Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
Yemin ederim
Herkes unuttuğunu söyler söylemez
Sözüne aldanmayan başka kim var
Kim demiş bir daha asla geri dönme diye
*** çıkmaz sokak yolum nereye gideyim ***
*** sensiz ölürüm yeminle ***
Gittiğim her yol sana göre değilse
Duygular büyümezse ve lanetimi yok etmezse
Gözlerin bana sevgiyle bakmıyorsa
*** Her gün üzülüyorum.
*** sensiz ölürüm yeminle ***
Kalbimde yatıyorsun
Nabzın atıyor
Ben mültecileri seven bir ana diyarım
*** Sen bana yazıyorsun, sen benim kaderimsin ***
*** sensiz ölürüm yeminle ***
Naziz vücuduma dokunuyor titriyor
Sala bir omuz veriyor
O gün bütün yollar benim yerime çıkacak
*** Yürüyorum, ruhumu söylüyorum ***
*** sensiz ölürüm yeminle ***
S. SAMYELİ
YALNIZLIĞA MAHKUMSUN
Gizliden sevdim seni düştüm işte aşkına
Benliğimi kaybettim döndüm inan şaşkına
Muhtacım ben diyordun sevda yüklü meşkine
*** Muhtaç olsan aşkıma bin bahane bulmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Gönül kalelerimi senin için yıkmışken
Harabenin içinden sapa sağlam çıkmışken
Yedi bahar yedi kış yollarına bakmışken
*** Yolcusuz o yolların yolcusu sen olmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Gönül ortaklarında mor sümbüller açardı
Yediveren gül gibi misk-i anber saçardı
Ne gözlerin kızarır nede uykun kaçardı
*** Şafak sökene kadar boş hayale dalmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Karabasanlar gelip her gün seni boğmazdı
Hicran denen sancıyla kederlerin doğmazdı
Dökülmezdi saçların sakala kar yağmazdı
*** "Çok üzğünsün arkadaş "şarkısını çalmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Çercevesiz resmime günde kırk kere bakıp
Dört paket sigarayı ardı ardına yakıp
Adımı haykımazdın yüksek dağlara çıkıp
*** Gökte uçan kuşlarla her gün haber salmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Dizinde otururken ela bakıșlı kızın
Ahsaptan evimizde bana geçerdi nazın
Ah ettikçe artmazdı, şimdi yürekte sızın
*** Kapanmayan yarana türlü merhem almazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Gökte Allah yerde sen öyle sevmiştim seni
Sözüm geçmedi sana anlayamadın beni
Davam ekmek davası neyleyeyim ben ünü
*** Bunu biraz düşünsen kin nefretle dolmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Sözün vardı, bahtıma bir güneş doğacaktı
Saçlarımın üstüne yıldızlar sağacaktı
Yaşattığın her güne bir ömür sığacaktı
*** Sözünün eri olsan zoru görüp yılmazdın
*** Böyle mahsun perişan böyle mahsun kalmazdın
"Peyniri deri saklar kadını ise yeri"
Kadın demek namustur kim demiş ki el kiri
Git yolun açık olsun dönme artık sen geri
*** Gidebilmiş olsaydın her geçen gün solmazdın
*** Böyle mahsun perişan böyle mahsun kalmazdın
Yar demişim ben sana yarama merhem sandım
Eski adamdır dedim koşulsuzca inandım
Yazık ki aldanmışım yıllarca boşa yandım
*** Vicdan olsa gönlüme bu karayı çalmazdın
*** Böyle mahsun perişan böyle mahsun kalmazdın
Seni sensizde sevdim sensiz hayal kurmadım
Ihanet hançerini yüreğine vurmadım
Çekip gittin ansızın sebebini sormadım
*** Yürekte yerim olsa canı tenden yolmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle mahsun kalmazdın
Mutluydun harebende ocağa gerek yoktu
Sana doğru açılan kucağa gerek yoktu
Bu sevdanın burcunda sancağa gerek yoktu
*** Gerek olsa başka bir kalbe secde kılmazdın
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
Ucu kör bıçaklarla yüzselerde derimi
Onuruma dokunur iki etmem birimi
Ölürümde paylaşmam ben sevdiğim erimi
*** Samyeli'ne eş olsan onu düşman bilmezdin
*** Böyle mahzun perişan böyle yalnız kalmazdın
S.SAMYELİ
*** AĞLASIN***
Yürek yangın yeri gözlerde hare
Kapanmaz yarama bulunmaz çare
Ulaşsın mektubum vefasız yare
***İster her satırı koksun ağlasın
*** İsterse koynuna soksun ağlasın
Hatrına getirsin solan yüzümü
Uğrunda yaş döken kara gözümü
Tükendi takatim bulsun çözümü
*** İsterse sokağa çıksın ağlasın
*** İster yumruğunu sıksın ağlasın
Zemheri ayında yağan kardayım
Elim kolum bağlı hayli zordayım
Demesin sabreyle güze ordayım
*** İsterse boynunu büksün ağlasın
*** İster yüreğini söksün ağlasın
Gözlerim yollarda dilde eyvahım
Gezen cansız neden öldü ervahım
Mahşer günü onu tutmaz mı ahım?
*** İster umudumu yıksın ağlasın
*** İsterse canından bıksın ağlasın
Ne gücüm var artık nede takadım
Ne huzurum kaldı ne ağız tadım
Bir mermer üstüne düşünce adım
*** İsterse resmime baksın ağlasın
*** İster acı tütün yaksın ağlasın
Samyeliyim gönlüm yücedir benim
Gündüzlerim bile gecedir benim
Sormaz ki hallerin nicedir benim
*** İster mezarıma çöksün ağlasın
*** İsterse gözyaşı döksün ağlasın
S. SAMYELİ
*** FERYAT ***
Duyun diyorum beni duyun ağalar beyler
Duygular bentten taştı Fırat gibi çağlıyor
Neden küçük gelinle dolu şehirler köyler
Kabul tutmayan yaram yüreğimi dağlıyor
Henüz gonca gül iken derilmesin başaklar
Ince narin bellere bağlanmasın kuşaklar
Anası ile birlik büyümesin uşaklar
Nice Ayşe Fatmalar her gün kara bağlıyor
Aile birliğinde ilk öğretmen anadır
Ne kadar çile varsa en ağırı onadır
Kadın cahil kalıyor her isyanım bunadır
Bunda kasıt var mıdır kim ne çıkar sağlıyor
Erkek kadın her kulun eli kalem tutmalı
Bilgi dağarcığına sonsuz değer katmalı
Cinsiyet ayrımını söküp kalpten atmalı
Hoşgörü ırmağında bitmez sevgi çağlıyor
Doğmadı şu bahtıma eğitimin güneşi
Yarım asırdır sönmez yüreğimin ateşi
Kadere boyun büktüm buda onun bir işi
Samyeli'nin içinde küçük bir kız ağlıyor
S.SAMYELİ
ȘARABİ AKŞAMLARDA SEVDİM SENİ
Sevmenin yeri,yaşı ve zamanı yoktur,
Yer mekan gözetmez,
Pusuya yatmış bir militan gibi,
Yüreğinden ansızın vurur geçer.
Söyle sen hangi pusudan hedef aldın yüreğimi?
Bak duygularım hala sıcak hala deli,
Oluk oluk tekmil akışlarım sen den yana.
Seni yaşıyorum doyasıya,
Sabahın sert esen rüzğarlarına,
Denizden kopan hırçın dalğalara inat.
Tebesümlerinin sıcaklığı esti hücrelerime,
Şebnemlerin serinliğinde.
Gergef gergef işlemişim adını sol yanıma.
Ne boran ne kar ne de fırtına,
Söküp atamaz
Sur üflenip,Yer ile gök vuslata ermedikten sonra.
Çakır hayallerimin mehtap yolculuğu var bu gece.
Kaybetmedim daha ben mavilerimi,
Masum bir bulutun gölgesi altına gizlemiştim sevişmelerimi.
İyi ki değdi kirpiklerim o gamzeli gülüşüne,
Sakın uyandırma çakır keyif kalayım,
Bundan böyle kollarında her gece.
Saçlarımda söksün artık şafaklar.
Yıldızlar bile bir başka ahenkle raks etsin semada
Su birikintilerinde dinlemek istemiyorum yağmurun sesini.
Dehlizler eskisi kadar korkutmuyor gözümü,
Hüzzam makamlarımın yerini aşk nağmelerin kaplasın.
Gökteki kırlangıçlar şahitlik ediyor mavi umutlarıma.
Narin bir kelebeğin kanadındaki renklerden,
süzülen ışıktan daha durudur sana olan sevdam.
Yetmiyor nefesim seni hücrelerime hapsetmeye.
Şarabî akşamlarda sevdim seni,
Hangi siperden hedef aldın yüreğimi şaşıyorum,
Kırdın kırk kilitli gönlümün zincirini,
Abı hayatla doldurdun aşk peymanelerimi
Gıdım gıdım sevdanı içiyorum.
Bırak,bırak da kollarında çakır keyif,
Sonsuz uykulara dalayım.
Safiye Samyeli
***RABBİM DİL VERSİN ONA ***
Șahit yazdırdım onu dün gece meleklere
Sanma mahşer günün de sanık gece lambası
Senin için ettiğim duaya dileklere
Döktüğüm gözyaşına tanık gece lambası
Yâr hayalin girince uyku ile arama
Bir sızı saplanıyor aha tamda şurama
Sanki kezzap dökülür açtığın bu yarama
Sensiz boş odalara konuk gece lambası
Dilde zikir olmuşken dört hecelik o ismin
Hayal oldu düş oldu kayboldu gitti cismin
Senden bana hatıra elde kalan bu resmin
Mutluluğun üstüne dönük gece lambası
Hiç bıkmadan her gece baş uçumda duruyor
Loş ışığı saçımın aklarına vuruyor
Ne canımı sıkıyor nede soru soruyor
Arada göz kırpıyor yanık gece lambası
Baş yastığa düşünce cevapsız soru ürer
Mantığım duygulara kızıp söz edip yerer
Bilmem ki bu ızdırap daha kaç gece sürer
Matemime yoldaştır donuk gece lambası
O yalnız gece yanar ben ise her nefeste
Can kuşum çırpınıyor kapattığın kafeste
Tükendi umutlarım kalmadı bir heveste
Şafak sökene kadar yanık gece lambası
Çektiğim ızdıraba tanık gece lambası
Safiye Samyeli
*** NEREDEYSEN ÇIKTA GEL ***
Hüznümün kıymetlisi sol yanımın sızısı
Yerini elem aldı neredeysen çık da gel
Şu çileli ömrümün en mukaddes yazısı
Gözüm yollara daldı neredeysen çık da gel
Gittiğin günden beri yıkılıyor dağlarım
Hasret yüklü gecede çocuk gibi ağlarım
Hazana döndü inan geçti gençlik çağlarım
Elim koynumda kaldı neredeysen çık da gel
Sevda denen gergefin nakışında adın var
İki sözün birinde bıraktığın yâdın var
Veda busenin hala dudağımda tadı var
Teni ateşe saldı neredeysen çık da gel
Hala ilk gün ki gibi yansa bile közlerim
Beklemekten yoruldu tutmuyor bak dizlerim
Yaş dökmekten kurudu görmüyorlar gözlerim
Kapımı kader çaldı nerdeysen çık da gel
Çevir sıladan yana essin artık yellerin
Son nefeste şefkatle tutsun nazlı ellerin
Adını sayıklarken eşlik etsin dillerin
Azrail haber saldı neredeysen çık da gel
Safiye Samyeli
*** GÖNLÜMDEN UĞURLADIM ***
Misafir gibi gelme ebediyyen kal dedim
Gönül köşkünde seni hakkınca ağırladım
Sevda sazim senindir ölenedek çal dedim
Hak etmedin sevgimi kalbimden uğrulmadim
Ne geceme ay oldun nede bahtima güneş
Ne arkadaşım oldun nede gönlüme güneş
Gelme artık istemem söndü içimde ateş
Hak etmedin sevgimi gönlümden uğurladım
Sevdama boyun egdim aşka aşık kul oldum
Yandım aşkın odunda öbek öbek kül oldum
Üzerine basılan kırk yamalı çul oldum
Hak etmedin sevgimi gönlümden uğurladım.
Sanki sen mihrabımdın ben önünde diz çöktüm
Çerçevesiz resmine saatlerce dil döktüm
Ses vermedin çağrıma mahsun boynumu büktüm
Hak etmedin sevgimi gönlümden uğurladım
Samyeliyim sonunda iki yoldan bir seçtim
Anladım vuslat haram artık senden vaz geçtim
Elim ile aşkıma bembeyaz kefen biçtim
Hak etmedin sevgimi gönlümden uğurladım
S. SAMYELİ
*** GÜZ GÜNEŞİM ***
Hangi lisan anlatır, bilmem ki beni sana.
Kifayetsiz kalıyor, cümleler inan buna.
Allah'ın lütfu musun bilmem ki canım bana.
*** Şerlerden uzak olsun, hayıra ersin düşüm.
*** Hoş geldin yüreğime, ey benim gönül eşim.
Gönlüm benziyor derken, yolcusuz garip han'a.
Gözlerinden şarabı, içirdin kana kana.
Afyon sütü gibisin, karıştın gittin kana.
*** Sanki yarıya indi, kütükte yazan yaşım.
*** Hoş geldin yüreğime, ey benim gönül eşim.
Ruhumda senelerdir, kalıp kalıp buz vardı.
Kipriğimin ucunda, gece gündüz tuz vardı.
Dört mevsimin zemheri, zannetme ki yaz vardı.
*** Kanat çırptı sayende, sinemde sevda kuşum.
*** Hoş geldin yüreğime, ey benim gönül eşim.
Özüm çürüdü gitti sinemde ki yaradan
Dua ettim her gece,sanma öyle sıradan
Derdime derman diye seni verdi Yaradan
*** Cemre düştü gönlüme, bahara erdi kışım.
*** Hoş geldin yüreğime, ey benim gönül eşim.
Hasret yüklü bulutlar, dolaşsa da başım da.
Sitem değil, şükür var döktüğüm her yaşım da.
Yazımda sensin benim, defnettiğim kışım da.
*** Yıllardır neredeydin, ah benim güz güneşim.
*** Hoş geldin yüreğime, ey benim gönül eşim.
Safiye SAMYELİ.
*** KURBAN OLURUM ***
Arasın diyar diyar bulsun beni diyerek
Dert denilen dergahtan alsın beni diyerek
Gönlünün gönül eşi bilsin beni diyerek
***Avuç açtım semaya ağladım kana kana
*** Çok şükür Yaradan'ım seni bahșetti bana
Çektiğim çilelere mükafat olsun diye
Güz yorğunu yüreğim huzuru bulsun diye
Bir gün, bir gece değil bir ömür kalsın diye
*** Avuç açtım semaya ağladım kana kana
*** Çok şükür Yaradan'ım seni bahșetti bana
Gözlerin gözlerime değdiği andan beri
Düşüncelere boğdum omuz üstünde seri
Kurusun artık dedim sırtımın tuzlu teri
*** Avuç açtım semaya ağladım kana kana
***Çok şükür Yaradan'ım seni bahșetti bana
Gönlün bağlı değilse Ayşe, Fatma, Suzan'a
Kurban olurum seni kaderime yazana
Tut elimden gidelim istersen ta Fizan'a
*** Avuç açtım semaya ağladım kana kana
*** Çok şükür Yaradan'ım seni bahșetti bana
Samyeli'nin duası arșa ulaşmış demek
Kabul oldu nihayet tuttuğum en son dilek
Merhamete geldi bak sonunda zalım felek
***Avuç açtım semaya ağladım kana kana
*** Çok şükür Yaradan'ım seni bahșetti bana
Safiye SAMYELİ
VAZ GEÇTİM
Sanma yâdıma düşüp aklıma geleceksin
Sanma rüyama girip uykumu böleceksin
Sanma mahşere kadar helalim olacaksın
Kayıtlara geçmeyen sözümüzden vaz geçtim
Hicran cehenneminde yanan şu özlerime
Beklediğim perdeyi hak açtı gözlerime
Gelme artık istemem çığ düştü közlerime
İkinci bahar denen güzümüzden vaz geçtim
Sevenler ordusundan kalksa sevda treni
Uğramaz artık bana çoktan çektim freni
Yüreğinde dem vursun pişmanlığın sireni
Sarı saç mavi gözlü kızımızdan vaz geçtim
Sevildiğini gördün unutulmayı seyret
Deme ki nasıl olur inanmam buna hayret
Ben ispata hazırım bekle sen hele sabret
Vuslata gün biçmeyen yazımızdan vaz geçtim
Safiye Samyeli
DENİZ GÖZLÜ YÂR
Ey deniz gözlerine ömrümü adadığım Yâr.
Hangi günahın bedeliydin ki
Seni benden aldı
Bir daha geriye vermedi bu zalim yıllar.
Oysa ben güneşin doğuşunu
Kehribar sarı saçlarında izleyecek
Batıșında yakomazların gölgesinde senin ile yürüyecek
Yıldızlardan taç yapacaktım saçlarına
Buhurdanlar misali taştıkça ruhum
Raksa duracaktı sen diye haykıran beş duyum.
Ellerin ellerimde kenetlenecek
Kulaklarım aşk Nağmeleri ile dolacak
Gözlerim gözlerinden yüreğine köprü kuracaktı.
Oysa sen beş satırlık bir mektuba sığdırmıștın sevdamızı.
Üstelik ne pulu, nede mührü vardı.
Unuttun mu can
Kör kandilin ışığında mektup yazmak,
Bir kibrit kutusunun içine
Zor zahmet sıkıştırarak
Evinizin balkonuna atmak benim işimdi.
Unuttun mu kimseler görmesin diyerek şafaklarda kalkıșını
Unuttun mu utangaç tavırlar ile kibrit kutusunu kapıp
Koynuna sokușunu.
Unutamazsın can unutamazsın.
Sen unuttum desen bile
Yalan
Vallahi billahi külliyen yalan!
Gönlüm sevdana tükenmez bir sebil
Ömrüm ömrüne asıl bir köle iken
Ansızın çekip gitti ya.
Beş satırlık bir mektup ile
Beni küf kokulu mahsenlere ittin ya
İşte o gün ben bittim de
Bir sen bitmedin yıllardır benim içimde.
Ey deniz gözlerine ömrümü adadığım,
Kehribar sarısı saçlı Yâr.
Razıyım
Beş satırlık olsa da ya bir mektup,
Yada bir haber gönder.
Unutma ki
gittiğin o günden beri ellerimin ellerinde alacağı var.
Safiye SAMYELİ
*** AH NADİDE 2 ***
Saçın başın dağılmış lakin endam yerinde
Düşen percemlerini kaldırdın mı Nadide
Gözlerin bir nazarlık saklamıyor kirinde
Kaşların hilal gibi aldırdın mı Nadide
Yaşın otuzu geçti bana sorsan sabisin
Yüreğin cinsi yoktur sen adamın dibisin
Sanki savastan çıkmış asenalar gibisin
Yoksa her gördüğüne saldırdın mı Nadide
Bir kaç dakika için kadın olmaktan cayıp
Duyan gören olursa demeden günah ayıp
Ağız dolusu küfrü ardı ardına sayıp
Kem göz ile bakanı yıldırdın mı Nadide
Oysa entarin ipek ayakkabılar nubuk
Ellerin pamuk gibi parmaklarınsa çubuk
Şavkın yüzüme vurdu çek gözlerini çabuk
Hani tek taşın nerde çaldırdın mı Nadide
Azcık öte yana git yakınıma yanaşma
Minicik ellerinle çenem ile oynașma
Uslu dur kızım biraz kıpır kıpır gıynaşma
İnceden inceye sen çıldırdın mı Nadide
Samyeli bir görürse vallahi defe koyar
Bırak anan babanı sağır sultanlar duyar
Zebani abin gelir bilki derimi soyar
Yoksa sen namazımı kıldırdın mı Nadide
S. SAMYELİ
*** ARAMAM SORMAM BİR DAHA ***
Beni bana bırak git dönüp ardına bakma
Sorma sakin sevgili sorma artık demişsin
Unut gitsin maziyi boş ver kafana takma
Yorma beni sevgili yorma artık demişsin
Haklısın çok yoruldun sevdanın yollarında
Güç takat kalmamıştır dizinde kollarında
Dökülmüş yaprakların kurumuş dallarında
Kırma beni sevgili kırma artık demişsin
Gününü aklarmıșsın gecelerin olmasa
Derdini saklarmıșsın betin benzin solmasa
Ruhunu paklarmıșsın vakit dara kalmasa
Vurma beni sevgili vurma artık demişsin
Boynunda köz pranga vadi boyu yürürüm
Koynumda köz ateşin cansız beden sürürüm
Aşktan senden kıymetli benim için gururum
Germe beni sevgili germe artık demişsin
Dolunaya baktıkça seni seyran eylerim
Zühre ile görüşür derdi ona söylerim
Düşünme artık boşa yıl olmuyor aylarım
Görme beni sevgili görme artık demişsin
Bülbül konsun bağında aşk kokan güllerine
Eller dokunsun senin günahkar ellerine
Mecnun’a mekan olan sevdanın çöllerine
Sürme beni sevgili sürme artık demişsin
Kal șuramda diyordun için için ağlarken
Can vermiştin urumda duyguların çağlarken
Șimdi nasılsın gülersin ben karalar bağlarken
Sarma beni sevgili arma artık demişsin
Samyeli’yim ellerim günahkar olsa bile
Düğünüm bayramıdır senden gelen her çile
Aramam sormam artık fikrini bile bile
Derme beni sevgili derme artık demişsin
Safiye SAMYELİ
*** GEL DE BANA SOR ***
Görenler çok mesut sanıyor beni
Coșuyorum amma gel de bana sor
Dertlerim kırk yıllık değil ki yeni
Koşuyorum amma gel de bana sor
Anlatsam derdimi gelse de dile
Düșmana haz verir dostuma çile
Bu topal ayakla illerden ile
Așıyorum amma gel de bana sor
Düșündüm de şöyle geçen dünümü
Bulamadım mutlu bir tek günümü
Kaderim mi sağır açmaz önümü
Şaşıyorum amma gel de bana sor
Feleğe öderken ömür daramı
Huzur ile açtı her gün aramı
Kuru resme bakıp sevda yaramı
Kașıyorum amma gel de bana sor
Neydi suçum bilmem neydi nedeni
Unutmuyor gönlüm çekip gideni
Ervahı ölmüş bu ağır bedeni
Tașıyorum amma gel de bana sor
Samyeliyim özde yaram var benim
Ödenmez diyetim daram var benim
Azrail elinden sıram var benim
Yaşıyorum amma gel de bana sor
S. samyeli
*** SUÇ SENİN DEĞİL ***
Resmime bakıp da dert etme sakın
Gözlerim dalmışsa suç senin değil
Kipriğim de varsa hayasız akın
İzlerin kalmışsa suç senin değil
Kör şeytan her gece gelip çatmıșsa
Gözlerim buğulu șafak atmıșsa
Gamzemin çukuru yaşa batmışsa
Uykuyu çalmışsa suç senin değil
Çile derğahına aba sermișsem
Gül diyerek her gün diken dermișsem
Suçlu aramışım canı yermișsem
Gül benzim solmușsa suç senin değil
Sevda denizinde kulaç atmıșsam
Aşkı bilmeyen bir kula çatmıșsam
Çırpındıkça her gün dibe batmışsam
Olanlar olmușsa suç senin değil
Düşünmüş söylemiş alimler pirler
Tarih tekerrürden ibaret derler
Demeki giz değil kaçtığım yerler
Kaderim bulmuşsa suç senin değil
Ne küfür nede bir , isyan edenim
Küsmüșsem kadere vardır nedenim
Dişimden tırnağa bütün bedenim
Dert ile dolmușsa suç senin değil
Samyeli geçmişte yalan ilinde
Gençliği tüketti zalim elinde
Üç goncaya şükür varken dilinde
Saçını yolmuşsa suç senin değil
Safiye SAMYELI
YAKTIN GARDAŞIM
Yedi gardaş idik Kerkük ilinde
Her biri gurbete çıktı gardaşım
Hoyratları deste deste dilinde
Eş, dost feryadımdan bıktı gardaşım.
Hasretin ateşi özü yakınca
Gözlerim dolardı yola bakınca
Kavuşuruz sandım, şu kış çıkınca
Felek canımızı sıktı gardaşım.
Gardaş adın düşmez iken dilinden
Kara haber geldi gevur ilinden
Tutamadım varıp Edip elinden
Dünyayı başıma yıktı gardaşım.
Sararmış elinin yüzünün rengi
Kalmamış ruhunda eski ahengi
Son bulmuş diyorlar kaderle cengi
Ruhum bedenimi sıktı gardaşım.
Dar geldi yüreğe gögüs kafesim
Zor geldi ciğere her bir nefesim
Kalmadı dünyada sensiz hevesim
Sanki can boğazdan çıktı gardaşım.
Kalp krizi dendi ölüm nedenin
Gurbet elde galdı cansız bedenin.
Acısı büyükmüş göçüp gidenin
Acın yürekleri yaktı gardaşım.
Alıp öz yurduma götüremedim
Kabrine elimle yatıramadım
Acımı ben dile getiremedim.
Samyeli dizeye döktü gardaşım.
Safiye SAMYELİ
YALAKALAR ORDUSU
Dünya değişti diyen külliyen yalan söyler
Değişen dünya değil insanoğlunun geni
Alınmayın sözüme hanımlar ile beyler
Yaran yoksa gocunma bilenler bilir seni
Kemik bulmuş it gibi yalakalık yaparsan
Asalak kene gibi hep ensende gezerler
El pençe divan durur haşa birde taparsan
Çıkarları bitince pire gibi ezerler
Cüssen dev gibi ama yürekte cesaret yok
Yalakalar ordusu hacı hoca bacıdır
Çok gördüm sen gibi dost riyakâra gönlüm tok
Gerçek dostun sözleri zehirden de acıdır
Er dediğin adamın sözü senet olmalı
Ebem kirmanı gibi dönmekle erlik olmaz
Ok yaydan fırlamışsa hedefini bulmalı
Elin dilin titrerse birlikte dirlik kalmaz
Özün sözün bir ise yüreklerde gezersin
Riyanın fırtınası saç teline değemez
KOCATEPE sırtına soylu tarih yazarsın
Yağsa da üstüne kar yaprağını eğemez
SAMYELİ,yim eserim hak adalet bağında
Yalaklar ordusu önüme set kuramaz
Kartallar yüksek uçar edep erkân dağında
Kula kulluk edenler saflarımda duramaz
S.SAMYELİ
*** BİR YOL GÖSTER ***
Biçare kaldım yine gecelerin koynunda
Çıkar yol göster bana aklıma hükmedenim
Bu sevdanın vebali şöyle kimin boynunda
Başka kul göster bana aklıma hükmedenim
Sevdanın esiriyim desem aklamaz beni
Cehennemin narından Aşkın saklamaz beni
Sevdan bir çıra isi, ırmak paklamaz beni
Derin göl göster bana aklıma hükmedenim
Mucrim gibi titrerim çarmıhında hasretin
Ömrümde ömür çalar senin bitmez gafletin
Neydi suçum günahım neydi bana nefretin
Başka hal göster bana aklıma hükmedenim
Leylasiz Mecnun gibi gezdim sensiz diyordun
Göğsündeki nefesten bezdim sensiz diyordun
Çıkmayan bu canıma kızdım sensiz diyordun
Başka çöl göster bana aklıma hükmedenim
Söyledigin her söze koşulsuz kanıyorum
Pervaneler misali hep sana dönüyorum
Samyelleri estikçe kavrulup yanıyorum
Serin yel göster bana aklıma aklıma hükmedenim
S. SAMYELİ
*** GEL DE BANA SOR ***
Görenler çok mesut sanıyor beni
Coșuyorum amma gel de bana sor
Dertlerim kırk yıllık değil ki yeni
Koşuyorum amma gel de bana sor
Anlatsam derdimi gelse de dile
Düșmana haz verir dostuma çile
Bu topal ayakla illerden ile
Așıyorum amma gel de bana sor
Düșündüm de şöyle geçen dünümü
Bulamadım mutlu bir tek günümü
Kaderim mi sağır açmaz önümü
Şaşıyorum amma gel de bana sor
Feleğe öderken ömür daramı
Huzur ile açtı her gün aramı
Kuru resme bakıp sevda yaramı
Kașıyorum amma gel de bana sor
Neydi suçum bilmem neydi nedeni
Unutmuyor gönlüm çekip gideni
Ervahı ölmüş bu ağır bedeni
Tașıyorum amma gel de bana sor
Samyeliyim özde yaram var benim
Ödenmez diyetim daram var benim
Azrail elinden sıram var benim
Yaşıyorum amma gel de bana sor
S. samyeli