Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
Be Adam
Beni unutmaya ömrün yeter mi
Uğrunda destanlar yazdığım adam
Söyle senin halin benden beter mi
Uğrunda destanlar yazdığım adam
Seni yazar seni çizer kalemim
Mısralarda gizli yürek elemim
Ulaşmaz mı söyle sana kelamım
Uğrunda destanlar yazdığım adam
Ufkuma çektin de bir kara perde
Düşürdün başımı dertlerden derde
Ben burdayım da sen nerdesin nerde
Uğrunda destanlar yazdığım adam
Kaç bahar eskittik aşkın yolunda
Bir gün gezemedim girip kolunda
Yerim mi yok söyle senin solunda
Uğrunda destanlar yazdığım adam.
Kirpiklerim gözüm ile dalaşır
Uykum firar etmiş odam dolaşır
Feryatlarım bile arş'a ulaşır
Uğrunda destanlar yazdığım adam
Döktüğüm yaşlar hesap sormaz mı
Çektiğim elemler seni yormaz mı
Adam olan adam sözde durmaz mı
Uğruna destanlar yazdığım adam
Bu aşkta vuslatlar ırak mı söyle
Yüreğim sevdana çırak mı söyle
SAMYELİ'nin sonu firak mı söyle
Uğruna destanlar yazdığım adam
S.SAMYELİ
Aşkin Sen Hali
Yanma diyemem sana bilirim o ateşi
Kızgın bir çöle benzer yari uzaktan sevmek
Kanma diyemem sana yoktur onun bir eşi
Dalda bir güle benzer yari uzaktan sevmek
Kopartsan dalından bilirsin ki solacak
Avucunda kurumuş gazel olup kalacak
Zannetme mutluluğun hep okyanus olacak
Durgun bir göle benzer yari uzaktan sevmek
Gözünden yaş düşmez de her gün kan ağlar özün
Çekilir kan damardan solgundur pembe yüzün
Yakar kavurur teni koynunda saklı közün
Korlu bir küle benzer yari uzaktan sevmek
Söndü dediğin közler alevlenir harlanır
Can kafese dar gelir nefes bile zorlanır
Soğuk karidorlar da bilmem kaç kez turlanır
Taşlı bir yola benzer yari uzaktan sevmek
Gönüldeki yaraya yamalar dikiş tutmaz
Yetim sevda artığı gönlüne huzur katmaz
Yaksan da denizleri bil ki gemiler batmaz
Kırık bir sala benzer yari uzaktan sevmek
SAMYELİ der ses vermez resimde duran suret
Müebbet yemiş gönül bitmez sende esaret
Bir ömür yanacaksın dolmaz aşkta kefaret
Araf'ta kula benzer yari uzaktan sevmek
S.SAMYELİ
Uyan Gönül
Girdin bağrım kuytusuna
Uyan gönül ömür bitti
Yattın ölüm uykusuna
Uyan gönül ömür bitti
Eller gülüp eğlenirken
Dedin bize sıra erken
Ha bu gün ha yarın derken
Uyan gönül ömür bitti
Bir gün derdimi sormadan
Bize bir yuva kurmadan
Uyuyorsun sen durmadan
Uyan gönül ömür bitti
Gençliğimin son deminde
Gezdirme taşlı zeminde
Yer yok mu sevda geminde
Uyan gönül ömür bitti
Gözlerinde kara perde
SAMYELİ'ni saldın derde
Gençlik uçtu hani nerde
Uyan gönül ömür bitti
Safiye Samyeli
Sevdama İyi Bak
Gün gelirde sana veda edersem
Sevdama iyi bak hor'lanmasın yar
Bir şafak vaktinde çeker gidersem
Sevdama iyi bak kor'lamasın yar
Dokun yüreğine çocuk yanınla
Günde kırk kez konuş sende onunla
O günlünü eyler bil ki bununla
Sevdama iyi bak dar'lanmasın yar
Nakış nakış işlemişken adını
Alamadım senden aşkın tadını
Unutsan da sen bu zalim kadını
Sevdama iyi bak har'lanmasın yar
Gidişim ağırdır dokunur ona
Elbet senin gibi alışır buna
Yolculuk nereye sorma sen bana
Sevdama iyi bak sır'lanmasın yar
Sakla mahreminde görmesin eller
Kem gözle bakmasın vefasız kullar
Uzanmasın ona günahkar diller
Sevdama iyi bak kir'lenmesin yar
Samyeli'nin aşkı gelmişken göze
Yürekte ateşi dönmüşken köze
Gerek var mı söyle başka bir söze
Sevdama iyi bak zor'lanmasın yar
Sevdama iyi bak kir'lenmesin yar
Safiye Samyeli
Hırsız İstanbul
Tahtını yapsamda bahtı yok onun
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Dinmedi göz yaşım sonu yok bunun
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Ağzı süt kokuyor ufacık daha
Versen sarayları biçemez paha
Hasretim agıyor bak yine şaha
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Gül kokusu saklı çıkmazken tenden
Görkeminle onu kopardın benden
Davacıyım bilki mahşerde senden
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Deme ki sen bana inandın kandın
Boyuna bakıp da adam mı sandın
Kıyarsan yavruma yandın ha yandın
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Eladır gözleri gürce sakallı
Kulağında gümüş küpe takılı
Sana deli olsa bana akıllı
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Kuzusunda ayrı düşşerse koyun
Melemez mi söyle bükmez mi boyun
Son bulsun artık bu oynan oyun
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
SAMYELİ'nin onsuz boştur eşiği
Kurulmaz sofrası dönmez kaşığı
Yalvarırım sana gönder uşağı
Kuzumu geri ver hırsız İstanbul
Safiye Samyeli
Doktor
Çok uzak diyarlardan geldim senin kapına
Can huzurdan kaçar mı söylesene be doktor
Bu ara pek muhtacım merhemine hapına
Böyle ömür geçer mi söylesene be doktor
Şafak ile çıktım ben düştüm geldim yollara
Anlatamam derdimi dost görünen kullara
Tükendi umutlarım döndüm sönmüş küllere
Böyle ömür geçer mi söylesene be doktor
Düşündükçe maziyi bazen gözlerim dalar
Görenler zanneder ki dudakları bal yalar
Oysa bitmez kederler beni eleme salar
Böyle ömür geçer mi söylesene be doktor
Yastık başa batıyor uykular kırka bölük
Beynimde ki ur değil sanki koca bir sülük
Nabız desen tavanda betim benzim hep soluk
Böyle ömür geçer mi söylesen be doktor
İster yatır masana neşter ile yar beni
İster kurtar istersen ak kefene sar beni
Bıkmışım zaten candan öldürecek ar beni
Böyle ömür geçer mi söylesene be doktor
SAMYELİ'yim dünyada her gün daralır yerim
Düşün düşün sonu yok çatlayacak bu serim
Tevekkül etmişim ben gerisi Allah kerim
Böyle ömür geçer mi söylesene be doktor
S.SAMYELİ
Garip
Arama hiç boşuna buralarda sen onu
Terki diyar eyledi sıladan kaçtı garip
Ayrılamam diyordu unutamam ben onu
Kırık kanatlarıyla yuvadan uçtu garip
Dayanamazdın görsen o mahsun hallerini
Anlatmadı derdini çözüp de dillerini
Açmadı kapıları söktürdü zillerini
Arından utancından ellerden kaçtı garip
Gecelerin koynunda senin için yaş döktü
Gözlerinin altına kara halkalar çöktü
Başak gibi sarardı kadere boyun büktü
Her sabah seherlerde Rabbe el açtı garip
Senden gelen her aldı bağrına bastı
Yürekte sevdasını darağacına astı
Dilinde ki nağmeler türkü değildi yastı
İnim inim inlerken kendinden geçti garip
Nefesleri zor aldı öksürdü acı acı
Yardımına koştular dostlar akraba bacı
Kâr etmedi merhemler dinmedi onda sancı
Yarasının üstüne her gün tuz saçtı garip
Küstü hayata garip derdine sebep oldun
Allah da biliyor ya çok büyük vebal aldın
Helallik dilemeye geldin ise geç kaldın
Eliyle kendisine ak kefen biçti garip
Yalancı baharlarda üç olsun güldürdün
Riyakâr sözlerinle umudunu soldurdun
Eserin ile övün SAMYELİ'ni öldürdün
Seni ele vermeden ahrete göçtü garip
S.SAMYELİ
Bilmiyor
Kırık saz güftesisin bir vefasız elinde
Mızrabı tele vurup çalmasını bilmiyor
Her zaman elem dokur yüreğin de dilinde
Kırıyor da gönlünü almasını bilmiyor
Alı verse gönlünü ne gam kalır ne keder
Gülüşü ile bile geceyi gündür eder
Gözünün yaşı diner dersin ki güldü kader
Gözlerinden gönlüne dolmasını bilmiyor
Doluverse gönlüne koklasan buram buram
Sarıverse sineye sönmeden sevda çıran
Kanar mıydı hiç böyle kapanmaz sevda yaran
Yaralarına merhem olmasını bilmiyor
Olsaydı ki derdinin derman bulan hekimi
Kaldırsaydı aradan eksi olan çekimi
Bir kere sarmak için bekler miydin ekimi
Vuslata giden yolu bulmasını bilmiyor
Bulsaydı eğer yolu yüreğin inler miydi
Beş vakit ezan gibi sesini dinler miydi
SAMYELİ'nin kulağı her gece çınlar mıydı
Varlığın ile mutlu olmasını bilmiyor
Safiye Samyeli
Gitme Ağam Gitme
Verdiğin haberle yüreğim yaktın
Bacının gözünden yaş oldun aktın
Gelmesin ne olur ayrıklık vaktin
Gitme ağam sakın bizi bırakma
Söyle meleklere sakın gelmesin
Yalvarırım seni bizden almasın
Yüreğime senin derdin salmasın
Gitme ağam sakın bizi bırakma
Deki meleklere ; yetimdir bacım
Dayanmaz yüreği öldürür acım
Sen gidersen dinmez yürekte sancım
Gitme ağam gitme bizi bırakma
Sen gidersen beni elem sarmaz mı
Yokluğun acısı derde garmaz mı
Benim yollarımda sona varma mı
Gitme ağam gitme bizi bırakma
Dayı diyor sana üç yetim guzum
Kirpimde donar yaş ile tuzum
Kara kışa döner baharla yazım
Gitme ağam gitme Bizi bırakma
Allahım bahşetti ağamı bana
Dokunma Azrail dokuma ona
Getirme ne olur yolunu sona
Gitme ağam gitme bizi bırakma
Giresun nedir ki çıkar gelirim
Kapı kapı arar seni bulurum
Evin boş görürsem bil ki ölürüm
Gitme ağam gitme bırakma bizi
SAMYELİ'nin bağrı zaten yanıktır
Yüreği müebbet özü sanıktır
Nasıl sevdiğine Allah tanıktır
Gitme ağam gitme bizi bırakma.
S.SAMYELİ
Elveda
Gökte Allah yerde sen böyle severken seni
Son bir kere görmeden gidiyorum elveda
Anladım ki ben kadar sevemedin sen beni
Daha fazla yormadan gidiyorum elveda
Sevda diye sunduğun zehirli bir okumuş
Yüreğin hasret değil her gün elem dokumuş
Anladım ki gözünde bir değerim yokumuş
Daha fazla durmadan gidiyorum elveda
Sevdanın kalburunda yüreğimi eledin
Viran ettin sevdamı balçıklara beledin
Neydi ki bilmem suçum bunu böyle diledin
Hatırını kırmadan gidiyorum elveda
Sevdan da senin olsun gönlünde ki sevin de
Resminde senin olsun duvarda ki çivin de
Baykuşlar cümbüş çalsın şimdi gönül evinde
Suçu yüze vurmadan gidiyorum elveda
Safiye Samyeli
Yaşarken Ölüyoruz
Bir gün çıkıp gelseydin şu kenar mahalleme
Bir merhaba deseydin acımadan halime
Seni görünce o an şaşırıp da kalsaydım
Siyah beyaz film gibi mazimize dalsaydım
Al hırkanı üstüne gidiyoruz deseydin
Be hırkamı alırken sen bir şeyler yeseydin
Korkarak yürüseydim bir gören olur diye
Sen farkına varsaydın ,sorsaydın bu hal niye
Ben duymazdan gelseydim söylediğin sözleri
Kaçırsaydım gözünden ay karası gözleri
Bir kır kahvesi görsek otursaydık orada
Kaçamak bakışlarla sarılsaydık arada
İki çay söyleseydin ama birisi açık
Eskileri yâd edip sohbet etseydik azcık
Çayı karıştırırken ben seni dinleseydim
Söylediğin her sözü yürekte demleseydim
Arada birde fıkra anlatsaydın Temel den
Ben kahkaha atsaydım utansaydım Emelden
Utanma canım hadi tut deseydin elimi
Bense şaşkınlığımdan ısırsaydım dilimi
Sen alnımdan öperken garson bizi görseydi
Mutluluklar dileyip birde kahve verseydi
Huzur ile içseydik şekersiz kahvemizi
Hayal etseydik bir an ahşaptan evimizi
Ayrıldılar diyene biz evlendik deseydik
Birlikte olsaydık da kuru ekmek yeseydik
Evimizin yolunda yürür iken gülseydik
Beraberce yaşlanıp beraberce ölseydik
S.SAMYELİ
Şafaksiz Geceler
Anlatamam derdimi sensiz geçen geceye
Bildiğim tüm lisanlar kifayetsiz kalıyor
Dev gibi umutlarım dönüştü bak cüceye
Muallâk da yaşamak ruha elem salıyor
İçerimde ki közler zannetme ki soğuyor
Kaburgamın altında yüreğimi boğuyor
Şebnemleri görmeden ne şafaklar doğuyor
Kirpiklerim birer ok gözlerim yaş doluyor
Müezzin her şafakta okuyorken ezanı
Yaradana el açtım versin dedim cezanı
Vuslat bildim ben artık bu sevdada Fizanı
Doğan her yeni günde umutlarım soluyor
Safiye Samyeli
Aklina Şaşiyorum
Görenler zannedecek sanki ona düşmansın
Ağzından çıkanları kulakların duymuyor
Bu kadar sevdiğine belli ki çok pişmansın
Dilin kılıçtan keskin kin nefrete doymuyor
Her gün peşinden koşup gönlünü çalmadın mı
Resimlere sarılıp uykuya dalmadın mı
Düşlerine gelince hiç mesut olmadın mı
Bir gün dedi mi sana genlerimiz uymuyor
Sevdana sahip çıkıp bağrına basmadı mı
Gurur ile mantığı duvara asmadı mı
Kes dedin eşten dosttan selamı kesmedi mi
Kim demiş ki o seni yâr yerine koymuyor
Ay ışığı altında dizinde yatmadın mı
Huzur denen duyguyu onunla tatmadın mı
Bile bile sen onu ateşe atmadın mı
Oysa senin saçının bir teline kıymıyor
Kırk yıl sonra bulmuşum derken gönül eşini
Her gün karartıyorsun gönlünün güneşini
Pişmansan eğer aşktan bırak gitsin peşini
Sen aktini bozsan da o sözünden caymıyor
Farz et ki bir SAMYELİ esmişti başınızda
Güzünüzde bahardı yazınız kışınızda
Yaradan'a ayandır içiniz dışınızda
Mevlam bile sevmeyi günahından saymıyor
S.SAMYELİ
Kim Ağlattı Çocukları
Kim saldı bunları derde
Gözlerinde kara perde
Defter kitapları nerde
Kim ağlattı çocukları
Başlarında yok taçları
Kir pas içinde saçları
Nedir bunların suçları
Kim ağlattı çocukları
Bombalanmış fırınları
Doymaz açtır karınları
Hani nerde yarınları
Kim ağlattı çocukları
Ellerinde al kınası
Yerde yatıyor anası
Kan kokuyor her anısı
Kim ağlattı çocukları
Olanlara şaşıyorlar
Korkusundan üşüyorlar
Kurşun yeyip düşüyorlar
Kim ağlattı çocukları
Samyeli geçeği söyler
Kan ağlıyor bomboş köyler
Ey ağalar büyük beyler
Kim ağlattı çocukları
S.SAMYELİ
Yoksul Gönlüm
Farz etki yaşadığın bir düşten ibaretti
O gitti gelmeyecek biçare yoksul günlüm
Deme ki heves değil bizimki ibadetti
Ne çektin bilmeyecek biçare yoksul gönlüm
Gökte nikâh olmadan yerde nikâh kıyılmaz
Cürme battım ben deme sevda günah sayılmaz
Bir ikrar verilmişse ölsen geri cayılmaz
O seni bulmayacak biçare yoksul gönlüm
Bilenler diyorlar ki; o gönlüne yâr değil
Yolcusuz yola bakmak ahir ömre kâr değil
İçinden söküp atmak hiç de öyle zor değil
Kapını çalmayacak biçare yoksul gönlüm
Senin kadar sevseydi korkakça kaçar mıydı
Sudan sebepler ile arayı açar mıydı
Gözünü nefret bürür kinini saçar mıydı
Gelse de kalmayacak biçare yoksul gönlüm
Dilinin ayarı yok kurşun gibi sözleri
Kirpikleri birer ok alev topu gözleri
Çığ düşmüş yüreğine çoktan sönmüş közleri
İçine dolmayacak biçare yoksul gönlüm
Sen hayır dilesen de bu sevdanın sonu şer
Bülbül gibi şakırken istemem ki diken der
Gel bu defa söz dinle SAMYELİ ne kulak ver
O senin olmayacak biçare yoksul gönlüm
S.SAMYELİ
Azar Azar
Kapanır mı bilmem yaram
Silinir mi sevda karam
Elbet gelir bir gün sıram
Bu canıma çok eyledin
Ekmeğim suyum havamı
Ahretlik büyük davamı
Yetim bıraktın sevdamı
Aç gönlümü tok eyledin
Sineyi yakarken harım
Erimedi yürek kar'ım
Dert oldu sevdadan kârım
Yar zulümü hak eyledin
Etmemişken sana nazar
Sevdama sen kurdun pazar
Ölüyorum azar azar
Samyelini yok eyledin.
Safiye Samyeli
İstanbul Kan Kokuyor
Yatsı ezanı ile sabah ezan arası
Soğuk bir kış gününde vakit gece yarısı
Alevlerle bölündü gecenin ay karası
Sis kaplamış semayı manzara can sıkıyor
Şerefsizler yüzünden İstanbul kan kokuyor
Beleştepe Maçka da hainler pusu kurmuş
Sarılmış bombaları köşebaşında durmuş
Yıkanmış beyinleri ihanet ile kurmuş
Kopan el ayaklardan Türk'ün kanı akıyor
Şerefsizler yüzünden İstanbul kan kokuyor
Kulakları yırtarken acı siren esleri
Arşa yükseliyordu halkın imdat sesleri
Silinir mi yürekten Şehitlerin yasları
Lanet yüklü feryatlar yürekleri yakıyor
Şerefsizler yüzünden İstanbul kan kokuyor
Kan bürümüş gözlere kara perde çektiler
Anaların bağrına kor ateşi döktüler
El kadar masumların buyunların büktüler
Yedi tepe üstünden kara duman çıkıyor
Şerefsizler yüzünden İstanbul kan kokuyor
Boş hayaller kurmayın en son biz güleceğiz
Andolsun soyunuzu Dünyadan silecegiz
Samyeli der Türk doğduk elbet Türk öleceğiz
Dünya kör sağır olmuş aval aval bakıyor
Şerefsizler yüzünden İstanbul kan kokuyor
Safiye Samyeli
GARDİYAN
Aç artık kapıları inat etme ne olur,
Vallahi ben suçsuzum inan bana gardiyan.
Öldürür bu gam beni ta can evimden vurur..
Tükenmeyen dertlere atma beni gardiyan.
Tutma beni burada salıver de gideyim.
Sevdiklerim iyi mi, gözlerimle göreyim.
Meraktadırlar şimdi bari haber vereyim.
Kurban olayım sana yakma beni gardiyan.
Şafak söktü sökecek bak hala uykusuzum
Ceplerim zaten bomboş parasızım pulsuzum.
Üstüm başım pek veran urbamda yok çulsuzum.
Koğuş ağalarına satma beni gardiyan.
Felek ağını ördü düştüm senin eline.
Kaldır artık başını mühür vurma diline.
Ne Vatana küfrettim ne Devlete ne Dine.
Ecnebiler içine katma beni gardiyan.
Anlaşılan çare yok biz burda kalacağız
Koğuşda ki dostlarla cana can olacağız.
Söylesene gardiyan ne zaman yatacağız?
Uyku yok sana deyip yorma beni gardiyan
Sen bilmezsin halimi sana arz edemem ki.
Yavrularım aç kaldı uykum mu gelir sanki?
Çok tutma ne olursun ben suçsuzum inan ki.
İnsaf eyle burada koyma beni gardiyan...
S. SAMYELİ
Felek
Derdin nedir bilmem bizle
Bitirmedin kışımızı
Küs eyledin bizi yaz'la
Kaldırtmadın başımızı
Ne Mesih'iz nede veli
Dinmiyor gözlerin seli
Sabır dedik tuttuk dili
Söktün azı dişimizi
Mutluluğu tehir ettin
Bizi viran şehir ettin
Sevdamızı zehir ettin
Yedirmedin aşımızı
Ne ettik ki bizler sana
Ağlatırsın aşktan yana
Güldürmedin kana kana
Kurutmadın yaşımızı
SAMYELİ der sinem yara
Düş yakamdan bizden ıra
Gelme artık ardım sıra
Bırak bizim peşimizi
Safiye Samyeli
Kader Utansın
Sen yanımda yok isen bir tarafım hep yarım
Çarmıha gerilirim yırtılır yürek zarım
Dönmem bil ki sözümden sonuna kadar varım
Derken bozdun aktini sözünde duramadın
Gülmeyen kaderimi alnından vuramadın
Diyardan diyarlara esen kara yel oldun
Yüreğime sığmazken gözlerimde sel oldun
Daha dün benim idin bu gün ise el oldun
Eller kadar arayıp hatrımı soramadın
Gülmeyen kaderimi alnından vuramadın
Adına destan yazdım hece hece çağırdım
Destanı türkü yaptım avaz avaz bağırdım
Deme ki şimdi bana ; duymadım ben sağırdım
Tutup elimden çekip bağrına saramadın
Gülmeyen kaderimi alnından vuramadın
Şahadetimsin dedin yüreğime kuruldun
Coşkun Fırat gibiydin Dicle gibi duruldun
Sevdanın yollarında nede çabuk yoruldun
Vuslat denen menzile koşup da varamadın
Gülmeyen kaderimi alnından vuramadın
Hani ahşaptan evde bacamız tütecekti
Hani aç susuzluğa sevgimiz yetecekti
Hani ahir ömrümüz birlikte bitecekti
Yazık ki sevdamıza bir yuva kuramadın
Gülmeyen kaderimi alnından vuramadın
Safiye Samyeli