa bile olur
Gelemedim yâr; diyor ne olur anla beni
Biliyorsun canımda can bilirim ben seni
Düşünmesin o beni soldurmasın gül teni
Gelip bir gün yanımda kalmasa bile olur
Alıştım varlığında yokluğunu tatmaya
Kederimi gamımı hep içime atmaya
Kirpiğimde yaş ile her gün yaslı yatmaya
Döktüğüm gözyaşını silmese bile olur
Ben onun aşkı ile yaşıyorken divane
Gönül köşküm hasretten olmuş iken virane
Demesin yeter bana bunlar birer bahane
Ne hallere düşürdü bilmese bile olur
O mutlu olsun yeter ben uzaktan bakarım
Ne bir sitem ederim ne canını sıkarım
Bir gün olur elbette omuzlara çıkarım
Salâları duyunca gelmese bile olur
Safiye Samyeli
İşte Benim Anam
Tek odalı bir evde tam beş çocuk büyüttü
Bir gün olsun şikâyet etmedi benim anam
Yün yorganın altında sevgi ile uyuttu
Sırtımızı örtmeden gitmedi benim anam
Kör kandilin şavkında gece çorap örerdi
Er geç bitirir onu katlar hemen dürerdi
Gözleri kan çanağı yatağına girerdi
Huzur ile bir gece yatmadı benim anam
Gün doğmadan uyanır çörekler pişirirdi
Tel dolapta ne varsa sofraya düşürürdü
Kendisinden önce hep bizleri düşünürdü
Bizden ayrı bir lokma yutmadı benim anam
Bakır kovası ile çeşmeden su çekerdi
Kara kazan altında kuru tezek yakardı
Teç içinde yıkardı kabakla su dökerdi
Eller gibi pasaklı tutmadı benim anam
Yaşı kırk bir olmadan seyyibe oldu adı
Yıkılmıştı merteği bozuldu ağız tadı
Birçok talibi oldu reddetti katı yatı
Bir koca için bizi atmadı benim anam
Yavrularım diyerek koca ömrü geçirdi
Helal lokma yedirdi helal tastan içirdi
Kanatlandık hepimiz yuvamızdan uçurdu
Mal gibi başlık ile satmadı benim anam
Şimdi ne bakır kova ne teneke teç kaldı
Her birinin yerini naylon plastik aldı
Gördüm kabaktan tası yine gözlerim doldu
Rahat denen duyguyu tatmadı benim anam
Safiye Samyeli
Dönüşü Olmayan Yoldayım Anne
Ne zaman içime bir hüzün düşse
Söz dinlemez gözüm yastayım anam
Dilim den çıkmayan özüm den geçse.
Başım hep yastık da hastayım anam.
Kaybettim neşemi gülmüyor yüzüm.
Özüm ağlamasa ağlar mı gözüm.
Baharı görmedim tez geldi güzüm.
Güllerim hep dondu kıştayım anam.
Tahtımı yapsan da bahtım yok benim.
Boynuma nikahlı hüznüm kederim.
Şafaklarım sökmez doğmaz güneşim
Karanlık dört yanım dardayım anam.
Kaybettim neşemi gülmüyor yüzüm.
Özüm ağlamasa ağlar mı gözüm.
Baharı görmedim tez geldi güzüm.
Güllerim hep dondu kıştayım anam.
Safiye Samyeli
Dinle Beni Kadife
Kızma bana ne olur önce beni bir dinle
Derdimi ben ellere diyemiyom kadife
Sevgi denilen duygu kardeş mi olur kinle
Ekmeğime kan düştü yiyemiyom kadife
Ne ekmeği isterim nede bir bardak suyu
Sevgiye susamışım aşka hasret beş duyu
Ellerde pınar akar bende ise kör kuyu
Bir yudum sevgi ile doyamıyom kadife
Yıllarca iç geçirdim hep ellere özendim
Saklanıp köşe bucak bir başına gezendim
Düştüm aşk otağına güllerimi bezendim
Bülbüllümden bir nida duyamıyom kadife
Sözümün ardındayım çok sevmiştim ben onu
Yemine hiç gerek yok oda biliyor bunu
Ne yazık ki muamma benim aşkımın sonu
Riyâkarlık gömleği giyemiyom kadife
Nerede görse beni düşman gibi bakıyor
Vurdumduymaz tavrıyla çok canımı yakıyor
Nefesin daralıyor kan beynime çıkıyor
Yinede el yerine koyamıyom kadife
Katar onu içine kalbur da elerimde
Hayırsızın ismini beynimden silerimde
Şu bir avuç yüreği neşterle dilerimde
içinde ki sevgime kıyamıyom kadife
Safiye Samyeli
Haticenin Suçu Ne
Daha on dörttü yaşı tamda eğitim çağı
Koparttınız okuldan onu çekip aldınız
Ne bir defteri kaldı ne kitap ne saç bağı
Yazık geleceğini ellerinden çaldınız
Akşamdan çantasını kapıya koyamadı
Masmavi önlüğünü erkenden giyemedi
Okumak istiyorum bırakın diyemedi
Cellât gibi hepiniz üzerine geldiniz
Gelinlik giydirdiniz tutup kızın kolundan
Acısı eksilmedi aylar boyu solundan
Destek beklerken yazık bir Allahın kulundan
Merhamet etmediniz yüreğini deldiniz
Önce tecavüz edip rahme dölü koydunuz
Hatce gebe kalmıştı bunu sizde duydunuz
Karnında bebesiyle onu çayda boğdunuz
Rabbin verdiği canı almayı hak bildiniz
Kar beyazı alnına kara leke sürdünüz
Tazecik bir fidanın defterini dürdünüz
İki metre kefeni garibe çok gördünüz
Aşiret kararıyla kütükten de sildiniz
Çaldınız baharını göremedi ki yazı
Belediye defnetti yazık gencecik kızı
Hatice'nin ahları ahrette bulur sizi
Sizlere CANİ denir zannetmeyin kuldunuz
Safiye Samyeli