Muhteşem Ata Tohumu Projemiz Yarın Sizlerle
Nesilden nesile ulaşacak bu çalışmamızla yine ilklere imza atıyoruz...
✅Yarın Saat 10:00’da Belediye Meydanında ÜCRETSİZ olarak 70 Bin Fide dağıtıyoruz...
✅Karacaören Domatesi
✅Meşhur SANDIKLI Biberi
✅Güre Patlıcanı
Balkonlar Bahçeler yeşillenecek…
SUS
Herkez aşktan bahsetsin
Ama sen asla.
Çünkü aşk
Yakışmıyor senin o günahkar dudaklarına.
Aşk
Benden önce sen demek
Kendinden çok onu düşünmek
Yüreğin ile yüreğe secde etmek demektir.
Aşk
Imkansızlıklar içinde bile
Sırt sırta, yurek yüreğe vererek
Zoru başarmak
Bir dilim kuru ekmeğin tadına
Mutluluğun hazzına birlikte varmak demektir.
Aşk
Yeri geldiğinde
Onurundan gururundan
Kendinden ödün vermek
Sevdiğin uğruna kendini feda etmek demektir.
Aşk
Sen ben değil
Biz diyebilmek
Bir bedende iki can olabilmektir.
Kısacası aşk
Kendini karşındaki kişiden üstün görmek değil
Karşındaki insani yermek değil
Olur olmaz sözler ile onurunu kirmak değil
Sevildiğin kadarda sevebilmek demektir.
S. Samyeli
*** VUSLATA DAVET ***
Gün kızıla boyandı,
Yine senden yoksunum.
Issız bir adanın feneri kadar yalnız,
Asi bir nehir gibi çılgınım.
Yokluğunun acısında birer birer solar,
Avuçlarımda biriktirdiğim umutlarım.
Sus pus olur sendelerim,
Sünger avcıları gibi vurgunlar yer
Zavallı yüreğim.
Geç gelen baharımda
Ihlamur kokulu sevdamı yaşamak,
Yaşadığım sevdayı yüreğime,
Yüreğimdeki sevgiliyi de
Kollarımla sarmaktır amacım.
Oysa ne ıhlamurlar çiçek açar,
Ne de sevgiliyi sarar kollarım.
Beklemeye mahkûmdur sen kokan İrem bağlarım.
Kader aşılmaz bentler gerer önüme,
Savurur sen kokan mavi düşlerimi
Kuru ardıç dallarına.
Kırlangıçlar yuva yapar sevdamın odağına.
İdamlık mahkûm gibi salınırım darağacında.
Sensiz yeşermez
Kırılır tomurcuğa yüz çeviren dallarım.
Hani diyorum,
Nisan yağmurlarına karışsan,
Yırtsan gelsen geceyi…
Denizle raksa duran yakamozlar utansa,
Gözlerinin güzelliğini
Zühre İle Şimal kıskansa,
Ay tutulsa,
Doğmasa güneş,
Gece üstümüze yorgan olsa…
Vuslat diyorum…
Beklenen vuslat cevh-i leylde bizi bulsa,
Terin terime,
Tenin tenime karışsa,
Sönse yürek harlarım.
Sen yoksun;
Ben Ağustos’ta üşürüm,
Asi kükrer,
Ben Asi’de boğulurum.
Safiye SAMYELI
*** SÖZ ***
Karakışın ardından baharlar gelir dersen
Tut ellerimden yürü ben peşinden gelirim
Azrail’i görmeden ayrılmak haram dersen
Son nefesime kadar kıymetini bilirim
Ağzından çıkan sözün arkasında durursan
Kanatlarını gerip yağmur kar dan korursan
Kuru soğan üstüne yumruğunu vurursan
Bir dilim ekmeğimin yarısını bölerim.
Dalında ki güllerin dikenini yoklarım
Günde beş vakit gider goncasını koklarım
Göstermem namahreme yüreğimde saklarım
Gözlerinden yaş düşse dudağımla silerim
Yaksa da arada bir dikenleri canımı
Sitem edip damarda dondursalar kanımı
Hissettirmem ben sana sızlayan sol yanımı
Onlar için yinede Haktan Rahmet dilerim
Birini bin ederim eksiltmem varlığını
Hissettirmem ellere saklarım darlığını
Omuz verir yüküne bölerim zorluğunu
Acın ile ağlayıp sevincinle gülerim
Peyniri deri saklar kadını ise er’i
Sözünün eri isen yaklaş hadi gel beri
Girdiğin bu yolların dönüşü yoktur geri
Dönmek istersen postu kurşun ile delerim
S. Samyeli
Allahın lütfü musun nerden çıktın karşıma
Tezgah açtın gönlümde kapattığım çarşıma
Hangi ara ōrdün sen bu çorabı başıma
*** Arayıp da izimi buluşuna hastayım
*** Ilgıt Ilgıt gönlüme dolușuna hastayım
Yeminim vardı benim bir dahası yok diye
Aşka, sevgiye dair garip gönlüm tok diye
Bana bir kere sevmek hem az hemde çok diye
*** Her emrime amade oluşuna hastayım
*** Bir gün ayrı kalınca solușuna hastayım
Sen yeterki emreyle hayatı bölüşürüm
Gözlerinde yaş olur dudakta birleşirim.
Kalbinde bir yer göster ebedi yerleşirim
*** Kurduğun hayallere dalıșına hastayım
*** Misafir gibi gelip kalıșına hastayım
Çorak gönül yurdunda Katmer katmer büyürüm
İzin versen gamzenin çukurunda uyurum
Kırsan bile gönlümü sanma senden soğurum
*** Diyerek şu gönlümü alışına hastayım
*** Efkarımı semaya salıșına hastayım
Samyeli esti yine kara bağrım yanıktır
Gökte güneş, ay bile hasretime tanıktır
Mülteci şu yüreğim muebbetlik sanıktır
*** Diyerek bağlamanı çalışına hastayım
*** Nağme ile gönlümü çalışına hastayım
S. Samyeli.
Evlilik Namaz'a benzer aslı olan niyettir
Verdiği sözlerinde duranlara yakışır
Eşlerin bir birine ödediği diyettir
Yuvayı yüreklerde kuranlara yakışır
Yaradanın önünde söz vermiş ise diller
Hasret ateşi ile birleşmiş ise eller
Ayan beyan ise biribirine haller
Şerleri bile hayra yoranlara yakışır
Yedi veren gül gibi herkese açılmayan
Daldan dala konupta hayasız uçulmayan
Ucunda ölüm olsa dönüp vazgeçilmeyen
Gönlünü bir tek yâre verenlere yakışır
Ayran gönüllü olup dağ bayır dolaşmayan
Çakal sürüleriyle boğulup dalaşmayan
Nefsine köle olup harama bulaşmayan
Kendi helal gülünü derenlere yakışır
El kadar yüreklerde aşkın sazı çalsada
Araya yollar girse kavuşmak güç olsada
Sevenler sevdiğine asil köle olsada
Sevmekten önce güven verenlere yakışır
Samyeli der beraber ağlayıp gülebilen
Hoşgörü ile bakıp kalbiyle görenilen
Kaybetmeden saygıyı ölmeden ölebilen
Aynı kabrin içine girenlere yakışır
Safiye SAMYELİ
Belki bir görüşte aşk
Belki zamansız bir vurgun
Belki gizli bir sevda
Belki de yürekte inceden sızlayan bir yara.
Efsun bakışlı kadının
Gözlerinin derinliklerinde bulmuştum kendini.
Bur kır kahvesinde
Bir fincan kahvenin bugusunda buluşmak
Güneşin kızıla boyanıp gecenin koynuna gelin gidişini izlemek
Biraz ondan, biraz benden
Biraz şundan, biraz bundan
Geçmişteki kayıplardan çok
Gelecekteki umutlardan bahsetmek
Geceleri toz pembeye
Gündüzleri sarı papatyalara benzetmek.
Belki de en büyük mutluluğumdu
O konuşurken sukut ile sessizce onu dinlemek.
Efsun bakışlarına vurulmuş
Bakır sarı araçlarında idamini bekleyen
Gönül mahkumları kadar ürkek ve titrekti yüreğim.
Vatan kadar yakın
Gurbet kadar ıraktı karanfil kokulu sevdalım.
Azgın Fırat gibi coşmak
Dicle gibi yarin kollarında durulmaktı muradım.
Duygu mantığı yener deseler de
Yenilmedi yenilemezdi mantığım
Seni senden habersiz
Düşlerde sevdim ben
Bir gülüşüne ömrümü adadığım
Efsun bakışlı, haziran kokulu kadın.
Düslerim gerçeğe dönüşmese de
Kalbimin mahzenlerine hapsetmisim seni
Mahşedek Silinemez hafizamdan adın.
Geldiğim gibi sessizce gidiyorum
Kendine iyi bak Efsun bakışlı kadın.
S. SAMYELİ
Kara tren derler senin adınaGel adını batır sevda treniYardım eyle bahtı kara kadınaUmut oldu yatır sevda treni
Kuru dallar bile çiçek bürüdüUcuna astığım bezler çürüdüKorkarım ki ruhum hakka yürüdüYâre selam götür sevda treni
Görmedim bu yolda kimseyi hakirÖlsem de değişmez bende ki fikirGönlümde duadır dilimde zikirAhım Şaha yetir sevda tereni
Ne vaha ne serap bil ki gördüğünAsrın sevdası bu sanma kördüğümCana zarar verir senin durduğunGel hasreti bitir sevda treni
SAMYELİ eriyor kar gibi dersinYürek sevdasına dar gibi dersinDerdine merhem ol yâr gibi dersinYâri bana getir sevda treniSafiye Samyeli
Söyle ne arıyorsun sen bizim mahallede Yoksa Ramazan beyi küstürdün mü Nadide? Ardan hayadan uzak yüz kızartıcı haldeJandarma ekibiyle bastırdın mı Nadide?
Aşıktı hani sana deli gibi severdiBu kadın benim derdi ele güne ōverdiAyarı bozulunca ara sıra söverdiEdepsizleșme deyip pusturdun mu Nadide?
Dört çocuk bir hanımdan boșanıp gelecekti Saf ipekten dikilmiş gecelik alacaktıMisafir gibi değil ebedi kalacaktı Kız yoksa sen adamı tırstırdın mı Nadide?
İmam nikahınızı dayın ile kıymıștıkDoksan gram altından sana mehir koymuştuk Kızınız olacakmıș Naciye’den duymuștukYoksa yalan yelini estirdin mi Nadide?
Kimler demedi sana ondan sana yar olmazVicdanı olmayanın yüreğinde zar olmazBulut olsa gönlüne yağmur olmaz kar olmazZavallı yüreğini susturdun mu Nadide
Yar diye vefasızı seçen garip gönlünü Gül diye dikenleri biçen garip gönlünü Bilmeden aşk zehrini içen garip gönlünü Kendine gelsin diye kusturdun mu Nadide?
Samyeli’ne sordum da kusuru sende buldu Aldatıldı Nadide dedi, gözleri dolduAnlat hele kız hadi söylesene ne olduAyrılık biletini kestirdin mi Nadide? S. Samyeli
***BANA AŞKI DİLETME***
Çok şey istemiyorum inan ki yârim senden
Günde bir kere olsun gözlerime bak yeter
Seni böyle severken uzaklaşma gel benden
Gözlerimden gönlüme usul usul ak yeter
Kanım ol damarımda önce kalbime ulaş
En mahrem duygularla gönlünce gezip dolaş
Duman karası gibi her bir zerreme bulaş
Gönlümün sarayında baş köşeye çık yeter
Gel artık insaf eyle bana aşkı diletme
Güz yorgunu gönlüme kederleri çiletme
Otuz iki dişimi sabır ile biletme
Yılda bir kere olsun al koluna tak yeter
Aşka düştüm düşeli uğramaz oldu sefa
Suçum sevmek mi benim nedir çektiğim cefa
Özde gizli yarama ancak sendedir şifa
Ya güldür şu yüzümü ya bu canı sök yeter
Samyelleri esiyor aşka ediyor fasıl
Gönül bu işte sorma nerde nedendir nasıl
Sen kendi yüreğinden haber ver bana asıl
Meylim kalmadı deme yırt resmimi yak yeter
Safiye Samyeli
***ÖYLE BİR GEL Kİ ***
Öyle bir gel ki bana içim dışım sen olsun
Yıllardır hasretiyle yandığımsın sen benim
Çektiğim tüm acılar bir gün sende son bulsun
Bir Umutla bin kere andığımsın sen benim
Ne anamsın ne babam hele yarim hiç değil
Seni sevmek ibadet bağışlanmaz suç değil
Allah izin verirse kavuşması güç değil
Canımdan bile öte sandığımsın sen benim
Miski amber kokunla unutmak için dünü
Dört gözle bekliyorum vuslat için o günü
Deme ki gözlerinde çok büyüttün sen bunu
Damla damla sevgiye kandığımsın sen benim
Seni bana sorsalar gidemem ki seçime
Tarifi yok sevginin soksamda bin biçime
Her gün çoğalıyorsun sığmıyorsun içime
Alev olsam sevginle söndüğümsün sen benim
Samyeliyim dertlerden garip sinem pişerdi
Payıma her bir zaman tonla keder düşerdi
UMUT'um hasretimsin bak gözlerim yaşardı
Semah gibi peşinde döndüğümsün sen benim
S. SAMYELİ