Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
Söyleme Ahvalimi
Aylar sonra yeniden işte yine buradayım
Beni bir sen anlarsın biliyorum manolya
Soldu umut güllerim inan ki çok zordayım
Utancımdan yaşımı siliyorum manolya
Deme ki şimdi bana ne diye geliyorsun
Her gelişinde sarı gül gibi soluyorsun
Sen şahitsin aşkıma her şeyi biliyorsun
Senin gölgende huzur buluyorum manolya
Sözümde riya yoktu boş yere avutmadım
Resim çeken garsonu yalanla uyutmadım
İçtiğim o kahvenin tadını unutmadım
Düşündükçe bir garip oluyorum manolya
Dili olsa konuşsa kaldırımda ki taşlar
Aşkımı anlatmaya ta o geceden başlar
Yaprağından damlardı inan ki billur yaşlar
Bak yine geçmişime dalıyorum manolya
Ürkektik ikimizde saatlerce bekleştik
Gün kızıla boyandı ağır ağır yaklaştık
İlk kez sarıldık o gün kumru gibi koklaştık
Maziyi yâd ettikçe doluyorum manolya
Sanki yeni doğmuştuk tüm dertleri unuttuk
Yılların yarasını bir buseyle kuruttuk
Banklarda sabahladık yıldızlardan fal tuttuk
Söz dinlemiyor yaşlar salıyorum manolya
Yerde yatan sarhoşa dokunup kaldırmadık
Havlayan köpeklere taş atıp saldırmadık
Sabaha dek öpüştük kimseye aldırmadık
Düşündükçe taş olup kalıyorum manolya
İnanmıştım ben ona geçmişini sormadım
Hayır bildim her şeyi inan şerre yormadım
Karşı gelmedim ona bir gün cephe kurmadım
Mükâfatını şimdi alıyorum manolya
Kıblemsin benim dedim yürekte secde ettim
Bin kere kırdı beni ne git dedim ne gittim
Sırtımdan vurdu beni yıkıldım o an bittim
Her gün bak biraz daha soluyorum manolya
Bir gün olur sevdiğim tam karşında durursa
Dalar kara gözleri boş hayaller kurarsa
Olur ya hani bir an beni sana sorarsa
Söyleme ahvalimi ölüyorum manolya
İstemem bir gün onu keder elem bulmasın
Her zaman çok sevilsin yarı yolda kalmasın
Dilerim onun sonu benim gibi olmasın
Ömür boyu saadet diliyorum manolya
Safiye Samyeli
Üç Taşlı Kolye
Kaç yıl oldun unuttum takılalı boynuma
Çıkarıp da kutuna katamam minik kolyem
her gece bir gül gibi koklar koyar koynuma
Doyasıya öpmeden yatamam minik kolyem
Parlayan taşlarınla geceme nur katarsın
Sensin benim sırdaşım ne söylesem tutarsın
Sol göğsümün üstünde sabaha dek yatarsın
Tutup da zincirinden itemem minik kolyem
El ayak çekilip de hüzün tavan yapınca
Duygu mantığı yenip ibresinden sapınca
Bir de sigara yakıp efkârlanıp kopunca
Yaşım üstüne düşer tutamam minik kolyem
Düşünürüm maziyi gariban aklım şaşar
Nasıl olur da bir kul bunca dert ile yaşar
Kirpiğime tutunan inci yaşlarım düşer
Düğümlenir boğazım yutamam minik kolyem
Çarmıhlara gerilir o an naçiz bedenim
Dönülmez yollardadır gelmez artık gidenim
O beni suçlasa da vardı elbet nedenim
Çıkarıp da boynumdan atamam minik kolyem
Sen ki bir maden değil beni benden alansın
Sen ki beni sevdanın odağına salansın
Sen ki bana o yârden tek hatıra kalansın
Paha biçseler sana satamam minik kolyem
Safiye Samyeli
Uğurböceğim
Sen de nereden çıktın karakışın sonunda
Her gördüğün dallara konma uğurböceğim
Soğuktan koruyacak bir şey de yok yanında
Haydi gel avucuma donma uğurböceğim
İncitmem inan seni sanma kırar üzerim
Kapatır avucumu kanadını ezerim
Biliyorum şaşkınsın hislerini sezerim
Yalancı baharlara kanma uğurböceğim
Henüz vakit çok erken cemreler yeni düştü
Bu yıl kış uzun sürdü tabiat ana küstü
İlkbahara ne kaldı bir aydır altı üstü
Kandırıyorum seni sanma uğurböceğim
Bir ay sonra bu günler hep geride kalacak
Yeşerecek her taraf, lale sümbül dolacak
Belki de annen sana terlik pabuç alacak
Erken gelmişim diye yanma uğurböceğim
Vakit erken olsa da gel ben sana bakarım
Ne bir dilek dilerim ne canını sıkarım
Ne bir sitem ederim ne de senden bıkarım
Geldiğin yolu geri dönme uğurböceğim
Bu gelişi ben sana değil hakka sorarım
Bir sebebi var derim şerri hayra yorarım
Dersen ki ben de senin baş üstüne konarım
İstersen oradan hiç inme uğurböceğim
Safiye Samyeli
Gönlümün Çobanı
Hesapsız bir ödülün sabır cenderesinden
Mükâfat verilseydi hasretini seçerdim
Tavrına has akışı meziyet deresinden
Dilemmanın hüznüyle derininden geçerdim
Git deme sakın bana sevdim nere giderim
Sen koyun ol gönlümde ömür boyu güderim
Diyordun ki; bu canı sana köle ederim
Gönlümün kavalını buladın sevdiğim
Şu gönlümün çobanı olamadın sevdiğim
Sevgine selam durup okumuştum künyemi
Soyum sopum belliydi saklamadım kendimi
Derde dermanım dedin yıktım bütün bendimi
İçimde ki çıbanı yolamadın sevdiğim
Şu gönlümün çobanı olamadın sevdiğim
Yürekte sevdamıza kara kuyu kazansın
Şu yalancı Dünyada huzurumu bozansın
Onulmaz bu yarama katli ferman yazansın
Açan sevda gülümü sulamadın sevdiğim
Şu gönlümün çobanı olamadın sevdiğim
Bahtı kara olanın kapanmazmış yarası
Sabunla silinmiyor riyakârlık karası
Sen gülüp oynasan da benim aşk fukarası
Yazık ki bu serimde kalamadın sevdiğim
Şu gönlümün çobanı olamadın sevdiğim
Düşünmedin sonunu tutmadın hiç nisabı
ölümsüz sevdamızın sensin zalim kasabı
Benden uzak dur artık Rabbe ver sen hesabı
Lal dilimden helallik alamadın sevdiğim
Şu gönlümün çobanı olamadın sevdiğim
Safiye Samyeli
Nerdesin
Her günüm gece oldu her gecem bir kör kuyu
Karabasanlar çöktü pusuyorum nerdesin
Sen diye haykırırken bedenimde beş duyu
Bil ki sana kahrımdan susuyorum nerdesin
Sabret diyorsun bana söyle nasıl durayım
Şimdi seni kimlere ne deyip de sorayım
Gülmeyen kaderimi anlından mı vurayım
Kaderden önce sana küsüyorum nerdesin
Düştüğüm girdapların ne başı var ne sonu
Çengel bilmece gibi çözülmüyor bu konu
Söküldü ciğerlerim görmüyorsun sen bunu
Avuç avuç al kanlar kusuyorum nerdesin
Yüreğime kar yağdı artık gücüm yetmiyor
Titriyor tüm bedenim ocak fayda etmiyor
Gönderdiğin çoraplar yâr yerini tutmuyor
Zemherilere kardım üşüyorum nerdesin
Kilim değilsin seni dokuyup yetireyim
Kitap değilsin seni okuyup bitireyim
Çocuk değilsin seni tutup da getireyim
İttiğin uçurumdan düşüyorum nerdesin
Safiye Samyeli
Sorma Ustam
Yoktu hiçbir farkımız ikimizde çok sevdik
Sırça köşk de tahtlara kurulduk biz be ustam
Mısrada hece hece her zaman aşkı övdük
Uyaksızdı dizeler yorulduk biz be ustam
Eksik kaldı tümceler kafiyeler devrildi
Kan kustu kara kalem ucu fazla sivrildi
Vuslata giden final firaklara çevrildi
Mühür gözlü yâr ile darıldık biz be ustam
Mutsuzluğu düşünüp koymamışken sıraya
Güveni sağlamışken yalan girdi araya
Tabip de derman yokmuş bu onulmaz yaraya
Sırlı bir ayna gibi kırıldık biz be ustam
Bin parçaya bölündük kaf dağına savrulduk
Sahraya düştük sanki alev alev kavrulduk
Boyun büktük kadere çamlar gibi devrildik
Ayrılık kurşunuyla vurulduk biz be ustam
Çıkarsızca severken ayrıldı yollarımız
Sımsıkı sarılırken boş kaldı kollarımız
Belli ki ahuzarla geçecek yıllarımız
Sevenler ordusundan sürüldük biz be usta
Ne deniz paklar bizi nede okyanus artık
Yama tutmaz yürekler her birinde kırk yırtık
Sevdayı kefen yaptık aşkın üstüne örttük
Bir yudum sevgiye çok görüldük biz be ustam
Ayrılık kurşunuyla vurulduk biz be ustam
Safiye Samyeli
Çek Alnımdan Vur Beni
Hercai bakışından gonca gülleri derdim
Sarsın tüm bedenimi örtsün dedim kar beni
İki özün birinde kurban olurum derdim
Sonunda bu sevdaya kurban ettin yâr beni
Bağlayıp gözlerimi aşkın poşusu ile
Sarhoş ettin gönlümü sevda huşusu ile
Yorsan da yüreğimi vuslat koşusu ile
Menzilde sen olunca bağlamazdı zor beni
Adım attığım yoldan ölsem geri dönmezdim
Kırılmazdı kanadım çürük dala konmazdım
Cehennemin narında alev alev yanmazdım
Siper olsaydın cana dağlamazdı kor beni
Aşkımız leke oldu saklanan sır değil ki
İzi tenden çıkmıyor elimde kir değil ki
Sevdam kimle savaşsın düşmanı bir değil ki
Kalkanım sen olsaydın öldürmezdi ur beni
Tebessümlerim sahte sanma ki gülüyorum
Her batan güneş ile sararıp soluyorum
Gecelerin koynunda yaşarken ölüyorum
Ne hallere koydun bak gel de şimdi gör beni
Öpmeye doymadığın dudaklarımda yara
Kar beyaz oldu saçım kalmadı bir tel kara
Her gün başım sarılı diyorlar ki bu sara
Şafaklara taşımaz içimde ki zar beni
Bir beşeriyim bende ne peri ne meleğim
Barışmadı barışmaz benle zalim feleğim
Bu aşk da kurban bensem senden bu son dileğim
Sür namluya kurşunu çek alnımdan vur beni
Safiye Samyeli
Çadır Kentin Çocukları
Ne olur duyun beni, kurudu dudaklarım.
Dilim bile ağzımda, kaymıyor öğretmenim.
Ayaz vurdu yüzüme, kızardı yanaklarım
Bizi ısıtan güneş, aymıyor öğretmenim.
Evimiz harap olmuş, yırtılmış tüm perdeler,
Anam babamdan ses yok, bilmiyorum nerdeler?
Belki de dönülmeyen, sonu meçhul yerdeler
Onlar da çığlığımı, duymuyor öğretmenim.
Çadır kentmiş burası, öyle diyor bilenler,
Halkın hizmetçisiymiş(!),ziyarete gelenler.
Buz tutmuş gözyaşımı, göstermelik silenler
Kazma kürekle yeri, oymuyor öğretmenim.
Günlerce kar altında, kalır çadır kentimiz,
Ne bir sokağımız var, ne de belli semtimiz.
Depremden kurtulmadı, kerpiç olan evimiz
Hırsız demir çimento, koymuyor öğretmenim.
Afete uğramayan, bizi yenik görüyor,
Gönderilen eskiler, depolarda çürüyor.
Artçı depremler ise, ardardına ürüyor
Yüklenici çalmaya, doymuyor öğretmenim.
Demeyin sakın bana, tırla geldi torbalar,
Gözü açıklar kaptı, yağsız kaldı çorbalar.
Yapıştı sırtımıza, kene gibi zorbalar
Yabancılar o kadar, soymuyor öğretmenim.
Sıcacık bir soba yok, soğuktan üşüyoruz,
Vıcık vıcık her taraf, çamura düşüyoruz.
Çoraplarımız ıslak, tabandan şişiyoruz
Ayağımız pabuca, sığmıyor öğretmenim.
Perişanız burada, ağlıyoruz yan yana,
Yüreğim bu acıya, söyle nasıl dayana.
Toprak durmadan kükrer, bakınız kör dumana
Feryadımızı çoğu, duymuyor öğretmenim.
Milletin yardımını, hiç yabana koyamam,
Hizmete koşanların, gözlerini boyamam.
Arka çıkanlarımın, adlarını sayamam
Fırtınalı hava da, kıymıyor öğretmenim.
Annem gibi sevdiğim, sizlere bu hitabım,
Mücadeleden bıktım, inanın çok bitabım.
Okulum yıkılınca, sizle gitti kitabım
Cahiller bunu kayıp saymıyor öğretmenim.
Yetimlik bile böyle koymuyor öğretmenim.
Safiye Samyeli
Göğsünde Uyut Beni
Haydi bir masal anlat sonu umutla bitsin
Lâdes demiş olsam da yalanla avut beni
Yıldızlardan yorgan yap kayıp giderse gitsin
Çek başımı sinene göğsünde uyut beni
Geceler çok sessizdi bitmedi hiç kasvetim
Yeni doğan güneşten olmadı bir kısmetim
Huzur denen duyguya bilsen nasıl hasretim
Say ki bulanık gölüm aşkınla durult beni.
İki adım önden git ben arkandan geleyim
Gölgen üstüme düşsün nefeslenip güleyim
Güven nasıl bir duygu bırak bende bileyim
Sırtımdan çıktı terim sevginle kurut beni
Bakma nüfus yaşıma çocukluk bende yara
Maziyi düşünence ağlarım ara sıra
Dokun ak saçlarıma parmak ucunla tara.
Bırakma ellerimi sevginle büyüt beni
Öksüz küçük kız gibi sarılayım boynuna
Ayaz vursun tenime sokulayım koynuna
Riyâkarlık edersem günahların boynuma
Cehennemim narına elinle sürüt beni
Safiye Samyeli
Sanal Alem Yalan Alem
Bu can bacı demiş bir kere
Seni senin kadar hisseder artık
Öyle küsüp sırtını dönme kadere
Biz böyle ne badireler atlattık
İlk değildi bu yıkım elbet son olmayacak
İnsanoğluyuz işte arada tekliyoruz
Bacın bu yataklarda çok fazla kalmayacak
Amin dedim duana beraber bekliyoruz.
Rabbim arar kulunu bilerek kendi seçer
İmanı düzgün insan Kevser den yudum içer
Bu bir sınavdır elbet çalışan çabuk geçer
Amin dedim duana beraber bekliyoruz
Her gecenin sabahı bilirim ki sabahtır
Rabbim çek kulum derse her derlerim mübahtır
Mucize bekler insan bilmeyene tuhaftır
Amin dedim duana beraber bekliyoruz
Eskisinden iyiyim düşünmeyin bacını
Derdine dert ekleme artırmayın acını
Yorma o yüreğini ferah tut sen içini
amin dedim duana beraber bekliyoruz
Cismin uzak olsa da bilirim ruhun burda
zannetme çaresizim bacının başı darda
Rabbim yarattığını bırakır mı hiç zorda
Amin dedim duana beraber bekliyoruz
Sanal alem yalandır diyen gelsin okusun
Vefanın örneğini yüreğine dokusun
Elbet inişi vardır çıkılan her yokuşun
Amin dedim duana beraber bekliyoruz
Ha bitti ha bitecek çektiğim bu elemler
Duyguları dizemem yetmiyor ki kelamlar
Bacısından ağaya sağlık dolu selamlar
Amin dedim duana beraber bekliyoruz...
Safiye Samyeli
Riyakardan Yar Olmaz
Çok söyledim gönlüme sakın bunlara uyma
Sensiz ölürüm derler tıka kulağı duyma
Yıkma sen bentlerini elleri içe koyma
Aşk seline sur olmaz bunu iyi bilirim
Görenler deseler ki cennetten gılman gelmiş
İlim irfan sahibi çok okumuş çok bilmiş
Yazık sevda zırhını bir anda kibir delmiş
Yüreksizde zar olmaz bunu iyi bilirim
Koca bir çınar gibi toprağa da devrilsen
Yatsan kapı önünde köşede de kıvrılsan
Yansan kızıl alevde kül olup da savrulsan
Boş kütükten kor olmaz bunu iyi bilirim,
Karartsan güneşimi gecemden alsan ay'ı
Eksiltmesen başımdan keder denilen zayı
Fırlattım bak ben ok'u çoktan sakladım yayı
Uçan ok'a dur olmaz bunu iyi bilirim.
Adını andığım da yaksan bile canımı
Oluk oluk döksen de içerime kanımı
Kutsal bilmiş olsam da senli geçen anımı
Silip atmak zor olmaz bunu iyi bilirim.
Aşka giden bu yolda doldurdun sen kotayı
Çevir artık yönünü değiştir bu rotayı
Dilin ile işledin af edilmez hatayı
Riyakârdan yâr olmaz bunu iyi bilirim.
Safiye Samyeli
Bir Dua da Siz Edin
Acın ile yandım kavruldum yine
Dumanı görünmez tütüyor sine
Bir hafta değil bu sanki bir sene
Çalıkuşum deden özledi seni.
Kalk artık yatak dan uyuma orda
Haber bekliyoruz senden biz burda
Görünmez yaram var aha tam şurda
Çalıkuşum deden özledi seni.
Dua ile yatar tesbihin çeker
Göstermez yaşını gizliden döker
Allahtan gelene boynunu büker
Çalıkuşum deden özledi seni.
Isıtmaz üşüyen yüreği yorgan
Boynunda dolalı yağlı bir urgan
Sağlık haberine adamış kurban
Çalıkuşum deden özledi seni.
Duyar mı bilmem zalim feleğim
Duama ortaksın minik meleğim
Çabuk iyi olman benim dileğim
Çalıkuşum deden özledi seni.
Üzülme ağam bunlarda geçer
Rabbim kullarını sınayıp seçer
Bir gün Çalıkuşun kapını açar
Çalıkuşum deden özledi seni.
Safiye Samyeli
Bir Garip Dilenci
Hani hep diyordun ya kulun ikizi vardır
Kırk yıldır ikizimi bulamadım ben anne
Ruh ikizin olunca yaşadıkların kâr dır
Ziyanlardan yakamı yolamadım ben anne
Ya benim gözlerim kör ya da ruh ikizim yok
Ya ben oldukça safım ya da gözü açık çok
Ya ben sevgiye açım ya da âlem aşka tok
Hiç bir günüle huşu salamadım ben anne
Saçım uzun olunca gören aptal sanıyor
Aşk badesi bu diye bozuk şarap sunuyor
Kan sıçrıyor beynime yaş gözümde donuyor
Pembe hayallere hiç dalamadım ben anne
Sanki ben bir ajanım aşk ise asil kacak
Yıllar yılı arandım dolandım köşe bucak
Hüzün düştü payıma her zaman kucak kucak
Girdiğim bir gönülde kalamadım ben anne
Uykusuz gecelerim gün geçtikçe artıyor
Kalkmıyor göz kapağım kirpiklerim sarkıyor
Bilmem ki zalim felek sabrımı mı tartıyor
Senin kadar sabırlı olamadım ben anne
Bir garip dilenciyim aşk bağından sürülen
Sevgi dilendim diye yerilip hor görülen
Düşen yaprak değil ki benim ömrüm dürülen
Dünyadan muradımı alamadım ben anne
Safiye Samyeli
Gamlı Hazan
Günlerdir içerimde dinmeyen hicran tüter
Dumanımı közümü bil ki yelden saklarım
Ayrılık acısından benliğim sukut eder
Sitemli sözlerimi bil ki dilden saklarım
Bilirim mecburidir bizden ayrı kalışın
Firak acısındandır uzun uzun dalışın
Sanma gözünden kaçar derin nefes alışın
Buğulanmış gözümü bil ki selden saklarım
Kır at'ın seni bekler yolundan geri durma
Koyarken son buseni sakın halimi sorma
Düşünme sen bizleri düşleri şerre yorma
Verdiğin emanetleri bil ki gölden saklarım
Göstermem kimselere boynumu büküşümü
Gidişinle yıkılıp yerlere çöküşümü
Ardından feryat edip gözyaşı döküşümü
İnleyen sol yanımı bil ki elden saklarım
Yürekte yerin kavi asla sana kıyamam
Bir değil ki bin defa koklasam da doyamam
Sensiz geçen bir günü ben ömürden sayamam
Geceyi gündüz eder bil ki yıldan saklarım
İlk ve son sevdamsın sen derinimde özdesin
Evvelim ahirim de verdiğim tek sözdesin
Sanma bir kıvılcımsın ateşimde közdesin
Savrulan küllerimi bil ki gülden saklarım
Sızlasa da sol yanım gecenin loşluğunda
Avuturum gönlümü ilk günün hoşluğunda
Dua eder her sabah seherin kuşluğunda
Kederi Rab den değil bil ki kuldan saklarım
Unutma ki sultanın yolun gözler sılada
Vuslata adak adar Çarşamba da Salı'da
Secde eder çiğneyip geçtiğin o yola da
Şirkten korkar bezleri bil ki daldan saklarım
Safiye Samyeli
Kırmızı Kurdela
Sıkıldım artık ben inan burada
Oyuncaklar bir tat vermiyor annem
Resim çiziyoruz bazen arada
Boyalara elim varmıyor annem
Bu küçük odada işim ne benim
Her gün biraz daha soluyor tenim
Bozukmuş damarda dolaşan genim
Düşünsem de aklım ermiyor annem
Bu aralar sık sık dişim kanıyor
Kızarıyor tenim canım yanıyor
Titriyor ellerim başım dönüyor
Kimseler halimi görmüyor annem
Çok yorgunum bu gün ateşim çıktı
Doktor amca geldi nabzıma baktı
Yaptığı iğneler canımı yaktı
Maskesiz odama girmiyor annem
Lösemiymiş bunun tıpta ki yeri
Pıhtılaşır kanlar dönmezmiş geri
Pul pul dökülürmüş bedende deri
Hemşire yaramı sarmıyor annem
Kemoterapi bir ilaç demekmiş
Biraz sabır çokca emek demekmiş
İlik nakli ise bebek demekmiş
Bunlar inancımı kırmıyor annem
Doğsun da kardeşim umut getirsin
Alsın bu derdimi geri götürsün
Çektiğim acıyı çabuk bitirsin
Saatler umuda vurmuyor annem
O sarı saçlarım tel tel döküldü
Çok üzüldüm zira boynum büküldü
Aynaya bakınca içim söküldü
Bukleler yerinde durmuyor annem
Kırmızı kurdelam Esra'da kalsın
Çıtçıtlı tokamı Ayşe gül alsın
Tacımı sen sakla hatıra olsun
Kahküller kökünden sürmüyor annem
Safiye Samyeli
Hasretin Derin Yara
Kırdın kırk kilidimi getirdin beni dize
Ana kokusu gibi özledim yârim seni
Vuslat nasip olur mu bilmem bu aşk da bize
Ana kucağı gibi özledim yârim seni
Yıllardır bin bir emek verip cana sur ördüm
Ne güneşe dokundum ne de ay şavkı gördüm
Aşkın ile her şeyi yardan aşağı sürdüm
Ana kucağı gibi özledim yârim seni
Ördüğüm o surları sevgin ile sen yıktın
Fet ettin yüreğimi sırça saraya çıktın
Elindeki bayrağı garip gönlüme diktin
Ana kucağı gibi özledim yârim seni
Sevdam dolanıyorsa damarında kanında
Teslim ettim kılıcı sakla kalsın kınında
İhtiyacım yok ona bil ki senin yanında
Ana kucağı gibi özledim yârim seni
Elimdeki resmine baktıkça gözü yordum
Düşlerinle avundum pembe hayaller kurdum
Gökte aya yıldıza her gece seni sordum
Ana kucağı gibi özledim yârim seni
Dinlediğim şarkılar acıma dem vurdular
Çınlayan kulaklarım adın ile durdular
Sensiz geçmiyor zaman saatle de durdular
Ana kucağı gibi özledim yârim seni
Safiye Samyeli
Yetimhane Gülleri
Küçücük bedenlerde ne acılar taşıyor
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
En büyük değerlerden hepsi yoksun yaşıyor
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kimi şehvet kokulu bir gecenin tanığı
Kimi yıkılan yuva içki kumar sanığı
Her biri ana baba sevgi şefkat yanığı
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kimi daha kundakta adı bile konmamış
Eli yüzü kan kiri belli ki hiç yunmamış
Terk edilmiş sokağa Allahtan ki donmamış
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kimisi sarı saçlı kimisi mavi gözlü
Kimi hiç konuşmuyor kimi oturak sözlü
Her birisi tertemiz her birisi nur yüzlü
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kiminin yok atası bu yaşta yetim kalmış
Kimi hata görülmüş ata başından salmış
Devlet baba el vermiş himayesine almış
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Üstü başı teretmiz karınları ise tok
Gözleri sanki mercan kirpikleri birer ok
Her birisi goncagül hiç birinde diken yok
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Karınları tok ama gönülleri herdem aç
Her birisi sevgiyle açılan kola muhtaç
El verin yetimlere demeyin ki vakit geç
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Verin fitre zekâtı melekler sevinsinler
Bayram arifesinde rengârenk giyinsinler
Bu Vatanda büyüsün Türklükle övünsünler
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Safiye Samyeli
İstihareye Yattım
Medcezirler de kaldım aklım fikrim karıştı
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Bana küsen talihim eller ile barıştı
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Gelse de biri bana sur üfleniyor dese
İnanırdım sözüne demezdim hoca, köse
Akıbetim hayır mı Rabbim gösterir ise
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Seccademin üstünde kurur iken yaşlarım
Bitti derken geriye döndü geldi kışlarım
Bir yol göstermiyorlar dostlarım gardaşlarım
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Sap samanla karıştı derilmez harmanlarım
Günüm gecemden kara tükendi dermanlarım
Kırılsın artık kalem okunsun fermanlarım
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Daha abdest alamam boşaldı ibriklerim
Çekil artık başımdan kapansın kirpiklerim
Ne zaman son bulacak bakalım çektiklerim
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Ben düşlerde ararken gelecek duyumumu
Girme sakın araya bozma sen oyunumu
Adak adadım onu ürkütme koyunumu
İstihareye yattım gelme felek üstüme
Safiye Samyeli
Bir Yol Göstersen Bacım
Çiğ süt emzirmiş anam yağını hiç almadan
Üç beş saat yemeden duramıyom ki bacım
Nasıl kilo verilir söyle hiç aç kalmadan
Gelecek için hayal kuramıyom ki bacım
Yattığım yatakların yayı kırılacakmış
Kız çocuğu değil mi ele verilecekmiş
Gelinliğin içine nasıl girilecekmiş
Talibim mi var diye soramıyom ki bacım
Yediğim iki ekmek üç tabaklık da kaymak
Evdekilerin işi sanki lokmamı saymak
Bundan daha azıyla olur mu söyle doymak
Yürüdüğüm yolları göremiyom ki bacım
Kıskanıyom vallahi endamını boyunu
Safinaz' dan mı aldın söylesene soyunu
Yoksa eksik mi vermiş anan senin suyunu
Ben bu işin sırrına eremiyom ki bacım
Dolabım da asılı mini eteklerim var
Anam diyor ki giyme onlar artık sana dar
Eteklerle aramda şimdi koca bir yar var
Hiç birinin içine giremiyom ki bacım
Beş gündür oruçluyum aç susuz geziyorum
Karşımda yiyenlere söylenip kızıyorum
Unutmam ben bunları bir yere yazıyorum
Onları hasır gibi seremiyom ki bacım
Deme ki sende şimdi sıkı bir diyete gir
Ne soyda nede sopda boğazında bütün sır
Azmi elden bırakma şeytan bacağını kır
Hep üstüne koyuyom veremiyom ki bacım
Safiye Samyeli
Bir Yol Göstersen Bacım
Çiğ süt emzirmiş anam yağını hiç almadan
Üç beş saat yemeden duramıyom ki bacım
Nasıl kilo verilir söyle hiç aç kalmadan
Gelecek için hayal kuramıyom ki bacım
Yattığım yatakların yayı kırılacakmış
Kız çocuğu değil mi ele verilecekmiş
Gelinliğin içine nasıl girilecekmiş
Talibim mi var diye soramıyom ki bacım
Yediğim iki ekmek üç tabaklık da kaymak
Evdekilerin işi sanki lokmamı saymak
Bundan daha azıyla olur mu söyle doymak
Yürüdüğüm yolları göremiyom ki bacım
Kıskanıyom vallahi endamını boyunu
Safinaz' dan mı aldın söylesene soyunu
Yoksa eksik mi vermiş anan senin suyunu
Ben bu işin sırrına eremiyom ki bacım
Dolabım da asılı mini eteklerim var
Anam diyor ki giyme onlar artık sana dar
Eteklerle aramda şimdi koca bir yar var
Hiç birinin içine giremiyom ki bacım
Beş gündür oruçluyum aç susuz geziyorum
Karşımda yiyenlere söylenip kızıyorum
Unutmam ben bunları bir yere yazıyorum
Onları hasır gibi seremiyom ki bacım
Deme ki sende şimdi sıkı bir diyete gir
Ne soyda nede sopda boğazında bütün sır
Azmi elden bırakma şeytan bacağını kır
Hep üstüne koyuyom veremiyom ki bacım
Safiye Samyeli