Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
SUÇUMU AF ET BABAM
Bu gün günlerden bayram, vuslat var idi bize.
Dertlerim azdı yine, gelemedim ben babam.
Sorma derdin ne diye, dökülmüyor ki söze.
Bunca derdi mevladan, dilemedim ben babam.
Çok istedim çıkıp da, yanınıza geleyim.
Anamın da senin de, evinizi sileyim.
Sarılayım taşına, mutlu bayram dileyim.
Neden ağrır dizlerim bilemedim ben babam
Kapı kapı dolaştım, derman bulurum diye.
Belki kendi kendime, şifa olurum diye.
Bir umudum var idi, bu gün gelirim diye.
Sanma ki üzülmedim, çilemedim ben babam.
Bupulandı gözlerim, için için ağladım.
Hasretinin közünde, ciğerimi dağladım.
Kendi yaralarımı, yine kendim bağladım.
Acımı eller ile, bölemedim ben babam.
Ne kurudu şu terim, ne bardakta çay oldu.
Ne söktü Şafaklarım, ne gecemde ay oldu
Yarım asır ömrümde, tek sermayem vay oldu
Gittiğin günden beri, gülemedim ben babam.
Samyeliyim feleğe, ta ezelden kırgınım.
Fırat gibi olsanda, Dicle kadar durgunum.
Yüküm haddinden ağır, ölümüne yorgunum.
Ölmek istedim ama, ölemedim ben babam.
Safiye Samyeli
*** ELLER GİBİ BAK ARTIK ***
Bir zamanlar ben senin yollarına bakardım
Ufukta görünmezdin dişlerimi sıkardım
Acılarım depreşir yaşamaktan bıkardım
*** İster salavat getir ister sabır çek artık
***Bundan sonra uzaktan eller gibi bak artık
Hasretle sarılmayı beklerken kollarımız
Yazık ki boşa geçti en güzel yıllarımız
Inanması güç amma ayrıldı yollarımız
***Gelme rüyalarıma düşlerimden çık artık
***Bundan sonra uzaktan eller gibi bak artık
Papatyadan fallara kanmıyorum artık ben
Günde kırk kez adını anmıyorum artık ben
Söndü aşkın ateşi yanmıyorum artık ben
***Ellerimin üstünden ellerini çek attık
***Bundan sonra uzaktan eller gibi bak artık
Senden geriye kalan ne mal nede soy isim
Ne altın ne pırlanta ne değerli bir cisim
Uçları kıvrım kıvrım çerçevesiz bir resim
***As o resmi duvara kurşunlarla çak artık
*** Bundan sonra uzaktan eller gibi bak artık
Gönül otaklarından derdirmeden harmanı
Yordun şu yüreğimi kestin dizde dermanı
Gidiyorum gönlünden yazan sensin fermanı
*** Çıkart sarı tütünü üst üstüne yak artık
***Bundan sonra uzaktan eller gibi bak artık
Vur başını taşlara bundan sonra dövün sen.
Dik yürürsem nazar et yıkılırsam sevinsen.
Tebrikler bak başardın eserinle övün sen
***Yaşayan bir ölüyüm. Bedende ruh yok artık.
***Bundan sonra uzaktan eller gibi bak artık.
S. SAMYELİ
*** SANDALCI ***
Ağustos ortasında
Zemheri ayazına tutulmuş olsa da yürekler
Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk kadar
Hırçın ve asi olsa da Karadeniz
Korkutmasın gözünü üstümüze gelen dalgalar
Gönül mahsenlerimde sakladığım
Günyüzü görmemiş umutlarım var benim.
Ne altında gözüm var
Nede Gümüşte.
Sarıl sen küreklere sandalcı.
Yakamozlar raksa dursun bu gece,
Ay aşığın gölgesinde.
Gökyüzünde bir biri ardına kayan yıldızlardan
Dilekler tutalım
Sevgi ve Aşk adına birlikte
Ne yönümüz belli olsun
Nede rotamız.
Aşk kural tanımaz sandalcı.
Korkaklık yok bu serde
Sen yeter ki sarıl küreklere.
Ne Marmara denizinin ihtişamını
Ne Akdeniz’in sıcaklığını
Nede Egenin meltemlerini isterim
Al götür, sür beni enginlere…
Bazen
Bir yağmur tanesi ol.
Tutun zülüflerime.
Şavkından harelensin,
Hasretine mil çektiğim bu gözler.
Süzül perçemlerimden,
Kılavuzun olsun çehremde oluşan
Yılların şahidi derin çizikler.
Düşünme sonumuzu
Sen bahşedilmiş en büyük mucizemsin
Asi ruhuma,
Mekân tanımaz mülteci yüreğime
Sarıl küreklere sandalcı
Götür
Al götür beni yüreğinin gittiği yere…
S.SAMYELİ
MAL MISIN BE ADAM?
Kaza geliyorum demez
Bu gün bana mal çarptı
Bu mal arpa saman yemez
Bu gün bana bir mal çattı
Bilmem hangi dağdan gelmiş
Hasbel kader șoför olmuș
İnsanlıktan geri kalmış
Bu gün bana bir mal çattı
Salmıșlar malı çayıra
Vatandașa Hak kayıra
Biri birine duyura
Bu gün bana bir mal çattı
Boynumuza astık kolu
Meskan tuttuk karakolu
Bu mu insanlığın yolu
Bu gün bana bir mal çattı
Samyeline dara gerek
Hak hukuka sıra gerek
Bu mallara mera gerek
Bu gün bana bir mal çattı
S. samyeli
*** TURNALAR ***
Gidin turnalar gidin beni yalnız bırakın.
Üstüme dağlar çöktü bu gün gönlüm hoş değil.
Halin nicedir diye sakın hatır sormayın.
Ateş düştü özüme bağrımda ki taş değil.
Taş olsa çoktan erir inanın ki yerimde.
Kimseler bilmez ama dert gezinir serimde.
Acı sermaye oldu garip gönül evimde.
Kırılan yüreğimdir ağzımda ki diş değil.
Bir avuç et yatıyor kaburgamın altında.
Hiç sevdası olmadı geçmişte ki yadında
Bir zalime yer verdim en mukaddes katında.
Bu aşk azap verse de içerisi boş değil.
Çetrefilli hayatta birleşti yollarımız.
Kader arkadaşıydı geçmişte yıllarımız.
Şefkat ile açıldı sevgiye kollarımız.
Gün gibi aşikardı yaşananlar düş değil.
Duygular çakır keyif içmeden sarhoş oldu.
Dedim; çileler bitti gönül dengini buldu.
İçime ümit doldu sandım ki bahar geldi
Mevsim hazan olsa da yaklaşanlar kış değil.
Yaşananlar düş değil hepsi zehirli okmuş
Sahteymiş meğer sözü yürekte sevgi yokmuş
Doluymuş onun kalbi ya da sevmekten bıkmış
Ruhu bedenden ayrı tașıdığı baș değil.
Gidin turnalar gidin yok artık selam salmak
Șafak sökene kadar gözlerim açık kalmak
Hangi vicdana sığar öműrden ömür çalmak
Sevenin sevdiğine bu yaptığı iș değil
Safiye Samyeli
YAZIK ETTİNİZ.
Kıtlıktan mı çıktınız, bire aymaz gafiller.
Tam bir aylık emeği, boşa talan ettiniz.
Hiç mi akıl yok sizde, gün görmemiş cahiller.
Türk'lüğün kılıcını taşa çalan ettiniz.
Hiç mi birșeyin yoktu, evinde ocağında?
Arasaydın şöyle bir, köşende bucağında.
Șimdi o ekmekleri, tutsanda kucağında
Evde kal sözlerini, tek tek yalan ettiniz.
Görmüyor mu gözünüz dünyada olanları?
Genç yaşlısı her gün, binlerce ölenleri.
On gün sonra görürüz, bu günkü gülenler.
Șimdi bir çok insanı, mikrop alan ettiniz.
Hepimizin evinde, yaşlısı var genci var.
Kimimize bulaştı, içimizde sancı var.
Söyleyin hanginizin bu millete hıncı var?
Evde kal sözümüzü, falan filan ettiniz.
Bu gün senin bayramın, gül sevin sen Korona.
Şaşarım bundan sonra, seni bana sorana.
Sakın ola dokunma evde masum durana.
Ey halkım hepimizi evde kalan ettiniz.
Samyeli'nin duası gizlidir gözyaşında.
Esebilseydim diyor şu dünyanın başında.
Bırakır mıydım bunu toprağında taşında.
Hepimizi mikropla, tek tek solan ettiniz.
Safiye SAMYELI
YETİM SEVDA
Zorun neydi bilmem benle
Kaderleydi benim kavgam
Hakkım vardır bil ki sende
Ağlıyor bak yetim sevdam
Aldandım aşk oyununda
Vebalim var buyununda
Ayaz gecenin koynunda
Ağlıyor bak yetim sevdam
Derdi mahrem dile gelemez
Tutulmaz ki ele gelemez
Unut derim yola gelemez
Ağlıyor bak yetim sevdam
Güvenmez ellere gayrı
Dokunmaz kimseye hayrı
İkimize ayrı ayrı
Ağlıyor bak yetim sevdam
Aşktan büyük darbe aldı
Yalan sevdan derde saldı
Samyeli'ne miras kaldı
Ağlıyor bak yetim sevdam
S. SAMYELİ
YEDİ KAPI
Yalan Dünyayı kuransın
Balçığa ruh ten saransın
Şeksiz sözünde duransın
Kapat Rabbim kapıları
Cehenneme katma bizi
On beş kapı açtın bize
Yedisi mekândır köze
Korku düştü canda öze
Kapat Rabbim kapıları
Gel Lâzâ'ya atma bizi
İradede bizler hürüz
Görmüyor gerçeği körüz
Hem ukala hem nankörüz
Kapat Rabbim kapıları
Gel Saîr'e satma bizi
Cennetinde gül serensin
Cehennemde zul verensin
Kul buna nasıl dirensin
Kapat Rabbim kapıları
Gel Sakar'a tutma bizi
Cehennemdir adı sanı
Azap dolu her bir yanı
Uçurumdur yolun sonu
Kapat Rabbim kapıları
Gel Hâviye itme bizi
Akıbetimizden ürktüm
Yüreğimi ezdim burktum
Ölmeden azaptan korktum
Kapat Rabbim kapıları
Gel Hutame etme bizi
SAMYELİ yalvarır sana
Riyasızdır inan buna
Ağlıyor bak yana yana
Kapat Rabbim kapıları
Gel Cahim'e satma bizi
S.SAMYELİ
*** KALEM ***
Niye nazlanırsın söyle be kalem
Var ise yeminin bozsan olmaz mı?
Dilimde feryat var gönlümde elem
Dertlerimi yâre yazsan olmaz mı?
Çökse de üstüme kara geceler
Devrilse eksikte kalsa tümceler
Seninle can bulur bütün heceler
Hasreti kağıda dizsen olmaz mı?
Bülbülün derdini sorsalar güle
Kırk kilit vurulur gülde ki dile
Der; ne zaman biter çektiğim çile
Çilenin üstünü çizsen olmaz mı?
Silinse dünyadan hasretin adı
Bozulmasa aşkla sevdanın tadı
Seven sevdiğinden alsa muradı
İblisin başını ezsen olmaz mı?
Kalem seni tutmaz oldu ellerim
Lal kesildi inan şeyda dillerim
Samyeli der boşa geçti yıllarım
Kaderin peşinde gezsen olmaz mı?
S. SAMYELİ
ÇİLELİ KADIN
Açmadan derdiler gonca gülünü
Suçluyu biliyor çileli kadın
Kuruttular onun hayat gölünü
Bahtına çiliyor çileli kadın
Kız'sın dedi dertler bindi sırtına
Kader dedi güldü attı ardına
Takmadı kafayı dünya derdine
Hidayet diliyor çileli kadın
Ne ana ne baba nede yok eri
Nasıl çıkmaz onun sırtından teri
Kadın mı erkek mi neresi yeri
Ortada kalıyor çileli kadın
Nasıl nasır tutmaz elde ayası
Arkasında yok ki amca dayısı
Dertlerle yoğrulmuş onun mayası
Yaşını siliyor çileli kadın
Üç fidanı oldu bastı bağrına
Katlandı feleğin bitmez kahrına
Onlar için ölse gitmez ağrına
Huzuru buluyor çileli kadın
Sabır kurşunuyla kaderi vurur
Kirpiğinde yaşlar sallanır durur
Tek sermayesi var ar ile gurur
Kölesi oluyor çileli kadın
Gülmeyen kaderle durma yarıştı
Kadın mı erkek mi safı karıştı
Gençlik boşa geçti teni kırıştı
Zamansız soluyor çileli kadın
SAMYELİ diyor ki ıslandı yenim
Adım gizli ama o kadın benim
Bir gün biter çilem çürür bu tenim
Yaşarken ölüyor çileli kadın
S.SAMYELİ
*** NESİN SEN ***
Damla damla uğrunda erittirken bu teni
Sevdama yurt olmadın bir göremedin beni
Kördüğüm gibisin yar çözemedim ben seni
*** Söylesene sevdiğim gönül köprüsü müsün
*** Canıma cevreyleyen ömür törpüsü müsün
Ne geceme ay oldun ne gündüzüme güneş
Ne vaz geçtin bu aşktan ne oldun gönlüme eş
Dilim varıp da sana diyemiyorum kalleş
*** Söylesene sevdiğim gönül köprüsü müsün
*** Canıma cevreyleyen ömür törpüsü müsün
Bir görünür gözüme bir geriye kaçarsın
Bencilliğin yüzünden her gün kahır saçardın
Bilmem gönül perdeni hangi ele açarsın
***Söylesene sevdiğim gönül köprüsü müsün
*** Canıma cevreyleyen ömür törpüsü müsün
Seven dilbaz olunca aşk olmuyor be canım
İlgi alaka yoksa meşk olmuyor be canım
Tek taştan hiç bir zaman köşk olmuyor be canım
***Söylesene sevdiğim gönül köprüsü müsün
*** Canıma cevreyleyen ömür törpüsü müsün
Sen Mecnunsun ben Leyla halim gezer dillerde
Her zaman gözüm kaldı mutlu mesut ellerde
Samyeli’yim eserim senden uzak illerde
*** Söylesene sevdiğim gönül köprüsü müsün
***Canıma cevreyleme ömür törpüsü müsün
Safiye SAMYELİ
*** ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM ***
Mektubunda demişsin gözlerinde keder var
Üzülme kaderinde üzerinde kader var
Seni ne mutlu eder? kalpten kalbe gider var
*** Gönül bahçenden güller dersen mutlu olurum
*** Bir tek dalını bana versen mutlu olurum
Ne altında gözüm var ne yüzük ne küpede
Ne bir kat da gözüm var nede üç beş tapuda
Yeter ki gel her akşam gözüm dursun kapıda
*** Bir tebessümle hatır sorsan mutlu olurum
*** Şefkat ile sinene sarsan mutlu olurum
Dillerim lal eksiği kulak sağır gözüm kör
Senden ilgi bekleyen küçük bir kız gibi gör
Tara ak saçlarımı parmak uçlarınla ör
*** Aklarıma al kına sürsen mutlu olurum
***Keder denen defteri dürsen mutlu olurum
Riya denilen duygu barınmazsa özünde
Şehvet denilen arzu görünmezse gözünde
Yalan dolan üç kağıt bulunmazsa sözünde
*** Gönül denilen köşke girsen mutlu olurum
*** Tahtına birde aba sersen mutlu olurum
Yalan denilen düşman ömrümden ömür çaldı
Takvim den düşen yaprak canı eleme saldı
Çıktım dağın başına aşmaya ramak kaldı
*** Gölgem gibi yanım da dursan mutlu olurum
*** İkimize bir dünya kursan mutlu olurum
Safiye SAMELİ
*** IZDIRAP MÜHRÜ MÜSÜN ***
Izdırâp mührü müsün,kazındın şu bahtıma.
Ne yapsam da tenimden,izlerin silinmiyor.
Deldin geçtin zırhımı,çıktın gönül tahtıma
Ahtapot musun nesin? kolların bilinmiyor.
Şu kalbime girmeden,orda biraz dursaydın.
Hiç ihtimal vermezdim,bir fikrimi sorsaydın.
Keşke bir ömür boyu benimle dost kalsaydın.
Hangi yönden saldırdın,yolların bilinmiyor.
Girdin gönül bahçeme,sonra bihaber ettin.
Aşk hançerini vurdun,aldın aklımı gittin.
Getirdin uçuruma ,sonra elinle ittin
Gülmüsün dikenmisin,dalların bilinmiyor
Sevda denen ateşi,sen yaktın şu bağrıma.
Hep adını haykırdım,ses vermedin çağrıma.
Tonlarca küfür etsen, hiç gitmezdi ağrıma.
Dost musun düşmanmısın safların bilinmiyor.
Bazen fırtına kopar,şu gariban serimde,
Bazen dilim tutulur, mıh olurum yerimde,
Gardımı almasını elbet bilirim bende.
Lakin kalleş bir yelsin,yönlerin bilinmiyor
Sahraya saldın beni,dört bir yanım hep çiyan ,
Feryat fiğan etsem de yok hiç sesimi duyan
Azrail yandaşın mı? nesin canıma kıyan
Melek mi şeytan mısın genlerin bilinmiyor
S.SAMYELİ
****** HOŞCA KAL ******
Esirgedin ya benden o bir nebze ilgini
Hatırlattın konumu gidiyorum hoşça kal
Yaşatmadın ya bana doya doya sevgini
Hazırladın sonumu gidiyorum hoşça kal.
Karnım toktu sırtım pek aşka idi açlığım
Tatmamışım sevdayı boşa geçmiş gençliğim
Bırakmadı yakamı garipliğim hiçliğim
Dondurdun ya kanımı gidiyorum hoşça kal
Sitem dolu sözlerle biliyorum çok oldum
Bunca işin içinde omuzuna yük oldum
Dün gönlüne eş idim bu gün ise yok oldum
Yârsiz koydun hanımı gidiyorum hoşça kal
Pervaneler misali aşk aşk diyerek döndük
Kor alevler gibiydik kör kandil gibi söndük
Yaşatmadık sevdayı katline ferman sunduk
Aşksız koydun günümü gidiyorum hoşça kal
Lep demeden Çorumu bir çırpıda anlarken
Gece karanlığında ayak sesi dinlerken
Ferhat,a gönül vermiş Şirin gibi inlerken
Açmadın ki önümü gidiyorum hoşça kal
Ben sitemden yoruldum sen feryadı duymadın
Almadın yâr safına cemaatten saymadın
Çakır keyif misin ki bilmem neden aymadın
Çevirdim yâr yönümü gidiyorum hoşça kal
SAMYELİ onurludur kimselere gem vurmaz
Neden niçindir demez gereksiz soru sormaz
İstenmediği yerde bağlasan yine durmaz
Helal ettim dünümü gidiyorum hoşça kal
S.SAMYELİ
EV'LENMEK İSTİYORUM
Biraz alçaktan olsun yükseklerde gözüm yok
Sormayınız kiminle ev'lenmek istiyorum
Güneş doğsun bağrıma gölgelere karnım tok
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
Kolay karar değildi gecelerce düşündüm
Uykularımda bile ordan ora taşındım
Ter bastı saç dibimi uyuz gibi kaşındı
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
Ben peşinden kaçtıkça huzur benden kaçıyor
Bir adım yakınlașsam hızla ara açıyor
Ömrümün çoğu geçti can kafesten uçuyor
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
Bedenimi sürüyen dizlerimde ki ferdi
Devretmiyor ki kanım damarlara dert girdi
Çok genç sayılmam artık yaşım kemale erdi
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
Evvel doru tay idim yaşlanınca yoruldum
Beş katlı merdiveni çıka çıka yoruldum
Feleğin kurşunuyla zamansızca vuruldum
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
İki oda bir salon asansörlü olmalı
Balkonundan baktıkça gönlüm huzur bulmalı
Son nefesime kadar tapu bende kalmalı
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
Mutfağı geniş olsun dar yerlerde duramam
Ayakta yapay damar yere bağdaş kuramam
Durum vahim dostlarım şerri hayra yoramam
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
Sanmayın ki Samyeli vermiş birine meğil
Utan biraz be kadın kadere boyun eğil
Meramım evdir benim varlıklı koca değil
Valla billa yeminle ev'lenmek istiyorum
S. samyeli
VUSLATINA GÜN BİÇTİM
Sen ki halis duamın, kabul edilmiş hali.
Sen ki viran ömrüme, dokunan Hızır eli.
Sen ki bin şükür ile, akan gözümün seli.
*** Güven veren gölgene, sırtımı dayıyorum.
***Çektiğim çilelere, mükafat sayıyorum.
Hasretine ram oldum, efkarım duman, duman.
Varlığın cennetimdir, yokluğunsa pek yaman.
Vuslatına gün biçtim, geçmek bilmiyor zaman.
*** Takvimden yaprakları, koparıp sayıyorum.
*** Al kınalı kurbana, uğrunda kıyıyorum.
Saatler ay oluyor, aylarım ise sene.
Yorgan yastık batıyor, yatak da döne, döne.
Kor ateşler içinde, yansa da garip sine.
*** Başım yastık da amma, sanma ki uyuyorum.
*** Akreple yelkovanın, sesini duyuyorum.
Gözlerim uzaklara, umarsızca dalıyor.
Titriyor tüm bedenim, nefesim buz oluyor
Tırnaklarının ucu, sanki mora çalıyor
*** Sen yoksun ya yanımda, bilesin buyuyorum.
*** Sol göğsümün üstüne, resmini koyuyorum.
Dokunmasa da eli, senin gibi elime.
Sarılmasada kolu, senin gibi belime.
Bir lokma ekmek aşı, sürmesem de dilime.
*** Parmak aramda kürdan, dişimi oyuyorum.
*** Gül yüzüne baktıkça, ben zaten doyuyorum.
Ne altın, ne para pul ne şan, şöhret isterim.
Ne son model bir araç, nede kırat isterim.
Aşkı için dağ delen, Yiğit Ferhat isterim.
*** Samyeliyim yâr seni umarsız seviyorum
*** Kabuslarımı bile, pembeye boyuyorum
Safiye SAMYELİ.
**** YALAN ****
Belki bir düş
Belki bir hayal
Belki de kaderdi onları bir birine bağlayan.
Çetrefilli bir hayatın, sokak lambaları bile olmayan
Köşebaşında kesişmişti k/yolları.
Yüreklerinde ürkek bir sevda
Avuçlarında umut çiçeklerinin tohumları.
Dudaklarında berduş bir ıslık sesi ile
Adım adım arşınlıyorlardı
Islak kaldırım taşlarını.
Bazen bir manolyanın gölgesinde soluklanıyor
Bazen
Bir kahvenin telvesine resmediyorlardı
Mutluluğa dair
Hayata dair
Geleceğe dair tüm umutlarını.
Buhurdanlar misali taşarken duygular
;Sen benim gizli sevdam
Sen benim sılam, Ana yurdum Öz Vatanım
Bil ki; son nefesimde bile
Dilimde şahadetim olacaktır üç hecelik adın; diyerek
Yüreğe katre katre düşerken genç adam
Vurgun yedim sol yanımdan
Zamansız çözüldü diz bağlarım
Boğazımda kırk düğüm
Dilerim lal kesiği.
Hangi lisanda söz sarf etsem kifayetsiz kalır
İmgelerim haykırmaz
Devrik kalır tüm tümcelerim.
Gözlerime bak
Beni sana en çok ay karası gözlerim anlatır.
Ben seni gözlerimn karasına
Yüreğimin en mahrem köşesine hapsetmişim
diyebilmişti genç kadın.
Gel zaman
Git zaman
Takvimlerden birer birer düşerken yapraklar
Vakitsiz uğramıştı sevdalı gönüllere beklenmeyen bu hazan
Mevsimler değişse de
Değişemedi alınlara kudret kalemi ile yazılan.
Tarih tekerrürden ibaretti
Sabah güneşinin doğmadı yeri
Isıtmıyordu akşam güneşi
Avuçların da sakladıkları umut tohumları
//Keder ile evlendi
İki çocukları oldu
Biri kız ' biri oğlan
Kızın adını Aşk koydular
Oğlanınsa Yalan
Aşk .ızdırapla evlendi
Torunlarının adı ''Sabır
Yalansa terk etmedi genç kadını yıllardır //...
S.SAMYELİ
BİTERSE BİTSİN
Yar bildiğim vefasız iki satır not yazmış.
Mektup elime geçti kendine haber gitsin..
Onu hiç sevmemişim sunduğum sevgi azmış.
Bitti bu aşk diyormuş tamam biterse bitsin.
Ne fark eder ki sanki ha sarı ha siyah renk.
Üstüne tam oturmuş riya denen o gömlek.
Bu gönülden çıkmış ya yok ona geri dönmek.
Hangi gönlü isterse varsın oraya girsin.
Yetti artık canıma ettiği bunca zulüm.
Ne menekşem yeşerdi ne lale nede gülüm.
O yar benden giderse ucunda yok ya ölüm.
Gitsin kendisi gibi vefasız bir yar seçsin.
Çok olsa üç gün sürer yüreğimde tasası.
Uçar gider içimden kalmaz sevda posası.
Dünyanın kanunu bu değişmez ki yasası.
Garip görmüştü beni üstüme bassın geçsin.
Hint kumaşı değil ya eşi bulunamasın.
Ekmek aşım değil ya onsuz olunamasın.
Gönlüm kabir değil ya biri konulamasın.
İster mezar taşını yazsında öyle gitsin.
İki damla yaş döker onun ile yıkarım.
Boyunca kefen biçer bağlarını sıkarım.
Aşkın salâsı olmaz namazını kılarım.
Okuyamam yasini isterse sitem etsin.
Kısacık bir mektupla belirlemiş kaderi.
Kendi eliyle kazdı içimde ki kabiri.
Tez ulaştırın ona beklediği haberi.
Bana ettiklerini ahrette kendi çeksin.
Safiye Samyeli
HASRETİM 1
Yıllarca yüreğimde ne acılar tașıdım
Hasretim, gülüșünle fakir hanem şenlensin
Sevgiyi dinlendim hep așka aşık yaşadım
Hasretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Hazırım hasret ile sana kucak açmaya
Pervaneler misali etrafında uçmaya
Varlığınla mest olup dertlerimden kaçmaya
Haretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Yüreğimi daraltan dertlerimi al götür
Umudum ol yarına kara günümü bitir
Bana tatlı tebessüm bol gani huzur getir
Hasretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Savunduğum tezlerden sapmaktan korkuyorum
Yapmam dediklerimi yapmaktan korkuyorum
Sevmek bir yana dursun tapmaktan korkuyorum
Hasretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Tut saçlarımdan asıl ses çıkartmam ben sana
Peşinen kabul ettim hazırım zaten buna
Yeter ki tatlı huzur getir gel canim bana
Hasretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Acılarımı silen silgiye hasretim ben
Günde beş vakit sese ilgiye hasretim ben
Dünya malına değil sevgiye hasretim ben
Hasretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Diktiğim fidanıma umudum ol sen benim
Kaybolup gidenime Umudum ol sen benim
Șu hasta bedenime Umudum ol sen benim
Hasretim gelișinle garip gönlüm şenlensin
Samyeli.
*** Ağlıyorum ***
Kalbin gözündeki ateşi
Hemen ve yara tedavisi yok
Mektubuma ulaşmama izin ver
*** aşçılar her seviyede ağlasın ***
*** İstersen ağlama ***
Solmayan yüzüme getir
Gözlerim için, karanlık gözlerim döktü beni.
Çözümü stoklardan al
*** isterse sokağa çık ve ağla ***
*** ne yumruğun ama ağla ***
Kardayım.
Çok sertim
Sabunla güzel olduğumu söyleyeyim
*** isterse boynu ağlasın ***
*** Kalbin ağlıyor mu ***
Gözlerim dilde yollarda
Neden benim ruhum, adamım, bebeğim?
Kıyamet günü onu tutmuyor mu?
*** Umut etsem de ağlasam da ***
*** isterse hayatından bık ***
Şu anda ne gücüm var?
Huzur yok ve ağız tadı yok
Benim adım mermer taşında
Ağlamak istiyorsa resmime bak
*** acı tütün yanmalı ya da ağlamalı ***
Ben Samley, kalbim çok fazla
Günüm bile gece
Ne kadar zamandır olduğunu sormuyor
*** mezarımda ağlamasına izin ver ***
*** isterse gözyaşları dökülsün ***
Safiye samyeli